Metin'i öldürdüler, benim doğduğum tarihte...
Ve fakat o hala 28'inde...
Bugün benim doğum günüm!
Şarkıda söylenenin aksine, ne yorgunum, ne hastayım!
Babamın beni mapus damlarında aradığı yaştayım!
Yarım asrı devirip, ikincisine üç adım atmış biri olarak, yıllardır yaptığım gibi her 8 Ocak'ta Metin Göktepe'yi düşünüyorum.
Hani şu 1996'da gözaltına alıp işkenceyle öldürdükleri genç gazeteciyi!
4 ay hapis yatıp, yıllardır mapusluk edebiyatıyla ayakkabı kutularını dolduranların ülkesinde, kış günü, üzerinde montu bile olmadan halkın haber alma hakkı için koşuştururken muktedirlerin hakkında katledilme emri çıkardıkları çocuğu!
Düşünüyorum da, benden sadece yedi yaş küçükmüş; oysa bugün aramızdaki yaş farkı tam 25'e çıkmış. Ben 53'e girerken o hala 28 yaşında!
18 yıldır Kendisine ilişkin ağıtta yazıldığı gibi, "gün döndü geceye gelmedi o"
Annesinin "oyy ben öleydim loo" dediği çocuk, her 8 Ocak'ta herkesten çok benim yanımda dolaşır.
İnsanız hepimiz!
Kendimize dair bir adım atmak, bir ödül vermek isteriz; diyelim ki doğum günümüzde!
Şöyle en uzak duran yakınımızla!
Ama olmaz; elim varmaz hiçbir şeye!
Metin Göktepe'yi öldürdükleri yılın Anneler Günü'nde Ankara'dan Erzincan'a; annemin yaşadığı doğduğum köye gitmek istemiştim. O sırada gördüm devrimci bir gazetenin manşetini; "Bu annenin gözlerine bakın!" yazıyordu.
Annemi arayıp, "Metin." demiştim.
Anlamıştı; "gelmesen de olur, duydum ya sesini" diyerek beni teselli etmişti.
Bilmez miydi hiç; benim gibi O'nun da gözünün önüne, Mamak Cezaevi'nde görüş yerine asılı kalan bakışı gelmişti.
Nereden bilebilirdim ki aynı yılın, 1996'ının Ekim'inde annemi kaybedeceğimi!
O yıl Metin'in annesi Metin'siz; ben annesiz kalmıştım!
Metin'i işkenceyle öldürmüşlerdi; annem ise çocuklarından birinin de aralarında olduğu binlerce çocuğun işkenceden geçirilişine tanık olduğu için çağın illetine yakalanıp aramızdan erken ayrılmıştı.
Değil mi ki, "her ölüm erken ölümdür"!
Ama Metin'inki ölüm değil, bir cinayettir!
Katlettiler O'nu!
O gün bugündür, ben 8 Ocak'ı Metin günü ilan ediyorum!
Biliyorum; Metin de istemezdi, göğsümüzün orta yerine gelip yumruk gibi oturan bu hali.
Ve fakat O hala 28'inde!
Ben ise hızla büyüyorum; aramızdaki yaş farkı her yıl giderek açılıyor.
Sormazsak hesabını; bu böyle sürüp gidecek!