Jimnastiğin yeni Türk prensesi
12 yaşındaki Tutya Yılmaz 4’ünden beri jimnastikle uğraşıyor. Hedefi 2016 ve 2020 Olimpiyat Oyunları’nda Türkiye’ye altın madalya kazandırmak. Aralarında ünlü mentör Prof. Turgay Biçer’in de bulunduğu, sayıları 10-12 arasında değişen teknik
ve sağlık ekibi adeta Tutya’nın her anını programlıyor. Günde 6-8 saat çalışan Tutya Yılmaz’ın şu ana kadar 6 Türkiye Şampiyonluğu da var. Tutya’nın ortaya çıkışında ve “farklı” çalışma programında en büyük pay baba Hürriyet Yılmaz’ın... Cebinden yıllık yaklaşık 120 bin lira harcayan baba Yılmaz sponsor desteği bekliyor.
Türk sporu arada tek tük istisnalar dışında hep güreş ve halter branşlarında kazanılan madalyaların arkasına sığınarak bugünlere geldi. Yönetenler de yıllardır pembe hayaller yaratarak günü kurtarmayı “başarı” saydılar. Teniste, yüzmede, jimnastikte ve hatta atletizmde madalyalar kazanabilmek, bu branşları daha çok genç insanlar yapsın diye, ne proje geliştirebildiler ne de geliştirdiklerini sandıkları işlerde başarılı olabildiler. Şimdi jimnastikte bütün spor tarihinin akışı değişiyor. Baba Hürriyet Yılmaz’ın bireysel çabasıyla başarı gösteren kızı Tutya Yılmaz Türk sporunun kafasını karıştırmaya başladı bile. Bugün 12 yaşında olan Tutya, sadece kendisiyle ilgilenen sayısı 10-12 arasında değişen “profesyonel ekiple” 4 yaşından beri jimnastik sporuyla uğraşıyor. İş programlanan şekilde tamamlanırsa, Türkiye jimnastik branşında hem 2016 Rio’da hem de büyük bir umutla kazanmayı beklediğimiz 2020’de İstanbul’da Türkiye’ye jimnastikte ilk olimpiyat madalyalarını kazanacak.
“Bu sprinter olacak galiba...”
Proje, bir branşta başarı, dolayısıyla madalya isteniyorsa ne yapılması gerektiğinin somut bir göstergesi de olacak. Spor Teşkilatı da yapılan işe o kadar ikna olmuş durumda ki, Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan sık sık Tutya ile ilgili bilgi alırken çalıştığı spor salonunu 7 gün 24 saat emrine tahsis etmiş durumda. Yıllık yaklaşık 20 bin liralık maddi destekle malzeme yardımı da artık yanlarında... Tutya 1999 doğumlu. Yürümeye başladığı günden itibaren babası İstanbul’da sık sık ormanlık alanlara götürerek “enerjisini boşaltsın” istemiş. Tutya büyüdükçe sürekli hızlı koştuğuna dikkat eden baba Yılmaz, “bu sprinter olacak galiba” diye düşünmeye başlamış. Ancak yine ağaçlar arasında dolaştıkları birgün karşılaştıkları dostu, “Sen Tutya’yı Bağlarbaşı’ndaki spor salonuna götür, jimnastikle ilgilensin” deyince aklına yatmış, gitmişler. İki ay salona girmekte direnen Tutya‘yı bebek alma sözüyle ikna eden Hürriyet Bey, kızına daha 4 yaşındayken jimnastiğe de ilk adımı böylece attırmış.
Hürriyet Yılmaz, eşi Sibel Hanım’ın da desteğiyle süreci böylece başlatmış ama sonu görünmeyen maraton da start almış. Ebru Özenç isimli hocayla çalışmaya başlayan Tutya, çabuk gelişim ve performans göstermeye başlayınca Baba Yılmaz hem yakın çevresinden hem de internetten yol haritası çıkarmaya başlamış. Jimnastikte başarılı ülkelerin ABD, Rusya ve Romanya olduğunu bilen baba Yılmaz, oralardan antrenör aramaya başlamış. Yılmaz bugün Tutya ile çalışan ekibi de böylece ortaya çıkarmış. Rus hoca Galina, mentörlük konusunda Türkiye’nin en iyilerinden biri Turgay Biçer ve daha pek çok uzman devreye girmiş. Bulgaristan, Romanya, ABD, İtalya, Rusya gibi ülkelerde kamplar yapan Tutya, bu arada daha çok kendisinden büyüklerin yer aldığı yarışmalara katılarak dereceler elde etmiş. 6 yaşından bugüne değişik yaş gruplarında altı kez Türkiye şampiyonluğu elde eden sporcu, pek çok turnuvada da ilk üçe girmiş.
Babası ona yılda 120 bin lira harcıyor
Baba Hürriyet Yılmaz, bu tabloda kızıyla elbette gurur duyuyor ama bu sürecin kendisi açısından ekonomik anlamda kolay olmadığını da ifade ediyor. Kendisi inşaat mühendisi, eşi de kendi ölçeklerinde üretim yapan bir fabrikanın sahibi. Baba, Tutya’ya yıllık yaklaşık 120 bin lira civarında masraf yapıyor. Ancak çabasını öğrenen ve “ikna olan” kuruluşlar tarafından sponsor desteği de almaya başlamış. The Marmara Oteli patronu Kağan Gürsel, İstanbul Teknik Üniversitesi, Spor Genel Müdürlüğü Tutya’ya ekonomik de destek oluyor. Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan da gururlu; “Göreve geleli fazla bir zaman olmadı ama Tutya’yla biz de en az babası kadar ilgileniyoruz. Ne isterlerse hazırız. Salonda istedikleri zaman istedikleri kadar çalışabilirler” diyor. Peki bütün bu tablo için de Tutya ne yapıyor ve söylüyor? Tutya başarılı bir sporcu olduğunun farkında... Kendisine gösterilen özeni de algılıyor. Günde 6-8 saat çalışıyor. Ama robot gibi değil. Sinemaya da, arkadaşlarıyla eğlenmeye de gidiyor. İTÜ Vakfı’na bağlı Natuk Birkan İlköğretim Okulu’nda artık 8. sınıf öğrencisi. Arkadaşları arasında çok popüler. Jimnastiğin kendisine çok farklı bir gelecek hazırladığının farkında. 2016 ve 2020 Olimpiyat Oyunları’nda Türkiye’ye jimnastik branşında madalya kazandırmak istiyor.