Dünyada her iki saniyede 1, yılda ise 17 milyon kişi inme geçiriyor. 6 milyon kişi de aynı nedenle yaşamını yitiriyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun rakamlarına göre 2016’da ülkemizde beyin damar hastalıkları nedeniyle hayatını kaybeden kişilerin sayısı 40 bine ulaştı. Geçtiğimiz günlerde ünlü sanatçı Kadir İnanır’ın da felç riskiyle hastaneye kaldırılması dikkatimizi yeniden bu konu üzerinde yoğunlaştırdı. Kadir İnanır’ın beyin damarındaki pıhtıyı çıkarıp yaşama döndüren İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroradyoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Nöroradyoloji Uzmanı Prof. Dr. Naci Koçer şahdamarında yüzde 80 tıkanıklık bulunan Filiz Akın’ı da Acıbadem Hastaneleri’nde şah damarına stent takarak felç olmaktan kurtardı. Prof. Dr. Naci Koçer ile beyin damar sağlığı, inme ve anevrizmaları konuştuk.
Beyne pıhtı atması ve felç Kadir İnanır ile birlikte tekrar gündeme geldi. Nedir beyne pıhtı atması durumu?
Kadir İnanır ve Filiz Akınla gündeme gelen durum aslında aynı hastalığın farklı komponentleri. Atardamarlarda, damar bakımını iyi yapmazsak, bazen de yapsak bile kalıtsal olarak bozukluklar gelişebiliyor. Damarın bir şekilde yapısının bozulması sonucunda, damar içinde oluşan emboli dediğimiz pıhtılar, kan akımıyla birlikte damar nereye gidiyorsa oraya taşınıyor. Bir şekilde beyin kanlanmadığı zaman enfarktüs -damar tıkanıklığı- gelişiyor. Biz buna felç ya da inme diyoruz. Kalp problemi ve şeker hastalığı da bulunan Kadir Bey’de pıhtı beyin damarının içindeydi. Beni çağırdıklarında yarı felçti. Kendisine beyin anjiografisi yaparak, tıkalı beyin damarını saptadıktan sonra kasıktan tıkanmış beyin damarına kadar gidip pıhtı çıkarmada kullandığımız özel bir cihazla damarının içinden pıhtıyı çıkarttım. 4-6 saatte bu damarı açtınız açtınız, yoksa enfarktüs yerleşiyor ve beyin kendine gelmiyor. Pıhtıyı çıkarttıktan 10-15 dakika içinde Kadir Bey’in felci düzeldi ve felçsiz normal nörolojik bulgular ile diğer problemlerinin takibi için kardiyologlara teslim edildi.
4-6 saat içinde müdahele gerekiyor yoksa sonuçlar kötüleşiyor dediniz...
Bu cidden çok önemli. Kalp krizinde çoğunlukla bir ağrı olur. “Benim gögüsüm ya da kolum ağırıyor” diyerek doktora koşar insanlar. Beyin krizinde maalesef hastada hiç ağrı olmuyor. Ağrı olmadığı için damar tıkandığında beyin fonksiyonları yavaşlıyor ve hasta halsizleşerek umursamaz bir hale bürünüyor. Bizim o altın saatler dediğimiz süreçte hasta ağrı hissetmediği için alarm vermiyor. Bu nedenle hasta yakınlarının beyin krizinde bilgili ve çok dikkatli olması lazım.
Göze birden bire inen siyah perdeyi atlamayın
Nelere dikkat etmeliler?
Ani olarak tek göze siyah perde inmesi çok önemli bir belirti. Çünkü şahdamardan sonra çıkan ilk önemli damar göz damarıdır. Kopan küçük bir pıhtı ilk olarak göz damarına gidebilir ve 5-10 saniye ya da daha uzun ani görme kaybı yapar. Bu atak ağrısız olduğu için insanlar zaten geçti diyerek önemsemezler. Ondan sonraki günler içerisinde büyük pıhtı atar beyne. Bunu kaçırmamak lazım. Hastanın yüzünde asimetri, bir taraftaki kol ve bacakta güçsüzlük, konuşma zorluğu görüldüğünde hemen inme merkezi olan bir hastaneye ulaştırılmalı.
Diyelim hasta felç oldu. Daha sonra tedavi mümkün değil mi?
Beyin kendini yenileyen bir organ değil. Bütün acelemiz o yüzden. Beyinde enfarktüs olduğu zaman o bölümü hayatiyetini kaybeder.
Peki kısmı felç?
Enfarktüsün büyüklük ve lokalizasyonuna bağlı olarak felç ya da fonksiyon kayıplarının şiddeti değişebilir. Biz felci şiddetine göre tam veya kısmi felç olarak sınıflandırıyoruz. Kısmi felç aslında beyin dokusunun zararını gösteren bir skala. Diğer beyin hastalıklarında da (Anevrizma vb) olabilir. Tek çözümü fizik tedavi. Pıhtı zaten yapacağını kritik ilk 2-6 satte yapıp günler içinde eriyor. Beyin harap olduktan sonra pıhtının erimesi bir şeyi ifade etmiyor. Pıhtıyı damar yolundan girerek alma imkan olmayan hastanelerde, nörolog arkadaşlarımız damar yolundan verdikleri ilaçla pıhtıyı eritme tedavi yöntemine yönlendiler. Ama fark ettik ki bu ilacın pıhtıyı eritmesi çok uzun sürüyor. Asıl olan pıhtının dışarı alınıp damarın temizlenmesi. Kritik saatleri geçirirsek bu açma işlemde zarar vereceği için beyni kendi kaderine terk ediyoruz.
