İyi ki aldırmamışım!
'Selin bize tanrının hediyesi'
Sevilen oyuncu Pelin Körmükçü ve sevgilisi Rafi Moreno evlenmemiş, ancak çift bir bebek sahibi olmuştu. Bebeği Selin 7 aylık olan Körmükçü sürpriz hamileliğin ardından hissettiklerini, yaşadıklarını, anneliğini ve neden evlenmediğini anlattı: “Boşanmamak için evlenmedim, evliliğe karşı değilim. Bir imzayı yakında Selin için yapacağımız hoş geldin partisinde atabiliriz, ama olmasa ne olur?” diyor.
Hemen kilo verip eski formunuza dönmüşsünüz...
7 kilom daha var. Ben çok zayıf hamile kaldım, 25 kilo aldım. Hamile kaldığımda 50 kiloydum, 75 kiloyla doğuma girdim. Şimdi 57 kiloyum 7 kiloyu da verince eski Pelin olacağım.
Planlı bir hamilelik miydi?
Hayır, planlı bir hamilelik değildi. Sürpriz oldu Selin bize. Tabii ki idealimde vardı anne olmak, çünkü artık anne olmanın zamanıydı ama bizim meslekte hep harala güreledir, “Şu da olsun, onu da yapayım, bunu da yapayım” deriz... Tam da o arada Emre Kınay’la geçen sezon, Duru Tiyatro’da bir oyuna başlamıştım. Rutin kontrollerimden birinde sevgili doktorum Fevzi Şen’e gittiğimde dedi ki bana: “Sürpriz! Bebek var.” Ama ben hiçbir şey anlamadım bu arada. Hiçbir hamilelik belirtisi yaşamadım. Mide bulantıları, baş dönmeleri olmadı. Meğer hamileymişim.
Ne düşündünüz o anda?
Hem çok şok oldum, hem çok sevindim, hem bir taraftan işleri güçleri düşündüm. Çünkü yaşanan bir hayat var, bir şekilde çalışmak zorundasınız; giden rutin bir şey, bir çizgi var. O şok 10 saniye sürdü ama o 10 saniye sanki saatlerce devam etti gibi hissettim. Bir taraftan hiç beklemediğim için çok şaşırdım, bir taraftan acaba aldırsam mı diye... Bu bile içimden geçti. Çünkü yeni oyuna başlamışım, hiç planlamadığım bir şeydi. Sonra sağ, salim düşününce dedim ki “Tanrının bana verdiği bir hediye.” Çünkü çocuk sahibi olmayı isteyen çok insan var, ne kadar çok uğraşıyorlar çocukları olsun diye... Bana ise tanrıdan bir sürpriz gelmiş. İnşallah hayat kızıma da güzel sürprizler yapsın.
İyi ki düşündüğüm şeyi yapmayıp anne oldum
Şimdi annelik nasıl gidiyor?
Çok güzel bir duyguymuş meğerse. Bana hep derlerdi ki: “Anne olmadan anlayamazsın. Bir çocuğun olsun, evlat sahibi ol da o zaman göreceğim seni.” Özellikle annem. Çok doğruymuş. Çünkü hakikaten annelik çok kutsal bir şey, karşılıksız bir aşk. Ondan hiçbir şey beklemiyorum ve aşığım ona. Her şeyim onun için, ben acıksam bile önce Selin sonra ben. Hayat tamamen onun üzerinden gidiyor. Gerçekten çok güzel bir şeymiş annelik, iyi ki de anne oldum. İlk öğrendiğim saniyelerde düşündüğüm “Acaba aldırsam mı”yı iyi ki yapmadım. Tanrıya şükür bana güzel, sağlıklı bir bebek verdi. Şimdi zamanımın çoğu, onunla geçiyor. Büyüme, ele avuca gelme aşamaları yaz dönemine denk geldi. Dolayısıyla şimdi işim de yok, yoğunluğumu tamamen kızıma verdim. Bakmak için yardımcımız da var ama “Başkası baksın ben gezeyim tozayım” diye de düşünmedim, bütün yoğunluğumu kızıma veriyorum. Doya doya 7’nci ayımıza giriyoruz.
Bu arada evlenmediniz... Neden?
Boşanmamak için evlenmedim. (Gülüyor)
Bu yüzden mi?
Evet çünkü etrafınızda da görüyorsunuz, gün geçtikçe boşananlar daha da çoğalıyor. Aslında evliliğe son derece değer veren bir insanım, yanlış anlaşılmak istemem. Çünkü ben öyle bir ailede doğdum, büyüdüm; örf ve adetlerime son derece düşkünümdür ama bu bana yaşımın vermiş olduğu bir şey midir bilmiyorum... Eşimle de yani Rafi’yle de son derece iyi anlaşan bir çiftiz. Hani insanların ruh ikizi denen şey vardır ya, Rafi benim ruh ikizim. Evliliğe ters bakan, ters düşünen bir insan değilim ama şimdi düşünüyorum da “Olmasa ne olur?” diye.
