İzzet’in Harikalar Diyarı’na girdim

Maçka Demokrosi Parkı’ndaki Cahide’nin dekoru değişti. Yeni dekoru açık havada kuruldu. Bir düşler cenneti haline gelen Cahide Harikalar Diyarı bu yaz yine eğlencenin merkezi olmaya hazırlanıyor. Cahide yaz sezonu için süslendi, püslendi. Harikalar Diyarı’nda bir rüya alemi hazırladı. Dev tavşanları, filleri, atlı karıncası, bir şatoyu andıran sahnesi ile hayallerin ötesinde bir masal dünyasına dönüştü. Mesela DJ kabininden kırmızı gözleriyle kocaman 7 metrelik dev ejderha fırlıyor kırmızı gözleriyle...

Şov yapan Drag Queen’ler ise saray kapısını andıran sahnede devasa bir kalbin içinden çıkıyorlar. Kırmızı locası ve kalp şeklindeki dev masa, bu yepyeni dekorasyon ile bütünleşerek mekana bambaşka bir hava katıyor. Bu büyülü dünyaya tıpkı Alice Harikalar Diyarı’nda olduğu gibi bir anahtar deliğinden giriliyor. Cahide Show ekibine katılan drag queen ve erkek dansçılar, yurt dışından

gelen akrobatlarla güçlendi. İzzet Çapa’nın mekanına sızdık, direktör Burak Kılıç ve “drag queen”lerle konuştuk.


‘Psikolog gibiyiz, insanların özel hayatlarına giriyoruz’


- Ahsen nasıl çıkarıyorsun şovları?

Ahsen: Konsept üzerine çalışıyorum. İzzet Bey nasıl her sezon adlar koyuyor, senaryo ortaya çıkıyor. Önce ekip olarak beyin fırtınası yapıyoruz. Ardından eğitime başlıyoruz. Horon tepip ardından hiphop yapıyoruz. Dünyanın birçok yerini gezdim ve izledim. Onlardan daha iyiyiz.

- Hiç mi komik bir şey yaşamadınız?

Nerdis: Gündüzleri bizi gören biri geceleri asla tanımıyor. Bizi burada izleyenler günlük hayatta asla tanımıyorlar. Benzetemiyorlar çünkü, o kadar çok değişiyoruz ki...

‘Sevgilim beni sahnede izlemeyi seviyor...’


- Bu iş kaç yaşında bitiyor?

Negrita: Bu işin bir yaşı yok. Eğer öyle olsaydı, ilk önce ben bırakırdım. En eskilerden biriyim. Yetiştirdiğim insanlar var. Sadece şov ve dansla kıyaslamamak lazım. Psikolog gibiyiz... İnsanların özel hayatlarına giriyoruz. Her şeylerini anlatıyorlar. Kocasını bile yanımızda kıskananlar oluyor. Şov yapamıyorum diye bu işi bırakacak değilim. Gün geçtikçe daha iyi oluyorsun.

- Özel hayatlarınızı etkiliyor mu? Sevgilileriniz kıskanmıyor mu?

Negrita: En uzun beraberliği olan benim. Sevgilim beni
sahnede izlemeyi seviyor.
Nurtopu Saçan: Makyajı silince her şey bitiyor. Performans gibi... Pek bir şey değişmiyor özel hayatımızda da...


Alice Harikalar Diyarı nasıl ortaya çıktı?

Burak Kılıç: Pera Palas Oteli’nin karşısında küçük bir Cahidemiz vardı. Bu konsept ilk başladığı zamanlar talep çok yoğundu. Drag Queen’lerin yurt dışında restoranlarda dans ettiğini görünce bizim de başlamamız gerektiğini düşündük. Cahide 15’i açtık. İlk başlarda bir kişiydi. Şimdi ise kocaman bir Drag Queen ekibi var. 23 kişilik dansçı kadromuz bulunuyor. Cahide şov ekibi böyle çıktı. Cahide Harikalar Diyarı ise her yaz yeni bir konsept denememizden doğdu. Rüya Adası, Cahide Motel, Cahide 3D gibi birçok isim ve konsept altında açıyoruz. Bu yıl da Harikalar Diyarı yarattık. Masalsı olmasına dikkat ettik. İçinde dev bir ejderha, dinozorun, fillerin olduğu bir yer. Sahnesi Alice Harikalar Diyarı’nın saray kapısına benziyor. Dekorasyonuna çok önem verdiğimiz bir konsept yaptık. Bu konsepte uygun olarak koreografımız Ahsen bize harikalar diyarının poplaşmış halini ortaya çıkardı.

- Ciddi bir dans grubunuz var. Eski bir ekip mi, her yıl yenileri de ekleniyor mu?

Burak: Zaman zaman bir şeyleri yenilemek lazım. Bazen özel hayatlarından dolayı, bazen konseptin değişmesinden doğan ihtiyaca göre insanlar alıyoruz. Geçen yıl Kafkas grubu gerekiyordu. Dışarıdan iki Kafkas dansçı aldık. Kadro ihtiyaca göre değişiyor. Türkiye’nin en büyük dans kadrosu da bizde bu tarzda.

‘Madonna ve Ajda’yı taklitle başladık”


- Nasıl başladınız dans etmeye ve kendinizi bu kadar geliştirmeye?

Ahsen: Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu’nda başladım. Orada eğitim aldım. Drag Queen olarak da orada performans yapmaya başlamıştım. İstanbul’da çok özel gecelerde performans yapmamızı istediler. Sonrasında kendi içimizde bir grup kurmaya karar verdik. Ünlülerin taklitlerini yapıyorduk. Madonna, Tina Turner, Sezen Aksu, Ajda Pekkan gibi... Sonrasında kendimizde içimizde büyüdük. Daha sonra İzzet Çapa ile yolumuz kesişti.

