Kremlerinizi seçerken cilt tipinizi doğru belirleyin

Özellikle mevsim dönümlerinde cilt özel bir bakım ister. Ancak bakım yapılırken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta uygun ürünleri seçmektir. Hassas bir cilde sahip olanlar doğru kremleri ve jelleri kullanmazlarsa ciddi sorunlarla karşı karşıya kalabilirler. Peki kendi cildimiz için en doğrusu ve en iyisi hangisi? Gelin
birlikte inceleyelim...


Çeşitli kategoriler ve cilt tiplerine göre:
n Jel: Yağ içermeyen bakım, temiz olmayan ve yağlı ciltler için ideal.
n Krem: Katı haldeki, yağ-su veya yağ içinde su bazlı, normal ciltler için tavsiye edilen cilt bakımı.
n Yağ: Kuru ciltler için uygun olan cilt bakımı.
Birçok firmanın yumuşak akışkan krem (soft creme fluid) denilen bir türü mevcut. Akışkan kelimesi, sıvı malzemenin bir diğer adı. Aynı zamanda Losyon (Lotion) diye de adlandırılan ürün sadece cildimizi temizleme, tazeleme veya bakımı için kullandığımız sıvı bir kozmetik ürünü. Sıvı krem, gerçekte cildin çabucak emebildiği, yumuşak bir bakım şeklidir. Bu tür, her şeyden önce kuru ve bakım isteyen ciltlerde tüm vücut için en iyi bakımı sağlıyor.


Nemlendirici ürünler
Aloe Vera ve Urea’dan oluşan, aynı zamanda A ve E vitaminleri ve cildi teskin edici Panthenal içeren kombinasyon cildi nemlendirir ve cilt tarafından çabucak emilir. Cildi için çok özel bir bakım isteyenler, çok az ilave suni katkı maddesi içeren veya hiç içermeyen ürünlere yönelirler. Bu ürünler diğerlerine nazaran biraz daha pahalı olmakla birlikte, cilde negatif etkileri yoktur.


Cilt bakımı çeşitleri
Mesela çok kuru olduğundan, cildi ile uzun süreli sorun yaşayanlar için basit bir vücut yağı, yatıştırıcı ve cilt bakım kremleri olabilir. Zeytinyağı da kullanabilirsiniz. Zeytinyağı, E vitamini içerir ve cilde elastikiyet ve dayanıklılık kazandırır. Bu arada birçok cilt bakımı sağlayan ürün zeytinyağı içeriyor hatta bazıları da zeytinyağı bazlı üretiliyor. Ama dikkat edilmesi gereken nokta, yüksek dozda kullanıldığında ciltte hiç de hoş olmayan, ince bir yağ tabakası bırakıp bırakmaması. Kışın, cildi ısı cihazlarının kuru havasından ve soğuktan korumak için daha çok yağ içerikli yüz ve vücut kremlerine yönelmek hiç de yanlış olmaz. Bunu yaparken ultra viyole (UV) ışınlardan koruması olanları tercih etmeliyiz.

Hangisini kullanalım? Vücut yağı mı, vücut losyonu mu?

Cilt, yazın güneşin, klorun ve tuzlu deniz suyunun etkisi ile kurur ve sonbaharda sıkı giyinmeye başladığımızdan pek nefes alamaz, her iki durumda da cildimizin nemlendiriciye ihtiyacı vardır. Hele kışın sıcak ortamlardaki kuru kalorifer havası da buna eklenir. Cilt çok kuruduğunda kaşınır, hatta pul pul olup kepeklenir. Parfümeri ve büyük alışveriş mağazalarının parfümeri reyonları kuru ciltlerin iyileştirilmesini sağlayan çeşit çeşit vücut losyonları ile doludur ama bir alternatif daha var body butter.
Vücut Losyonunun (Body Lotion) avantajı, dozajını ayarlaması kolaydır ve cilt tarafından özümsenmesi çabuk olur.
Ama Body butter denen şey nedir? Body butter aynı body lotion gibi çeşitli şekillerde ve kokularda satılıyor. Konsistensi çok daha az akışkan hatta neredeyse katıdır. Body butterın içeriğinde kakao yağı ve shea-yağı gibi içerikler bulunur. Sadece yağlandırıcı kremdir. Cilt tarafından hızlı bir şekilde emilir ve onu yumuşatarak kurumaktan korur.
Özet olarak; body lotion normal ile az kuru cilde sahip kadınlara, body butter ise cildi çok kuru olan hanımlara tavsiye edilir. Siyah noktalı, kirli bir cilde sahip kadınlar ile sivilceli ciltlere sahip kadınlara body butter bazı çok özel durumlarda tavsiye edilir.

