Gazete Vatan Logo

Kendi içsel yolculuğuma aldığım biletler var

Asmalı Konak'ın Dicle'si yani gözleriyle konuşan kadın İpek Tuzcuoğlu, gelecek hafta Zümrüt karakteriyle karşımıza çıkacak. Tuzcuoğlu "Bu sene çok teklif geldi, şımarmadan en iyisini seçmek istedim" diyor

O gözleriyle konuşan kadın. Sevindiğinde gözlerinden ışıklar saçıyor, kızdığında gözleriyle karşısındakini ısırıyor. Çoğumuz onu Asmalı Konak'ın Dicle'si olarak tanıdı. Oysa oyunculuğa çok önceden başladı. "Ah Be İstanbul" oynadığı 20'inci dizi olacak Ama kabul ettiği bir gerçek var: Asmalı Konak oyunculuk kariyerinde bir milattı.

Gelecek hafta, Kanal D'nin yeni dizisi Ah Be İstanbul'da İpek Tuzcuoğlu yeni bir karakterle karşımıza çıkacak. ANS'nin yapımcılığını üstlendiğini dizinin yönetmeni Nesli Çölgeçen. İpek Tuzcuoğlu canlandırdığı yeni karakter Zümrüt'ü de Dicle gibi bir marka yapmak istiyor. Biz dizi vesiyesiyle buluştuk

Dicle'den önce İpek ne yapıyordu, diye soranlar için bilgi vermekte yarar var. İpek Tuzcuoğlu oyuncuydu ama oyuncu olana kadar tam 12 yıl bale yapmıştı. İzmir, Karşıyakalı, hemşehrim. İzmirli kadınların büyük çoğunluğu gibi gülmeyi çok seviyor, sıcakkanlı. Oyunculuk kariyerinde ilerlerken rüzgar onu İzmir'den İstanbul'a sürüklemiş. "İntizar"daki, "Aşkım Dağlarda Gezer"deki oyunculuğuyla dikkat çektikten sonra, Meral Okay'ın önerisiyle "Asmalı Konak'ın kadrosuna girdi. Hedefi iyi bir karakter oyuncusu olmak.

Yüzbinlerce Zümrüt var
* Asmalı Konak'ın Dicle'sinin gözleriyle konuşması gibi Ah Be İstanbul'un Zümrüt'ü de gözleriyle konuşacak mı?
İnşallah. Bu çok büyük bir beklenti. Çevremdeki herkes, ustalarım, hocalarım da bunu bekliyor. Herkes "gözler ön planda olacak mı" diye soruyor. Doğrusu bu beklenti bende korku yarattı.

* Neden?
Bu ciddi bir sorumluluk, bugünlerde bunun ağırlığını yaşıyorum.

* İpek Tuzcuoğlu gözleriyle konuşan bir kadın değil mi?
Herhalde, ama rolü giymek başka bir şey. Zümrüt Dicle'den çok farklı.

* Yine köylü bir kadını mı oynuyorsunuz. Sizi kentli kadın rollerinde göremeyecek miyiz?
Zümrüt tam öyle bir kadın değil. Zümrüt, iyi ve güzel bir kadın. Bazı bölümleri okuyunca, "Ay kanatlarım nerede" filan diyorum. Zümrüt ilk bölümlerde iyi bir kadın. Durgun denizlerde seyir halinde giden bir karakter, ilerleyen bölümlerde farklı olacak Fırtınalar esecek Erzincanlı bir kadın, lise 2'den sonra okumamış. Ama edebiyata çok meraklı, sürekli okuyor, kendini geliştiriyor. Belki ailesinin gelenek göreneklerine karşı çıkamamış, görücü usulüyle evlenmiş ama aynı zamanda kendini yetiştirmiş. Ben büyük kentler dışında yaşayan yüzbinlerce Zümrüt olduğunu düşünüyorum.

* Zaten sanırım senaryo gereği Zümrüt de aşkla değişiyor...
Kesinlikle.

Aşık olunca şuursuzlaşıyoruz
* İnsan aşkla ne kadar değişir?
Çok değişebilir. Aşk en güzel delilik, bence. Aşk şuursuzlaştırıyor.

* Asmalı Konak'ın Dicle'si aşık olduğu adamın aynı zamanda mutlu olmasını istiyordu, onun daha iyilere lâyık olduğunu düşünüyordu ama çekememezlik, kıskançlık duygularını da yaşıyordu...
Evet. Dicle'nin aşkı onu kötüye de yönlendiriyordu, büyüler yapıyordu. Zümrüt ise biraz senin benim gibi yaşayacak aşkını. Ama geleneklerin baskısını da yaşayacak Türk kadını çok şey bulacak Zümrüt karakterinde. Arak diziler de eski diziler gibi değil. Asmalı Konak, İkinci Bahar, Süper Baba gibi diziler çok şeyi değiştirdi. Eskiden dizilerde beyazlar beyaz, siyahlar siyah devam ederdi. Oysa insanlar zaman içinde değişiyor. Zümrüt de değişecek.

* Ya siz değiştiniz mi? Ünlü oldunuz, popüler bir dizide rol aldınız, eşinizden ayrıldınız...
Ben de değiştim. Ama bu tutarsız bir değişiklik değil. Ben ileriye gitmek istiyorum hayatımda. Hep kendi içimdeki beni temizlemekle uğraşıyorum. 5-6 yıldır çok değiştim. Ben de kıskancım, sinirlendiğim şeyler oluyor. Bu duygular bize verilmiş, bunların olması gerekiyor. Siyah ve beyazın döngüsü bize verilmiş. Ben hayatımda ne kadar beyaza yer vermek istiyorsam onun için o kadar çaba harcamak gerektiğine inanıyorum. İş yaşamımda özel hayatımda beyazlara yer vermek istiyorum.

* Evlilik sonrası yaşam nasıl gidiyor?
Ay evlenmedim ki ben, diyordum neredeyse...

* Biraz yanlış sordum, boşandıktan sonra demek istemiştim...
İyi gidiyor. Çok işime konsantreyim. Bazı şeyleri insan dönem dönem yaşıyor. Beni şimdi işim mutlu ediyor.

* Bir yanınız eksikmiş gibi gelmiyor mu?
Bu tercih meselesi herhalde. Şimdi yaptığım tercihten mutluyum. İşimi çok önemsiyorum.

* "Evlendim boşandım, evlilik benden artık uzak dursun" diyor musunuz?
Yok demedim, demem de. Evliliği "Aa bir daha asla evlenmem, evlilik kötüymüş" diyerek de bitirmedim. Yalnızca şu var, bir gün çocuğum olsun istersem o gün evlenirim. Şu anda çocuğum işim.

* Kariyer peşindesiniz...
Evet, şimdi kariyer yapıyorum.

* İkisi birarada olmuyor mu?
Olmaz demem ama ben şu anda "kariyer de yaparım, çocuk da" sözünün kariyer de yaparım kısmındayım. Doğrusu, çocuğumu iyi yetiştirmek için hem ruhsal hem de maddi anlamda hazır olmak gerektiğine inanıyorum. Maddi gücümün olmasını isterim çocuğum için. Şimdi gelecekteki çocuğuma iyi imkânlar sağlamak için çalışıyorum, diyebilirim.

* Kendinizi dinler misiniz?
Ruhsal bütünlüğümü arayan bir kadınım. Yoga, meditasyon yapıyorum. Kendi içsel yolculuğuma aldığım biletler var. Kendimle başbaşa kalmayı önemsiyorum.

* Sizi sinema filminde görecek miyiz?
Önümüzdeki yıl için iki proje var.

Haberin Devamı