Kanuni Sultan Süleyman´a takılanlar
Muhteşem Yüzyıl, ekranlarda gösterilmeye başlamadan zemin hafif hafif sarsılıyordu, yayınlandı; yer yerinden oynadı. Cihan padişahı Kanuni Sultan Süleyman Han’ın adaleti, kanunlara sahip çıkışı, onları yazıya geçiren ve takip eden bir padişah oluşu, Cafer Paşa’yı adaletsizliği yüzünden ipe gönderişi, tahta çıkmak gibi büyük ve mukaddes olan bu görev için Allah’tan yardım istemesi; bunların hiçbiri dikkat çekmedi. Ama bunların yanında harem sahnelerine, cariyelik sistemine aklını takan binlerce kişi ayağa kalktı.
16’ncı yüzyıl, Osmanlı İmparatorluğu’nun sınırları en geniş olan dönemi... Kanuni, yüzünü Doğu’dan Batı’ya çevirerek ilerleyişin ve gelişmenin yönünü de değiştirmiş bir padişah... Önce Belgrad, ardından Rodos; Mohaç, Bağdat, Tebriz, Boğdan, Preveze, Macaristan ve Estergon... Sonra Safevi topraklarının büyük bir kısmı... Ve en sonunda Zigetgvar’ın fethi... Bütün bu zaferleri ve Hürrem’e duyduğu büyük aşkı...
Bekleseler ve görseler, sonra da bu kadar büyük araştırmaların, derin çalışmaların, verilen emeklerin hakkını az da olsa verseler ne olur? Kanuni, 1299’da kurulan Osmanlı Devleti soyuna mensup tüm büyükleri gibi, dedesi Sultan 2. Bayezid, babası Yavuz Sultan Selim gibi o da çok eşli, o da yemeklerini çeşnicibaşıya tattıran, o da büyük düşleri olan, o da hırsları olan, o da zaferler kazanan, o da yanlışlıklar yapan bir padişahdı. Çok yetenekli bir kuyumcu, Muhibbi mahlasıyla gazeller yazan bir şair, adalet duygusuyla tarihteki yerini almış bir padişahtır Kanuni Sultan Süleyman Han. Dizinin en kilit noktası kendine nikah kıydırmayı başarmış Hürrem Sultan’ın Kanuni’nin gönlündeki ilerleyişi... Kanuni Sultan Süleyman, devrinde ve sonrasında edebiyat çevreleri için çok önemli bir şairdir aynı zamanda. Arapça ve Farsça bilen padişahın biri Farsça olmak üzere dört divan oluşturacak içerik ve sayıda şiiri vardır. 2799 tane gazel yazmıştır. Bunun dışında muhammesleri, terci-i bendi ve sayısız beyti de vardır. Döneminde yetişen pek çok şaire önderlik etmiştir. Yaşam felsefesi, her zaman adaletten, sevgiden ve hayatın anlamından yana olan Sultan Süleyman, en meşhur gazelinin ilk iki beytiyle gönüllere taht kurmuştur:
***
Halk içinde mu’teber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihânda bir nefes sıhhat gibi
(Halk için en itibarlı, en önemli varlık devlettir.
Ama devletten de daha önemli olan şey sağlıklı bir şekilde nefes almaktır)
***
Padişah olmasına rağmen her sabahı annesinin elini öperek onun hayır duasını almayı alışkanlık haline getiren; fikirleriyle, ilkleriyle Batı’nın ona layık gördüğü “Muhteşem” sıfatına rağmen hayatın içinde tüm tevazusuyla durmaktadır:
Sakın aldanma cihâna olmasun sende gurûr
Ne kadar devlet bulursan kendözüni eyle mûr
(Hayata kendini kaptırma, sende hiçbir zaman gurur olmasın
Ne kadar büyük zenginlik içinde olsan da kendini bir karınca gibi gör)
***
Kanuni’nin Muhibbi’liğini en iyi ortaya çıkaran hiç kuşkusuz yüreğinin sınırlarını zorlar büyüklükte bir aşkla sevdiği Hürrem Sultan’dır. Bu gazeli ona yazdıran aşkı bir izleyelim, fikrimizi sonra söyleriz:
Celis-i halvetim varım habibim mâh-ı tâbânım
Enisim mahremim varım güzeller şâhı sultânım
Hayâtım hâsılım ömrüm şarâb-ı Kevser’im Adn’im
Bahârım behcetim rûzum, nigârım verd-i handânım
Neşâtım işretim bezmim çerâğım neyyirim şem’im
Turunc ü nâr ü nârencim benim şem’-i şebistânım
Nebâtım sükkerim gencim cihân içinde bi-rencim
Azizim Yûsuf’um varım gönül Mısr’ındaki hânım
Stanbul’um Karaman’ım diyâr-ı milket-i Rûm’um
Bedahşân’ım ve Kıpçak’ım ve bağdâ’ım Horasân’ım
Saçı varım kaşı yâyım gözü pür-fitne bimârım boynuna kanım meded hey nâ-Müslümân’ım
Kapında çünki meddâhım seni medh iderim dâim
Yürek pür-gam gözüm pür-nem Muhibb’iyem ve hoş hâlim
(Birlikte olduğum sevgilim parıldayan ayım
Can dostum en yakınım güzellerin şahı sultanım
Hayatımın yaşamımın sebebi Cennetim Kevser şarabım
Baharım sevincim yaşamımın anlamı gönlüme işlenmiş resim gibi sevgilim gülen gülüm
Sevinç kaynağım içkimdeki lezzet eğlenceli meclisim nurlu parlak ışığım meş’alem
Turuncum narım narencim benim gecelerimin odamın ışığı
Nebatım şekerim hazinem cihanda hiç örselenmemiş el değmemiş sevgilim.
Gönlümdeki Mısır’ın Sultanı Hazret-i Yusuf’um varlığımın anlamı
Karaman’ım Bütün Anadolu ve Rum ülkesindeki diyara bedel sevgilim.
Değerli lal madeninin çıktığı yer olan Bedahşan’ım ve Kıpçağım Bağdad’ım Horasan’ım.
Güzel saçlım yay kaşlım gözleri ışıl ışıl fitneler koparan sevgilim hastayım...
Eğer ölürsem benim vebalim senin boynunadır çünkü bana eziyet çektirerek kanıma giren sensin bana yardım et ey Müslüman olmayan güzel sevgilim.
Kapında seni durmadan överim sanki hep seni övmek için görevlendirilmiş gibiyim.
Yüreğim gam ile gözlerim yaşlarla dolu ben Muhibbi’yim sevgi adamıyım bana bir şeyler oldu sarhoş gibiyim. Bir hoş hale geldim.)