Evlilik güzel bir şey ama keşke iyi yürütülebilse
Evlilik hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ben önce kendim için yaşıyorum. Çevre için, başkaları için yaşamıyorum. Hiç kimsenin aile hayatı beni ilgilendirmiyor. Özel yaşantısı beni ilgilendirmiyor. Ben ilişkilerimde son derece sadık olan bir insanım. Takip ediyorsanız bilirsiniz. Çorap değiştirir misali hayatımda erkek olmadı. Dolayısıyla şimdiki düşüncem bu ve evlilik için acele etmiyorum. Bu demek değil ki asla ve asla evlenmeyeceğim. Ama acaba yapsak mı bir nikah diye düşünürken hamile olduğumu öğrendim. Rafi’nin de benim de arkadaşlarımız çok, çevremiz geniş... Evlenmeye kalksak stadyum kiralamamız lazım, iş büyüyecek. O yüzden bu da beni korkuttu, öyle ertelendi. Sonra Selin dünyaya geldi. Dedik ki Rafi’yle “Yazın ona bir “Hoşgeldin partisi” yaparız, o arada bir imzayla biz de arada kaynayabiliriz: “Evlendiler mi? Evlendiler” olur. Evlilik için tek düşüncem çocuğum. Yarın öbür gün dese ki “Babamla neden evlenmedin?” Aslında onun da şöyle bir mantığını kurdum. Selin o yaşa geldiği zaman o dönemde zaten evlilik diye bir şey olmayacak... Ne yazık ki, ne acı ki!
Neden?
Evlilik çok güzle bir şey aslında, keşke güzel yürütülebilse ama maalesef insanlar değişiyor, başka türlü bir sahiplenme duygusu oluyor. İmzayı attım, tamam her şey değişti gibi bir şey son derece saçma geliyor bana. Ama değişen ve boşanan insanları çok görüyoruz. 15-20 yıllık evlilikler bir saatte bitiyor. Bu yüzden de, üzülmemek adına... Çünkü üzücü bir şey boşanmak.
Siz daha önce boşanmıştınız, bununla bir ilgisi var mı evlenmek istemeyişinizin?
Hayır asla yok. Ben başka bir nedenden dolayı boşanmıştım ve ben istemiştim bir an önce bitirmeyi. O konuyu düşünmüyorum bile, benim için çok gerilerde kaldı. Kendimi hiç evlenmemiş olarak görüyorum. Gidişe baktığınız zaman, “İyi yapıyorsun, heyecan kaybolmaz” gibi konuşmaları var artık insanların. Herkes bir hayat gailesi içine düşmüş. Bakmayın her şey güllük gülistanlık gibi gözüküyor ama aslında insanların içi kan ağlıyor. Bizim camiada durumu çok parlak görünen insanların bile içi kan ağlıyor. O yüzden bence fazla zorlamamak lazım hayatı.
Aileleriniz ne diyor?
Benim ailem de Rafi’nin ailesi gibi. Hepsi, sevdiklerim etrafımda. Kızım benim için en büyük mutluluk. O yüzden; o ne der, bu ne der, prosedür böyledir... Önemli değil. Benim kimseye yaptığım bir ayıp, bir namussuzluk yok!
Eleştirilmediniz. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Aynen öyle... Herhalde sevenim çok; beni tanıyorlar, yapımı biliyorlar.
Rafi’siz bir hayat düşünemem bir imza olmasa da olur
Babasız anne olanlar da çoğalmaya başladı, babayla birlikte yaşamadan anne olanlar var...
Ona bile olumsuz bakmıyorum artık. İnsanlar nasıl mutluysa öyle olsun. Bana ne, ona ne, kime ne! Beni ilgilendirmiyor. Gitmiş sperm bankasından sperm almış da çocuk olmuş, yok efendim sadece çocuk doğurmak için baba edinmiş de... Olabilir, hiç kimseyi ilgilendirmiyor. Önemli olan insan olmak. Bir de şey vardır ya ”Biz sanatçıyız örnek yaşamalıyız.“ Hayır. Örnekse ben örnek yaşıyorum zaten; işime saygılıyım, işimde çok seviliyorum, işime aşığım, ailemi de çok seviyorum ve kendi kabuğumda namusumla yaşıyorum, kimseye zararım olmadan. Benim için örnek budur. Ben örnek olacağım diye gideyim belediye dairesine, 2 yıl sonra boşansam. Allah korusun. Örnek için boşandım o zaman. Ben Rafi’yi çok seviyorum, o da beni çok seviyor. Hiçbir zaman onsuz ve kızımsız bir hayat düşünemem. Tabii ki isterim kocam olsun, benim için şimdi de kocam; bir tek imza olmasa da hiç derdimiz değil.
Rafi ruh ikizim dediniz... Nasıl anladınız ruh ikiziniz olduğunu?
Zaman geçtikçe anlaşılıyor. Bizim 5’inci senemiz, tanıştığımızdan beri beraber yaşıyoruz. Rafi de benim gibi çok açık bir insan, çözülecek soru işaretleri olan bir adam değil. Çok açıktır, ben de öyleyimdir. Zaman içinde daha da birbirimize benzedik. Tam ben Rafi’ye bir şey söyleyecekken o bana söyler. En basit örnek ben sinemaya gitmeyi düşünürken, daha sormadan o bana ”Hadi sinemaya gidelim“ der. Benim soracağım şeyleri, sormadan cevabını verir. Bunu çok yaşarız. Birbirimize çok benziyoruz her açıdan. Aileciyiz, sosyaliz...
Sizi televizyonda ne zaman göreceğiz?
Emre Kınay’la tiyatrom devam ediyor, ama sezonu kapattık. Önümüzdeki sezon yeni bir oyun ve bu eski oyun devam edecek. Televizyon için de projem var.
Genellikle komedi dizilerinde oynadınız...
Artık öyle olmayacak, bir show programı, bir de dizi olacak... Ama henüz netleşmedi.