Kalıcı olmak için yeterince donanımlıyım
Mahmut Tuncer’in popçu kızı Gizem, ilk albümü “Aşk Uykusu” ile müzik dünyasına hızlı bir giriş yaptı. Genç ve güzel şarkıcı, “Sürekli babamın ismiyle anılmak istemem. Kalıcı olmak için yeterince donanıma sahibim” diyor.
Yeni jenerasyondan pek çok isim bir anda ünlendi. Müziğinizin kalıcı olması için neler yapıyorsunuz?
Bir anda ünlenmek ne ile olduğu çok önemli bir mesele. Milyonlarca tık almanın artık çok ciddiye alınan bir şey olduğunu düşünüyorum. Bu konuda çok fazla detay var. Allah doğarken bazı insanlara yıldız bırakıyor sanki. Ben de bu yıldıza sahip olduğumu düşünüyorum. Ve kaybetmemek için de elimden geleni yapıyorum. Kalıcı olmak için benim düşüncemle öncelikle kendine münhasır olmak çok önemli. Samimiyeti yitirdiğimiz bir dönemdeyiz. İki elin parmağını geçmiyor samimi insanların sayısı. Ben içinden geldiğini söyleyen, kendini olmadığı gibi göstermeyen bir insanım. Müzik çoğunlukla tüketime dayalıyken kişi kalıcı olmalı bence herşeyden önce. İyi şarkı söylüyorum. Kaliteye çok önem veriyorum. O yüzden kalıcı olmak için yeterince donanıma sahibim.
Mutlaka yapmak istediğiniz neler var?
Ben Pera Güzel Sanatlar Lisesi Tiyatro Bölümü’nü bitirdikten sonra üniversitede Türk Musikisi Bölümü okudum. Sahne şov dünyası demek. “Koy arkaya dansçıları, versin dj bassları” bir iş anlayışını yeterli bulmuyorum. Tüket bırak bir hale geldik sanki. Oyunculuk anlamında ise güzel teklifler alıyorum. İyi bir film projesini değerlendirmeye açığım.
Erotikliğe ihtiyaç duymadan başarılı olmak isterim
İnsanlar sizi Mahmut Tuncer’in kızı Gizem olarak biliyor... Siz kendinizi nasıl anlatırsınız?
Namusuyla para kazanan bir babanın kızıyım. Bu ismin kızı olmak gurur verici. En önem verdiğim şey genel kültür oldu. Çok fazla araştırır, çok fazla okurum. Koca koca tıp kitapları bitirdim.
Bu benim kişisel bir hobim. Fakat hayat sadece lüks çantalar, iyi tatiller, güzel yemek demek değil. Şımarık değilim. Ukala ve şımarık insanlardan hiç haz etmem. Üniversitede Türk Müziği Bölümü’nü okudum. Oxford’da her yaz dil eğitimi gördüm. 6 senelik bir sahne deneyimine sahibim. Genç yaşıma rağmen çok fazla donanıma sahibim. Erotikliğe ihtiyaç olmadan güzel bir başarıya imza atmayı isterim.
Babanızla ilişkiniz nasıl? Mesela beraber çiğ köfte yoğurur musunuz veya düet yapar mısınız?
Çiğ köfteye bayılırım. Keşke yapabilseydim ama öğrenemedim. Biraz meşakkatli bir iş onu yapmak. İnsanın aklına hemen bunlar geliyor tabii.
Hayır birlikte çiğ köfte veya düet yapmıyoruz. Müzik konuşuruz tabi sık sık.
Ünlü bir ismin çocuğu olmak üzerinizde bir baskı yaratıyor mu?
Tabii ki sürekli babamın ismiyle anılmak istemem. İsteseydim albümümün adını “Mahmut Tuncer’in kızından ezgiler” yapardım. Her ne kadar çok kullanılmasa da benim de bir adım var.
Ben babamın üzerinden prim yapmak istemediğim için soyadını dahi kullanmadım. Gizem adıyla çıktım, Gizem Tuncer olarak değil. Sadece tek vasfım bu değil.
En önem verdiğim şey genel kültür oldu. Koca koca tıp kitaplarını bitirdim.
2.5 ayda 40 kilo verdim
Zayıflamak için nasıl bir program uyguladınız? Ne kadar sürede kaç kilo verdiniz?
Öncelikle kendime söz verdim. Kararlı olmak çok önemli. 2.5 ayda 40 kilo verdim. Şeyda Coşkun’un gönderdiği yemeklerden başka bir şey asla yemedim. Her gün onunla 1 saat yürüyüş yaptım. Kendimi bir kampa aldım ve hiç kimseyle görüşmedim o sürede.
Dayatılan ve kalıplaştırılmış güzellik algısına tepkili misiniz?
Seçimlerimizin birçoğu zaten dayatmadan ibaret. Bir dönem kalın kaş modaydı bütün kadınlar Pala Remzi’ye döndüler. Şimdi o kaş kontürlerini sildirmeye uğraşsınlar bakalım. Dayatılana uyuyoruz zaten. Ben ilgilenmiyorum sistemin ve modanın getirdikleriyle.
Sizin gibi zayıflamak isteyenlere tavsiyeleriniz nedir?
İnansınlar kendilerine yahu! Bu bir kahramanlık destanı değil. Gözümüzde büyüttüğümüz kadar zor değil. Sağlıklı yiyecekler yiyip, hareket etsinler. Bir uzmandan destek alsınlar. Ve tek başlarına kalsınlar.
Sadece erkeklerden değil her konuda kazık yedim
Bir röportajınızda “Kime güvendiysem istisnasız kazık yedim” diyorsunuz....
Sadece erkeklerden değil, her konuda kazık yemişliğim vardır. Her gün bir adamla anılmak genç bir kadın için çok rahatsız edici ve çirkin bulduğum bir durum. Aşk anlamında çok yüzüm gülmedi. dostlarımdan da çok çektim. Çok duygusal ve merhametliyim. Hemen sahip çıkar, benimserim. Sonrasında zarar görüyorum haliyle.
Peki hayatınızın dönüm noktası neydi?
Hayatım zayıflamadan önce ve sonra diye ikiye ayrılıyor. Dönüm noktama da kocaman harflerle Şeyda Coşkun yazdım. Kilo vermek müthiş bir konfor. En basiti merdiven çıkabiliyorum. İstediğim kıyafetleri giyebiliyorum. Ve artık kimse beni kilolarım yüzünden eleştiremiyor. En çok da canımı bu yakıyordu.
