Kortta zebra var
Roland Garros’taki tenisçiler kıyafetleriyle geçen hafta boyunca bir kort defilesi yaşattı.
Zebra desenler, çiçekli baskılar, dantel detaylar, pastel tonlar… Hayır bir moda defilesinden değil Roland Garros’da gözüme çarpan tenis kıyafetlerinden bahsediyorum. Tenis dünyasında eteklerin gitgide kısaldığı, dekoltelerin derinleştiği ve feminen detayların arttığı son birkaç yıldır tartışılıyordu. Bu durumun hem kuralları gevşettiği ve ayrıca konsantrasyonu da dağıttığı da. İngiliz Wimbledon’ın son derece sıkı uygulanan baştan aşağı beyaz kuralı modanın başkenti Paris’e gelince oldukça gevşek anlayacağınız. Geçen yılki Roland Garros’da oldukça derin kesimli bir atlet ile maça çıkan Fransız Mathilde Johansson’u hatırlar mısınız? Topa her eğilişinde ortaya çıkan görüntülerin beraberinde nasıl yüksek sesli tartışmaları getirdiğini de… Bu sene cezası nedeniyle turnuvalara katılamasa da güzelliği kadar yeteneğiyle de birkaç yıldır kortları kasıp kavuran Maria Sharapova ile 21 Grand Slam şampiyonluğu ve 2 Vogue kapağıyla başarısı asla tartışma götürmeyen Serena Williams’ın tenis kıyafetlerinin yükselişinde büyük payları olduğu bir gerçek. Erkeklerde İsviçreli raket Roger Federer’i de es geçmeyelim tabii. Kendisinin tasarımına katkıda bulunduğu Nike kıyafetleri giyiyor o da.
Arzu nesnesi kıyafetler
Moda ve tasarımın yükseldiği, ünlülerin üzerinde görülen kıyafetlerin yok sattığı günümüzde haliyle sporcuların müsabaka sırasında giydikleri giysiler de önemini artırıyor. Maçı izleyen onbinler için sporcunun üzerinde gördükleri kıyafet ya da ayakkabı birden arzu nesnesine dönüşüveriyor çünkü. Birçok sportif marka da özel koleksiyonlar üretiyor. Markalar arasında rekabet arttıkça tasarımlar da klasiklere ve bildiklerimize meydan okuyor. Kort kıyafetlerinin aşırıya kaçtığı söylenedursun tasarımcılar bu yıl da Paris için hafiften gösterişe prim vermişler. Önde gelen markaların 2016 İlkbahar/Yaz tenis koleksiyonlarına göz atmaya ne dersiniz…
Güçlü trendler
Adidas’ın Yohji Yamamoto ile yaptığı işbirliği sonucu ortaya çıkan Adidas x Y3 koleksiyonu zebra desenli elbise ve tişörtü ile bu yılki Roland Garros’nun en çok konuşulan kıyafeti oldu desek abartmış olmayız. 40’lı ve 50’li yılların kamuflaj desenlerinden ilham alan koleksiyonu giyenler arasında Ana Ivanoviç, Angelique Kerber, Simona Halep vardı.
Adidas’ın yıllardır süren Stella McCartney işbirliği koleksiyonuysa daha pastel tonlara yönelmiş. Koleksiyondaki pembe-lila tonlarındaki çiçek desenli elbise ile Andrea Petkovic’in üzerinde de gördüğümüz delikli sarı etek kortun moda algısı en yüksek parçaları arasındaydı.
Nike’ın bu yılki tenis koleksiyonu ise Fransız milli takımının renklerine gönderme yaparcasına mavi tonlarının hakimiyetinde. Spektrumun bir tarafında Serena Williams’ın üzerinde gördüğümüz gibi kobalt tonları diğer tarafında da Rafael Nadal’ınki gibi cam göbeği tonları hakim. Bu arada Serena Williams’ın modern dokunuşlara sahip klasik tenis elbisesi markanın öne çıkanlarından. Pilili etekli bu elbisenin sezonun güçlü trendlerinden birine vurgu yaptığını da söylemeden geçmeyelim. Fila’nın şampiyon Sırp tenisçi Marion Bartoli’ye tasarlattığı elbiseleri ise dikkat çekici baskılara sahip. Hatta lavanta renkli Eyfel Kulesi desenli elbise dikkat çekti.
Venüs Williams’ın kendi markası olan EleVen’dan giydiği dar omuz ve kol kesimli belinde ince beyaz şeritleriyle vücuda oturan elbisesi de Roland Garros’un en çok konuşulanlarından biriydi. Lotto’nun sınırlı sayıda üretilen, mercan rengi ve dantel detayıyla feminen duyguyu artıran elbisesiniyse Agnieszka Radwanska giydi.
- Güldeniz AYRAL / Glamour Türkiye Yazı İşleri Müdürü