Filiz Akın da size şahdamarı yüzde 80 tıkalı durumdayken geldi... Bu daha tercih edilebilir bir durum öyle mi?
Kadir Bey’in beynindeki pıhtının çıkartılması olayın en son bölümü. Aslında bu noktaya gelmeden tedavi etmek gerekiyor. Filiz Hanım’ınkisi böyle bir durumdu. Çünkü tesadüfen check-up sırasında saptanmış olan şahdamarının darlığı nedeniyle bana geldiler. Ve daha pıhtı atmadan, şah damarının darlığını açıp genişletim ve stent ile o damarı sağlıklı hale getirdim. Filiz Hanım bu sayede beyni, gelecekteki olası pıhtı riskinden kurturmış oldu.
50’den sonra damar check-up’ı!
Peki bu kadar hayati bir durumun önüne geçmenin bir yolu yok mu?
Burada önemli iki nokta var. Birincisi damarlarımızı nasıl sağlıklı tutabiliriz, ikincisi damar kontrolümüzü nasıl yaptırabiliriz. Aslında, check-up yaptırdım diye hastane veya sağlık kuruluşuna başvuran kişilerin birçoğu tam vasküler yani damarsal check-up yaptırmıyor. Çünkü damar check-up’ı farklıdır. Beyinde pıhtı atması genellikle daha 60’lı, 70’li ve 80’li yaşlarda görülüyor. Özellikle 50-55 yaşın üzerinde olanlar, tansiyon, şeker hastalığı bulunanlar, sigara içenler ya da geçmişte içmiş olanlar ile genetik risk taşıyanların mutlaka damar check-up’ı yaptırması gerekiyor.
Kan sulandırıcılar tedavide önemli
Damar check-up’ı bildiğimiz bir şey değil, nasıl yapılıyor?
Radyolojik tanıda çok yüksek gelişim sağladık. Elimizde doppler ultrason, bilgisayarlı tomografi, MR ve DSanjiyo var. Hekimler bu radyoloji tetkiklerini devreye sokmak zorundalar. Damar check-up’ı ile beynin kendisini ve kalpten beyne kan taşıyan damarları kontrol etmiş oluyoruz. Hastanın damarlarındaki darlık kritik hale geldiği zaman ve bilimsel kriterleri tamamlamışsa daha pıhtı atmadan damarı tedavi ediyoruz. Kan sulandırıcılar, kollesterol düşürücü ilaçlar diğer hipertansiyon ve şeker ilaçları da takipte çok önemli. Türk insanının genetik yapısından dolayı beyin damarları koroner arterlerden 7 ila 10 yıl sonrasında daralıyor. Hasta kalp krizi geçiriyor, bundan 7-10 yıl sonra ise beyin krizine meyilli hale geliyor. Bu nedenle kalp enfarktüsü geçirmiş hastaların kontrol döneminde mutlaka doğru radyolojik tetkiki yaptırmış olması lazım. Kendi hasta grubumuza baktığım zaman, boyun damarına stent taktığımız hastaların yüzde 80’inde daha önce bir kalp problemi görüyoruz.
Nasıl bir tedavi yöntemi uygulanıyor?
İki tane tedavi seçeneğimiz var. Biri açık ameliyat. Bu işlemi genelde kalp damar cerrahları yapar. Damar açılıyor dar olan segment temizlenip tekrar dikiliyor. Fakat bu sadece boyun bölgesine yapılabilir. Bu bölge dışındaki bütün boyun ve beyin damarları damar içinden kapalı ameliyatla tedavi edilir. Bu açık ameliyatta mümkün değildir. Dünyada Minimal İnvaziv Cerrahi diye bir akım var. Minimal invaziv cerrahinin en uç noktasında girişimsel nöroradyoloji vardır.Yani radyoloji cihazları yardımı ile
kapalı yoldan beyin damar ameliyatları yapabilmek. Beyinde, milimetrenin yarısı kadar olan damarı tekrardan yapılandırabilme kabiliyetimiz var.
Uykudan uyandıran baş ağrısı anevrizmanın işareti olabilir!
Beyin anevrizmalarını da Ebru Gündeş ile öğrenmiştik. Nedir beyin anevrizması?
Anevrizmalar, beyne giden damarların üzerindeki zayıf noktalardan çıkmış baloncuklardır. Ve kanadığı zaman genelde beynin içine değil çevresindeki boşluklara doğru kanar. Kanama nedeniyle kafatasının içerisinde bir basınç artışı olur. Bu basınç artışı nedeniyle insanlar maalesef aniden hayatlarını kaybedebilirler. Kanama yaşayan 3 hastadan 1’ini daha hastaneye gelmeden kaybediyoruz. Günümüzde kanamış anevrizmaların yüzde 95’ini damar içinden endovasküler yolla etkin bir şekilde tedavi edebiliyoruz.
Anevrizmaların belirtileri ne?
Anevrizma ağrı yapıp mesaj veriyor. Anevrizma ağrısı normal baş ağrısına göre çok şiddetlidir. Bir damla kan damar dışına çıktığında çok şiddetli bir ağrı hissedersiniz. 20’li 30’lu yaşlarda başlayan bir hastalık. Her ağrıda değil ama hiç olmadık uykudan uyandıran ağrınız oluyorsa doktora gidin. Bulantı ve kusma da buna eklenirse mutlaka doktora gidin. Kompleks hastalarda örneğin, tansiyon hastaları genelde asprin de alırlar . Hastada aynı zamanda baloncuğu da varsa patlayınca aspirinden dolayı hayati risk artar. Bu nedenle damar chech-up ı bize ek problemlerin saptanmasında çok yardımcıdır.