Gazete Vatan Logo
Arşiv"İstanbul'un yüzde 80'i yıkıp yeniden inşa edilmeli''

"İstanbul'un yüzde 80'i yıkıp yeniden inşa edilmeli''

24 yıllık inşaatçılık hayatında 1 milyon metrekarelik yapıya imza atan Ali Ağaoğlu, 'İstanbul'un yüzde 80'i yeniden yapılanmalı çünkü birçok inşaat deniz kumu ve çekme demirle yapıldı. Bu nedenle şimdi yapı stoğu acınacak durumda" diyor. Ağaoğlu'na göre İstanbul'da her yıl 1 milyon konut inşa edilmeli

Ali Ağaoğlu, Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı. 24 yıllık inşaatçı olan Ağaoğlu, Of doğumlu. İstanbul'da büyüyen Ali Ağaoğlu lisede okuduğu dönemde inşaat malzemeleri satan babasının yanında çalışmaya başlamış.

1981 yılında kendi şirketini kuran Ağaoğlu'nun ilk oteli Bursa'daki Ağaoğlu Otel. Bugüne kadar 1 milyon metrekareyi bulan, aralarında otellerin, tatil köylerinin ve fabrikaların olduğu inşaatlar yapan Ağaoğlu, önümüzdeki günlerde Çekmeköy'deki Mini Hollanda projesine start verecek. Anadolu yakasında 3 otel inşaatı süren Ağaoğlu, İstanbul ve turizm beldelerindeki yatırımlarına son hızla devam ediyor. Ataşehir'de My World sitesinin satış ofisinde Ali Ağaoğlu'yla buluştuk.

Çekiç sesi müzik gibi
Bankaların müşterilere konut kredisi olanaklarını sunmak için şube açtıkları ofiste yaptığımız görüşmede " çekiç ve keser sesini" müzik gibi algılayan Ali Ağaoğlu, yıllarca İstanbul'da vasıfsız malzemelerle inşaatlar yapıldığını söylemekten kaçınmadı.

Ağaoğlu kendini şöyle anlattı:

"İşleri unutup 3 gün bile tatile gitmedim. Bana göre insanın sevdiği işi yapması zaten tatildir. Keser ve çekiç sesini duymak bana müzik gibi geliyor, bu beni mutlu ediyor. Çalışmayı zaten tatil gibi görüyorum. 13 yaşında kızım, 19 yaşında oğlum var. Benim babam da varlıklı bir insandı ama bir şeyleri bizlere verirken hep kısıtlardı. Şimdi ben çocuklarına böyle davranamıyorum. Doğru mu yapıyorum, yanlış mı bilemiyorum."

* İnşaat sektöründe son bir yılda yüzde 15'lik bir büyümeden söz ediliyor. 2005 çok parlak bir yıl oldu. Sektördeki hareketlilik sürecek mi?
Bir kere sektör için "Patladı, çatladı" demek yanlış. 2001 krizinde ülke küçülürken inşaat sektörü iki kat daha fazla küçüldü. Krizden çok etkilendik. Ekonomik istikrar geldi, 2005 yılında canlılık oldu. Son iki yıldır bir hareketlenme var ama İstanbul'da 2004 yılında 400 bin konut yapıldı. Bu yeterli değil.

* Sizin beklentiniz nedir?
Bir kere Türkiye'de de İstanbul'da da yapı stoğunun yüzde 80'i güvensiz. Yeni araziler açmak yerine, işgal altındaki yerlere çağdaş konutlar yapılmalı. İstanbul'da yılda 1 milyon konut yapılmalı.

* Bu rakam çok büyük bir rakam değil mi?
Değil. Bunun başlıca nedeni, deprem riski.

* "Yapıların çoğu dayanıksız yıkılıp yeniden yapılmalı" mı diyorsunuz?
Hazırlanan raporlarla durum ortada. Eski statik hesaplarla yeni hesaplar arasında çok büyük farklılık var. 1999'da çıkan yönetmelik çok farklı. Deprem kuşağında bir ülke olmamıza rağmen uzun süre deprem riski yok sayılmıştı. 1999'dan sonra yapılan binalarla eski binalar mukayese kabul etmez. Bu yüzden de binalar yenilenmeli. 20 yıl içinde planlı bir yapılanmayla İstanbul'da binalar yenilenebilir.