- İlk başladığınızda bu işe insanlardan gelecek tepkilerden korkuyor muydunuz?

Ahsen: En düzgünleriydik. Normal hayatımızı, iş hayatımızı birbirine karıştırmadık. Sebebi ise gündüzleri erkek halimiz ile hayatımızı sürdürüyoruz. Bu kıyafetleri günlük hayatımıza yansıtmadık. Birçoğumuz eğitim alarak öğrendik dansları. Yurt dışı ve içinde çok iyi hocalardan öğrendik. İzzet Bey sayesinde yabancı makyörlerden öğrendik.

‘Kızlar bizden sevgililerini kıskanabiliyor’


n Sahnede enteresan olaylar başınıza geliyor mu? Asılan oluyor mu?

Ahsen: Çok güzel iltifatlarda bulunuyorlar. Türkiye’nin en güzel yerinde etek giyiyoruz. Buraya gelen bütün misafirlerimiz bize nasıl davranacaklarını çok iyi biliyorlar. Bilmeyenler de zaten bizden rahatsız olacaklarsa uzaklaşıyoruz. Ufak tefek arızalar tabii ki oluyor ama biz çok eğleniyoruz. Sarhoş bir kız bize bakan erkek arkadaşını kıskanabiliyor. Zaten Cahide bunu alıştırdı insanlara... 10 yılı geçti Cahide efsanesi. Karı koca espri yaparak masalarına çağırıyor Drag Queenleri.

Nerdis: Kadın kılığına girenler travesti statüsüne giriyor. Cahide bu kelimeyi kırmış durumda. Drag Queen kelimesini öğretti. Bunu bilmeyen müşteriler “travesti muamelesi” yapıyor. Biz onlara sahnede dansımız ile cevabımızı verdiğimiz zaman o kelime gidiyor, yerine Drag Queen geliyor. Kadın kılığında müşterimizi karşılıyoruz. Sahnede çok büyük danslar ediyoruz.

- Aranızda evli olan var mı?

Ahsen: Hayır yok. Ama çocuğu olan var.

- Babasınız aynı zamanda...

Ornella: İlk ben başladım Cahide’ye, sonra arkadaşlarım geldi. Çocuğum var Ankara’da annesi ile. Ben dans etmiyorum, buranın starıyım. Beceremiyorum dansı.

Nerdis: Hepimizin kendine özgü özellikleri var. Bunları yaparken sahnede arkadaşlarımıza en iyi şekilde destek verecek şekilde sunuyoruz.

Ahsen: Ornella’nın en büyük artısı dans edemese de özel numaralar yapıyor.

‘İzzet Çapa bizi yurt dışına götürüp şovları izletti’


n Şov kılıklarınız ile sizleri gördüm. Kıyafetleriniz ile çok daha rahatsınız ama normal dünyada içine kapanık gibisiniz...

Ornella: Peruğu takınca daha farklı oluyorum. Bunu iş olarak görüyorum.

Nerdis: Buraya bize geliyorlar, bunun farkındayız. Normal hayatta bize gelmiyorlar, komşumuzdan başka... Onun farkında olunca ister istemez peruğu takıp kostümü giyen iddialı oluyor. Kimsenin giymediği şeyleri giyip takmadığını takıyoruz.

Burak: Aralarında tasarım yapanlar da var. Sanatçılar bunları almak için temas kuruyorlar. Konserlerinde takıyorlar. Demet Akalın’ın küpelerini tasarlayanlar var.

- Cinsel tercihiniz başka yönde olsaydı böyle olur muydu?

Ornella: Öyle olsa da devam ederdim.

Nerdis: Yapabilir miydik, bilmiyorum. Ama erkek dansçılarımızın çoğu heteroseksüel ve hepsi okullu.

- Onları kadın kılığına sokabilir misiniz?

Ahsen: Tabii girebilirler yeri gelirse.

- Hepinizin özel bir havası ve duruşu var. Bu içten mi geliyor?

Negrita: İkinci kızıyım Cahide’nin. İlk gelenlerdenim. 10 yıllık şov geçmişim vardı. Kendi aramızda eğlenmek amaçlı yaptığımız şovlar bugüne kadar geldi. İzzet Çapa sağladı bunu. Yurt dışına götürüp şovları izletti. Türkiye’de çalışmadığım star kalmadı. Ama İzzet Bey bizi insanlarla birebir tanıştırdı, içine soktu, büyük bir duvarı yıktı.

- Ses eğitimin var mı?

Duygu Duygusal: Konservatuarda Türk Müziği bölümünden mezunum. Dans ve bale eğitimi de aldım 5 yıl boyunca.

Papatya: 20 yaşındayım. Burada en yeniyim.


‘Gelen müşteriler bizi sanatçı olarak görüyor’


- Vücudunuzu korumak için spor mu yapıyorsunuz, nasıl fit kalıyorsunuz?

Pamuk: Dans etmek spor niyetine geçiyor. Klasik bale öğrencisiyim. Beş yıldır buradayım. Cahide Company burası. Her türlü şey olabiliyorsunuz. Sadece sahne değil kapı karşılama, insanlarla diyalog, kostüm... Tasarım okulu gibi. Okuduğum okul ile kıyaslıyorum bazen, daha önde oluyor. İzzet Bey yenilikçi bir kapı açtı. Gelen müşteriler bizi sanatçı olarak görüyor.

Negrita: Sezon başlarında çok yoğun bir çalışmamız oluyor. Provasız olmuyor. Terzimiz var, bunların da provaları yapılıyor. Büyük bir atölye var. İçeride terzihane var. Yurt dışından çoraplarımız geliyor. Türkiye’nin en güzel bacaklı Drag Queen’i olarak bu çoraplardan vazgeçmiyoruz.