Kaçtım kaçtım sonunda ben de DJ oldum!..
Evo'daki Shubuo'nun Ne Bu Çalan partisinde gecenin konuk DJ'lerindendim. 'Olmayan rock arşivi'ni altüst edip Nişantaşı'nda da Duman dinlettim iyi mi?!
Geceler yine pek hızlıydı bu ara... Nerelerde söndürdün fenerini derseniz... Salıdan başlayayım, orada kalmıştık zira... Önce Evo'daki partiye gidelim... Shubuo, biz müzikseverler için harika bir hizmet geliştirmiş. Adı, "Ne Bu Çalan."
Diyelim ki barda bir şarkı çalıyor, siz de bir yandan eşlik ediyor, bir yandan da kıvranıyorsunuz: Kim söylüyordu bunu, adı neydi?., diye... İşte o anda imdat gibi yetişiyor Shubuo. 7505'i arayıp cep telefonunuzu müziğin geldiği yöne doğru çevirip yaklaşık 20 saniye tutuyorsunuz, birkaç saniye sonra şarkının adını ve kimin söylediği mesajla size bildiriliyor. Evde, işyerinde, televizyonda, arabada, herhangi bir yerde müziği duymanız yeterli. Shubuo Ne Bu Çalan servisi, Türk Sanat Müziği ve klasik müzik hariç, 2.5 milyon yabancı, 13 bin yerli şarkıyı tanıyabiliyor. Arama başına 1 SMS/2 kontör ücretlendiriliyor; parçanın sistem tarafından belirlenmesi durumunda ise 8 SMS/16 kontör daha ücret alınıyor. Şarkıyı öğreneyim de ücreti şurada dursun diyen meraklı dudulara koymaz tabii...
Shubuo'cular sağolsunlar, beni de gecenin DJ'i yapmışlar. Davetli gazeteci ve yazarlar tek tek çıkıp kendi şarkılarını çaldılar. Baktım herkes yabancı ve dım tıs dım tıs'ları seçiyor. Dedim ama beni yapmayın, aşk sarkılan çalarım, partinin hızını düşürürüm, kimse kalmaz sonra, dinletemedim. İlle de çal ille de çal... Rock arşivini karıştırdım DJ'in, dişime göre bir şey bulamadım. Allahtan Duman var, yerli malı yurdun malı, eh konsepte de uygun, "içerim ben bu akşam", ardından da Kurban patlattım: "Yalan dostum aşk diye bir şey yok."
Oh be, Nişantaşı'nın ortasında bir gece kulübünde yerli rock şarkıları çaldırdım ya, gam yemem artık.
Bu arada Evo'ya da bayıldım yani... Duydum ki yakında Yasemin Kozanoğlu da burada çalacakmış. Mekan, parti organizasyonları için de uygun, gönlünüzce eğlenmek için de. Eski halini bilenler için mini bilgi gerekirse:
Mönü yenilenmiş. Artık mini hamburger, mini pizzalar gibi içki yanında atıştırılacak seçenekler var. Siparişleri masalardaki bilgisayarla yapıyorsunuz, direkt mutfağa ulaşıyor, iki dakika sonra da masanızda bitiyor. Ne siz garsonu yoruyorsunuz ne yesem diye, ne garson tepenize dikiliyor.
Her çarşamba DJ Fuchs (ki, alemin en iyilerindendir), her perşembe DJ Kiwi çalıyor, cumartesileri 80'ler 90'lar gecesi. Uğrayın yani...
EVO: Abdi İpekçi Cad. Azer İş Merkezi, No: 44, Nişantaşı,
Tel: (0212) 233 19 18
Film bahane, parti şahane...
EVO'dan sonra ikinci durağımız Taksim'deki Soho Bar'dı... Sebebimiz belli, Teoman'ın şubatta gösterime girecek Balans ve Manevra filminin çekimlerini tamamlaması şerefine düzenlediği parti. Kaçırılmayacak bir geceydi, içkiler su gibi aktı (hoş, 23.00'ten sonra bira ücretliydi, ayın son günü delikanlıyı bozdu, biz de Teoman'ın ısmarladığı viski shot'la avuttuk kendimizi), ünlüler geçidi misali partinin sürprizi Teoman'ın canlı performansıydı.
Tanju ve Sunay Özgür (ki, filmin müziklerinde imzası olan isimler) eşliğinde kendi şarkılarını değil, harbi rock söyleyip bize harika bir ziyafet çekti, ağzına sağlık.
Bu arada Avrupa Yakası'nın Şesu'su (Bülent Polat) daha önceki partide olduğu gibi, oyunculuk kadar dansta da ne kadar yetenekli olduğunu gösterdi. (Benle yarışamaz tabii ki...) Seveni mi çok, benim gibi beleş içki meraklısı mı, bilemedim ama Soho Teoman'a dar geldi.
Havalandırma zaman zaman bunaltsa da güzel bir geceydi. Bol müzik, bol içki, bol dans. İnsan bir partiden daha ne ister ki?.. Bu yetmedi, bir daha isteriz yani...
P.S. Teoman deyince akla gelen ilk isim, menajeri, dostu, belki her şeyi Funda Sanlıman, ayağını kırdığı için yoktu. Kocaman bir "geçmiş olsuuuuun" diyelim mi?..