* Siz 24 yıldır bu sektörün içindesiniz. Eskiden nasıl inşaat yapıyordunuz, şimdi nasıl yapıyorsunuz?
70'li yıllarda bu sektöre girdim. Babam inşaat malzemeleri satıyordu. Anadolu yakasının en önemli inşaat malzemesi tedarikçilerinden biriydik. 1981 yılında ben babamın yanından ayrıldım ve kendi şirketimi kurdum. Eskiden kullanılan malzemeyle şimdi kullandığımız malzeme ve teknoloji çok farklı. Eskiden kürekle beton dökülürdü. Ben İstanbul'un yapı stoğunu iyi bilirim. 1980'li yıllar toplu konut inşaatlarının patladığı dönemlerdi. Fabrika, otel inşaatları, konutlar yaptık. Malesef o zamanlar vasıfsız malzemelerle inşaatlar yapılıyordu. Bunun aksini söyleyen yalan söyler.

Kötü zemin yoktur
* Kullanılan demirden tutun da deniz kumuna kadar kötü malzeme değil mi?

Ben açık yüreklilikle söylüyorum. Malesef İstanbul'da birçok bina bu yüzden sağlam değil, yapı stoğu acınacak durumda. Deniz kumu kullanılıyordu. Tuzla'dan çekme demirlerle apartmanlar dikiliyordu. Depremden sonra çıkan yapı denetim yasasıyla birlikte çok şey değişti. Zaman içinde de inşaat şirketleri teknolojiyi kullanmaya başladı. Kendi şirketim için şunu söyleyebilirim, dünya devleriyle yarışacak düzeyde iyi teknoloji kullanıyoruz.

* İstanbul'da deprem korkusu malum. Aslında yalnızca istanbul'da değil İzmir'de de, ülkenin birçok yerinde de deprem riski var. Siz İstanbul'un farklı yerlerinde projeler yapıyorsunuz. Müşteriler zemin konusunda nasıl ikna oluyor? Neler soruyorlar?
Bir kere şu kesin. Kötü zemin yoktur kötü inşaat vardır. Tokyo'nun zemini bugün Adapazarı zemininden kötü. 7- 7.5 civarında deprem oluyor oralarda da ama hiçbir şey olmuyor. Çünkü binaları depreme dayanıklı yapılmış. İzmir'de 5.5 şiddetinde depremde insanlar sokaklara döküldü, kimse oturduğu konuta güvenmiyor. Valilik 5.5 şiddetinde depremde okulları tatil ediyor, devlet de binalarına güvenmiyor. Biz sağlam bina yapıyoruz, bunu anlatıyoruz.

Zaten normal denetlemelerin dışında üniversite hocalarından alınmış zemin raporlarını veya zemin iyileştirme raporlarını dileyen müşterilerimiz görebiliyor. Genel olarak değerlendirmek gerekirse deniz kıyısından kaçılıyor, tsunami tehlikesini düşünüyor müşteriler. Uzmanlar olmaz diyor ama yine de bir korku var, İstanbul'da şehrin kuzeyine doğru yöneliş söz konusu.

Yıkıp yeniden yapmalı
* Gecekondulaşmanın önüne geçmek için Kentsel Dönüşüm Projeleri devreye giriyor. Kurtarıcı olarak görüyor musunuz bunu?

İstanbul'da inanılmaz bir kumaş var ama kumaş çok kötü kullanılmış. Bu kumaştan çok güzel elbise hala çıkabilir, önemli olan kumaşı değerlendirmeyi bilmek. Yasa çıktı ama yönetmeliklerle tamamlanması gerekiyor. İstanbul'da kısa zamanda 5 kuruş kaynak aktarmadan, iyi bir planlama ile projeler yapılmalı. Ümraniye, Alibeyköy, Armutlu gibi çirkin yapılanmanın görüldüğü yerleri bir an önce gecekondulardan kurtarmak lazım. Kısa süreli nakiller yapılabilir, çağdaş planlamayla çağdaş konutlar yapılmalı. Bu yerlerde oturanlar toplu konutlara taşınmalı.

VIP dairelerin metrekaresi 2000 dolar
* Müşteri profiliniz nedir? Örneğin Ataşehir My World'te VIP dediğiniz konutları kaça satıyorsunuz, alıcılarınız kimler?

