Kiracılar verdikleri kiradan memnun değiller!
Uzel Emlak Grubuna bağlı Century 21 Türkiye Genel Müdürü Sedat Yavuz, konut alım koşullarının giderek kolaylaşmasının, tüketicilerin ev kiralama/satınalma konusundaki bakış açılarını köklü olarak değiştirdiğini ifade etti. Yavuz, kiracı bulmanın giderek zorlaşacağını belirterek, “İnsanlar yıllardır içinde barındıkları evlerin kira olmasıyla ilgili yorum yaparken, boşuna kira verdik kaç senedir artık satın alalım istiyoruz, gibi cümleler kuruyorlar. Bu durum emlak sektörünün lehine evet ama Türkiye'de kira gelirleriyle geçinen azımsanmayacak sayıda da insan var.” dedi.
Herkese, her keseye göre emlak var. Peki kalite?
Türkiye'de inşaat sektörü, tüm zamanların belki de en agresif büyüme süreçlerinden birini yaşarken; arz-talep dengeleri, yatırım amaçlı emlak edinmenin riskleri, kredi oranları, mortgage koşulları, konjonktüre bağlı satınalma kararları vs.. gibi farklı başlıklar da tartışılıyor.
Century 21 Genel Müdürü Sedat Yavuz, piyasada her talebe göre gayrimenkulllerin olması, alım işlemlerinin geçmiş dönemlere göre kolaylaşması, banka kredilerine başvuruların kısa sürede tamamlanması ve sektörün hızla genişlemesinin insanların bekleme sürecini uzattığını belirttti.
Yavuz; “Bu sürecin uzaması da doğal olarak sektör sakinlerine zarar veriyor. İlginç olan bundan 10 yıl öncesine göre emlak almak çok daha kolay bir hale gelmişken, şimdi tüketicileri ikna etmek daha zor. Beklentileri yükseldi, farkındalıkları arttı, soracakları sorulara ve yapacakları yatırımla ilgili tüm ihtimallere hazırlılar. Nitelikli projeler bu sebeple daha çok iş yapıyor.”
“Daha organize bir emlak sektörü için görev almaya hazırız.”
Emlak sektörünün büyüme eğilimini, bundan 10 sene önce perakende sektörünün içinde bulunduğu büyümeye benzetebileceğimizi söyleyen Yavuz, “Perakende sektörü, çok hızlı bir büyümeyi, organize, kurumsal ve beraber davranma gerekliliğini görerek iyi yönetti. Emlak söktörünün de ihtiyacı bu. Emlak alanının önemli oyuncularından biri olarak bu sorumluluğu paylaşmak, sürecin içinde görev almak isteriz. Uzel Emlak Grubu olarak, sektörde kalıcı ve uzun vadeli yatırımların eşiğindeyiz ve sağlıklı büyüme bizi yakından ilgilendiriyor.” dedi.
“Yasanın çıkması beklentisindeyiz.”
Hem Uzel Emlak Grubu hem de sektör olarak en büyük beklentinin “Emlak Yasası Tasarı Taslağı” nın meclisten geçmesi olduğunu belirten Yavuz şunları ekledi; “Bu yasanın hayata geçmesi ile birlikte daha formalize daha kurumsal bir yapı ortaya çıkacağı gibi, sektördeki farklı uygulamaların da önüne geçilmiş olacak. Öte yandan BDDK'nın getirdiği yeni uygulama ile gayrimenkul bedelinin maximum 75%'si kredilendirilebilecek ve kredi komisyon oranlarına bir üst limit gelmesi de gündemde. Devamen Mortgage Broker'lığı çok önemli bir hale gelecek ve hızla artacak. Bildiğiniz gibi artık bazı bankalar ve finans kuruluşları 20 yıllık gayri menkul kredileri vermeye başladılar. Düşen faiz oranlarıyla birlikte bu uzun vadeler kira fiyatlarıyla aylık kredi taksit fiyatlarını biribirlerine oldukça yaklaştırdı. Bu durum, orta ve uzun vadede kiralama işlemlerini aza indirecektir. Banka mevduat faizlerinin çok düşük olması sebebiyle insanlar gayri menkule yatırım yapıp, hem gayri menkulün ileri vadede değer kazanmasını ve hem de bir kira gelirleri olmasını planlıyorlar. Hatta aylık kredi taksitlerinin büyük bir bölümünü alacakları kira ile de finanse etmek planlarının önemli bir parçası. Ancak kira fiyatlarıyla aylık kredi taksit fiyatları biribirlerine çok yaklaştığında kiracı bulmak ne derece kolay olabilecek, emin değilim.”
Kısaca; gayrimenkulü bir yatırım aracı olarak görenlerin orta ve uzun vadede alacakları kiraları, yaptıkları fizibilitelere koyarken iki kere düşünmek zorunda olduklarını belirten Sedat Yavuz, re-finance'ın da önümüzdeki yıllarda karşılaşabileceğimiz diğer bir konu olduğunu söyledi. Sürekli düşen faiz oranlarının ve artan vade sürelerinin, gayrimenkul sahiplerini cezai bedeli ödeyip mevcut kredisini kapatmaya ve yeni kredi koşullarından yararlanmaya ittiğini belirten Yavuz; “Ancak bu tip işlemlerde banka ve finans kuruluşlarının başka banka ve finans kuruluşlarına çok fazla müşteri kaybettiğini zannetmiyorum, yani portföylerini büyük ölçüde muhafaza etmeyi başarıyorlar.” dedi.