Yaşlanmayı önleyici kremler işe yarıyor mu?

Parlak ve taze bir cilde sahip olmak için bazı noktalara dikkat etmek gerekiyor. Bu durumda da seçeceğiniz kremler çok büyük önem kazanıyor. Krem seçerken dikkat etmeniz gereken nokta, içeriğindeki maddeler...
Ultra viyole ışınlar bizim cilt hücrelerimizi etkileyen ve onlara oldukça zarar veren, serbest radikalleri açığa çıkarır. Bu sebepten, UV ışınlardan koruyucu bir günlük bakım, bütün sene boyunca uygulanmalıdır. Böylece cildin yaşlanması belli bir ölçüde önlenmiş ve yaşlılık leklerinin oluşmasına fırsat verilmemiş olur. Zararlı radikallerle mücadelede E vitamini de çok yararlıdır. Cildin kolayca içine işler ve serbest radikallerle aktif olarak mücadele eder.
n Kollagen: Deriyi besleyen bir yapısal proteindir ve koruyucu bir özelliğe sahiptir. Yaşlandıkça vücudun kollagen üretimi azaldığından cildimizin takviyeye ihtiyacı vardır.
n Hyaluron asitleri: Cildi nemlendirir ve su depolar. Bölgeleri doldurarak cildin gergin ve taze görünmesini sağlar.
n Q10 yardımcı enzimi: Vücudumuzun enerji üretmesine yardımcı olur. Hücreleri harekete geçirir, yeterli enerji ile beslenmelerini sağlar.
Derinin yenilenmesi A vitamini ile takviye edilebilir. Deri hücrelerinin çoğalması ve fonksiyonlarını yerine getirmesine yardımcı olur. Böylece yaşlanmayı önler.

Cilt bakımında dikkat edilmesi gerekenler

Sivilceleri patlatmak uzun vadede daha büyük sıkıntılara ve izlere yol açar. Sivilcenizi sıktığınızda, gözeneği tıkayan her ne ise dışarı çıkar ama büyük kısmı içerde, cildin altında kalır. Ama nedense her seferinde yine de sivilcenizi sıkmak, çirkin bir soruna güzel bir çözüm gibi gelir.
Cildinize her gün, hatta bazen günde iki kez peeling işlemi yapıyorsunuz! Ölü hücrelerin atılması manasında cildiniz için yaralı olabilir. Ancak fazlası kesinlikle yarar sağlamak yerine zarar verir.
Makyaj fırçalarınızı nadiren temizliyorsunuz. Fırçalar, zamanla tam bir bakteri yuvası olabilir. Ve fırçayı temizlemezseniz, bakteri birikimi direkt teninize geri döner. Bütün o bakteriler hastalıklara yol açabilecek şekilde gözeneklere yerleşebilir.
Bacaklarınızı tıraş ederken tıraş kremi yerine, sabun ya da vücut şampuanı kullanıyorsunuz. Tıraş jelleri ya da kremleri, jilete üstünde kayabileceği pürüzsüz bir yüzey sağlayarak cildin kızarmasını ve minik kesikler oluşmasını engeller. Pek çok sabunun etiketinde ‘nemlendiricidir’ yazmasına rağmen, sabunlar cildi tıraş esnasında korumazlar bu yüzden de tıraş sonrasında bacaklarınız pul pul görünebilir.