VIP dairelerin metrekaresi 2000 dolar. 255 ile 318 metrekare arasında değişiyor, çaü katları 452 ile 461metrekare arasında. Diğerlerinin farklı. VIP daireler daha yavaş satılıyor. Bizim sitelerimiz genelde B grubuna hitap ediyor. İşveren, profesyonel yöneticiler tercih ediyor bizi.

* Sitelerin yapıldığı duyulur duyulmaz "Daire kalmadı" söylentileri çıkıyor. Bu, talebi artırmak için mi yapılıyor?
Bunları biz de duyuyoruz. Bizim My World projemiz farklı yarışmalara katılacak ve ödül beklentimiz olan bir proje. Ataşehir'de çok farklı bir yaşam alanı yaratıyoruz. 3 bin 600 daireden 91'i VIP dairesi, Diamond bölümü. Onun haricindeki asıl ağırlık nitelikli konutlarda. VIP satış oranı yüzde 20'lerde. Diğer dairelerin de yüzde 70'i satıldı. My World projesinde 8 farklı sitede 34 blok yapılıyor. 1 milyon metrekarelik bir yaşam alanı oluşturuluyor. Süpermarketler, spor tesisleri artık her yerde var. Bizim sitenin içinde bir de business otelimiz bulunuyor. Açık-kapalı yüzme havuzları, saunası, spa'sı, hırsız alarm sistemi, gaz, ısı dedektörleri... Aklınıza gelecek her şey var.

Çekmeköy'de 150 milyon $'a 'Mini Hollanda'
"Çekmeköy'de yeni projelerimiz var. 150 milyon dolarlık bir yatırımla, yaklaşık 600 konut ve 100 mağazadan oluşan Mini Hollanda kuruyoruz. Yaşam tarzından mimarisine çok farklı bir proje yapacağız. Buradaki konutların her biri farklı mimari tarzda ve 3'ü yer altında olmak üzere 8'er katlı olacak. Bu binaların altında küçük mağazalar bulunacak. Hepsi farklı mimarideki apartmanlar, yapay su kanallarına bakacak''

Cebinde 30 bin YTL'si olan hemen ev alıyor
* İnsanların alım gücü arttı, cebinde 30-40 bin YTL'si olan borçlanarak ev alıyor. Kira öder gibi ev alıyor insanlar, bu da çok iyi oldu.
* Ev alanların talepleri de son yıllarda çok değişti. Çalışma temposu ve tarzı, insanları öncelikle güvenliği olan, her türlü hizmetin verildiği sitelere yöneltiyor.
* İki oda, bir salon ve tek odalı dairelere talep arttı. Biz de yaptığımız sitelerde insanlara 5 yıldızlı konfor sunuyoruz.
* Müşterilerimiz otelde buldukları konfora sitelerimizde ulaşıyor.
* Depremden sonra yapılan konutlar sağlam, insanlar artık güvendikleri evlerde oturuyor.

Yasa çıktı, yabancıya satmak için ev yapacağız
* Sizin Bursa'da Ağaoğlu Oteli'niz var. Turizm sektörüne yatırım yapmaya devam ediyorsunuz. Otel yatırımı dışında başka projeleriniz de olacak mı?

Turizm sektörü denildiğinde sadece otel yapmayı düşünmemek lazım. Yeni yasa çıktı, artık yabancılar Türkiye'de ev alabilecek. İspanya'da Almanların ve İnglizlerin konutları var. Türkiye de gelecekte bu açıdan cazip olabilir. Bunu çok önemsiyoruz.

Ülkeye otelde veya tatil köyünde kalmak üzere
gelen turist en fazla 15 gün kalıyor. Oysa burada bir evi olsa an az 4 ay Türkiye'de kalır. Biz şimdi yabancılara satmak üzere yeni siteler planlıyoruz.

Türkiye'de ev sahibi olacak yabancıların ayda en 3 bin euro harcayacakları tahmin ediliyor. Tanıtım açısından da bu önemli. Çünkü ev alan bir yabancı aynı zamanda bizim fahri elçimiz olur. Türkiye'de gayrimenkulu olan yabancıların artması hem siyasi hem de ekonomik açıdan faydalı olur.

Haberin Devamı