‘Moda haftası bir ülkenin vitrini gibidir’
20 Mart’ta ‘Vienna Style Awards’ gecesinde ‘Son 10 Yılın En Başarılı Modacısı Ödülü’ nü alacak olan Atıl Kutoğlu, ‘Dijital desenler kabak tadı verdi’ diyor. Kutoğlu ile moda haftasını ve koleksiyonunu konuştuk.
Bu seneki moda haftasını nasıl buldun? IFW’ye ilk inananlardan biri oldum. 10 yıl boyunca New York Moda Haftası’nda koleksiyonlarını sergileyen tek Türk Modacı olarak, moda haftalarının iç yapılarını ve önemini iyi bilirim. New York Fashion Week’in Başkan’ı Fern Mallis yakın dostumdur. Onunla defile saatlerini, organizasyon detaylarını uzun uzun konuşurduk. IFW bu sene daha kompakt, organizasyon daha duzenli, ön hazırlıklar daha net ve hızlıydı. Katılım gayet iyiydi, ama bence daha çok modacı ve markayı bu organizasyonda görmeliyiz.
Türk moda sektörüne faydası var mı?
Moda Haftaları bir ülkenin tekstil ve moda sektörünün vitrini gibidir, müthiş bir dinamizm ve güncellik içerir. Defileleriyle yeni koleksiyonlarını sergileyen markalar kadar, o şehrin, ülkenin ve tüm tekstil sektörünün uluslararası platformda müthiş bir reklamı olurlar. Tabii ki iyi ve doğru organize edildikleri, uluslararası platforma ve yabancı medyaya taşınabildikleri takdirde... Benim IFW açılış günkü defilem hemen Avusturya ve Almanya’da bir çok gazetede ve TV’de yer aldı. Bu, Türk moda sektörü için de müthiş bir PR ve reklam demek... Moda haftaları güçlü ülkeler otomatik olarak dünyada saygın, uygar ve öncü konumda olurlar. Sergilenen tüm koleksiyonların yaratıcı, defilelerin profesyonel, ticari markaların güçlü duruşları olmalı. Yoksa yabancıların İstanbul’a karşı ilk duydukları heves ve ilgi bir süre sonra azalır ve hatta bitebilir.
‘DİJİTAL DESENLER BIKTIRDI’
Senin koleksiyon hikayen neydi?
Ben dünya moda haftalarıyla paralel sergilediğim 2013/14 sonbahar/kış için, geçen yaz Avusturya Cumhurbaşkanı’yla birlikte gezdiğim (Başkan’ın özel uçağıyla özel delegasyon olarak gelmiştik) Truva’dan cok esinlendim, bir de Aztek kültüründen. Önemli bir Fransız gazeteci koleksiyonum için ‘Pocahontas’la 70’leri ve hippileri buluşturmuşsun’ dedi. Evet bu da koleksiyonumu anlatıyor aslında. Tasırımların modern olmasına, bir de parçaların çok şık ama aynı zamanda konforlu olmasına dikkat ettik. Şahane motifler vardı koleksiyonunda, esin kaynağın ne?
Desenler yaratmayı, desenli kumaşlarla çalışmayı seviyorum, bu çizgimi farklı kılıyor. Kreasyonu, ismi söylenmeden de anlaşılan, tanınan modacılardan biriyim. Bu çok önemlidir, bir imza yaratmışsınız demektir. Hem etnik, hem geometrik desenleri karıştırmayı, bir arada kullanmayı seviyorum. Bence dijital desenler artık kabak tadı verdi ve demode oldu, onlardan uzak duruyorum.
‘Kozmopolit, esprili kişiler giyecek’
Daha çok yabancı mankenlerle çalışmanın sebebi neydi?
Ağırlık yabancı mankenlerdeydi, onları disiplinli ve başarılı buluyorum, ama beğendiğim Türk mankenler de defilemde görev aldılar. Sade ve doğal bir güzellik önemli benim ve ekibim için. Kreasyonların önüne çıkmayan bir duruluk önemli. Bunu sağlayabilen modellerle severek çalışıyoruz.
Ekibin mükemmel. Hepsi Avusturya’dan mı?
Ekip konusunda şanslıyım! Hem Avusturya’da, hem Türkiye’de, birbirini ve beni çok seven, güvenilir ama neşeli ve renkli insanlarla beraberim. Defileyi Viyana ve Almanya’dan gelen ekiple hazırladık... Styling’te bana yardımcı olan Nicole, asistanlarım Andrea ve Christian, Almanya’dan gelen dostum ünlü makyöz Serdar Vural, İstanbul’dan Mahmut Ebil hepsi canla başla çalıştılar. Ekibin elektriği iyi oldu mu, koleksiyon ve defile de o denli çarpıcı ve başarılı oluyor.
Bu koleksiyonu kimler giyecek?
Kimler kimler giyecek! Bu konu-da şimdiden heyecanlanıyorum! Dünyalı, kozmopolit, kendine güvenen, esprili, kültürle, sanatla, modayla ilgilenen hoş hanımlar ve cool beyler giyecek.
Hem bohem, hem modern, hem de seksi
Bize biraz 2013-14 kışını anlatır mısın neler ön plana çıkıyor?
Çok özgür, kadınları ve erkekleri sevindirecek trendler belirledim. Etek boyu diye bir şey yok, mini, midi, maksi, hepsi var. Etnik dokunuş bohem ama aynı zamanda son derece modern ve seksi! Biraz Truva, biraz Pocahontas, biraz hippi, yeni renkler ve desenler vücutları saracak. Deri ve kürk revaçta.
Peki Atıl bundan sonra neler yapacak?
20 Mart’ta Avusturya’da ‘Vienna Style Awards’ galasında bana ‘Son 10 Yılın En Başarılı Modacısı Ödülü’ verilecek! Mayıs’ta İstanbul’da bir sürpriz etkinliğimiz olacak. İkinci Kutoğlu flagship store’u açmak için de kolları sıvadık. Koleksiyonumuz, Münih, Paris ve New York’ta sergilenmeye devam edecek. Şimdilik yeniliklerle ilgili haberler bu kadar...