Kadının en güzel ve seksi zamanı 40’lı yaşlar
Oyuncu ve aromaterapist Ayşe Tolga, kendisine atfedilen şifacı kelimesini kabul etmiyor ve şöyle diyor: “Kimseyi iyileştirmeye soyunmam, yol gösteririm, destek veririm.”
Kırklı yaşların getirdiği güzelliği yaşadığını söyleyen Tolga, “40’tan sonra her şeyi daha iyi anlamış, durumları insanları daha iyi tanımış oluyorsunuz. Güven tam, kontrol sizde” diyor.
Bu yıl festivalde neler yapacaksınız, nasıl bir programınız var?
Zihin Ruh Beden 2015 Festivali’nde iki ayrı konuşmam var. Birincisi, ‘Ayşe Tolga İyi Yaşam Sohbeti’. Burada genel olarak sağlıklı ve kaliteli bir hayat için ruhsal bedensel ve zihinsel reçeteleri konuşacağız. İkincisi ise sevgili iş ortağım, değerli arkadaşım Power Coaching kurucusu ve Türkiye temsilcisi Anthony Robbins’in aura görüntüleme sistemi hakkında Yeliz Rüzgar’la vereceğimiz ortak seminer... Yeliz’le birlikte, Robbins’in aura görüntülüme sistemi olan Aura station ile aroma yağlarının etkisi ve aromaterapi üzerine uygulamalı bir seminer vereceğiz. Ayrıca aromaterapi markam Aisha ile açacağımız standımızla fuara ticari olarak da katılacağız.
Siz bir şifacı mısınız?
Herkesin kendini iyileştirme gücü vardır. Kimseyi iyileştirmeye soyunmam, yol gösteririm, destek veririm, diyelim. Kimse kendine bu tanımı koymamalı bence.
Şu an hayatınızın nasıl bir dönemi?
Sevdiğim işi oyunculuğu yapıyorum, Türkiye’nin ilk aromaterapi markası aisha ve www.aysetolgaiyiyasam.com sitesi ile insanlarla iyi yaşamın sırlarını paylaşıyorum, kızımla mükemmel bir ilişkim var. Yoğun ama verimli bir dönemdeyim. Kırklı yaşların getirdiği güzelliği yaşıyorum... Kadınlar bence en güzel, en seksi, en üretken yaşlarını artık 40’larda yaşıyorlar. Daha dişi, daha güvenli ve hepsinden önemlisi daha güçlüyüz.
Yarın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü malum. Siz hiç şiddet gördünüz mü? Kadınlara tavsiyeleriniz nedir?
Maalesef gördüm ve tabii ki ayrıldım bu kişiden... Kadınlara “Hep evinde kal aileni bozma” mesajı veriliyor. Ancak şiddeti uygulayan erkeğin bunu hep yapacağını ve kendini düzeltmesi gerektiğiyle ilgili olarak ne devlet ne de eğitimciler bir şey yapıyor.
Sete ve toplantılarıma kızımı da götürüyorum
Kızınızla nasıl bir ilişkiniz var; otoriter mi yoksa yumuşak bir anne misinizdir?
Kızımla arkadaş gibiyiz. Birlikte olabildiğimiz her anı en iyi şekilde değerlendiriyoruz. Ben ona iyi bir insan olması için rehberlik yapıyorum, değerlerimizi öğretiyorum. Aşırı korumacı değilim, her anlamda düşmesi gerektiğini sonra da kendi başına kalkması yada kalkabileceğini ona anlatan biriyim. Bunun dışında koruyan ve kollayanım tabii... Kızımın gelişimi ile birlikte her an yeni şeyler öğreniyorum.
Şöhretli bir anne olmanın zorluğu nedir?
Her şeye zaman ayırabilmek elbette zor. Ancak set programımı, Aisha ile ilgili çalışmalarımı kızımla vakit geçirebileceğim gibi planlıyorum. İyi bir zaman yönetimiyle işi ve anneliği bir arada götürmek mümkün oluyor. Ayrıca işim varsa bile her yere sete, toplantılara Can Yael’i de götürüyorum.
İkinci çocuğu olabilir mi?
Bu tempoda düşünmüyorum.
Zihin Beden Ruh Festivali Koordinatörü Gülferi Yıldırım:
Festival fikri, bundan 1 yıl önce kendi hayatımda bazı dönüşümleri yaşayıp, hayatımı doyumlu ve mutlu bir noktaya taşımamla birlikte ortaya çıktı. Aslında hayat yolunda birlikte adım attığım iki dostumla birlikte hayalini kurduğumuz bir festivaldi. Hepimiz iş kadınıyız ve profesyonel dünyada farklı işlerle uğraşıyoruz. Bir yandan çalışırken, bir yandan da insanları mutlu, sağlıklı, keyifli bir hayata götürecek eğitimlerle, yöntemlerle, öğretilerle tanıştırmayı kendimize hedef edindik. Hepimiz mutlu bir hayatın peşinde koşuyoruz ne de olsa...