İstanbul: Güzelliğin çarpıklığı!
Moda dünyasının peşinden koştuğu dünyaca ünlü illüstratör Olaf Hayek İstanbul’daydı.
Almanya doğumlu Olaf Hajek zamanını Berlin, Londra ve New York arasında geçiriyor. Aslen grafik tasarım bölümünde eğitim gören sanatçı, kısa sürede illüstrasyona yönelerek Vivienne Westwood’dan esinlendiği tasarımlarıyla kendini geliştiriyor. Titiz çalışması ve üstün yeteneği sayesinde kısa sürede renklere, farklı dokulara ve güçlü temalara hakim olmaya başlayan sanatçı, eserleriye dünya çapında adından söz ettiren yayınlarda, reklam kampanyalarında ve sergilerde yer bulma imkânına sahip oluyor.
GERÇEKLİK VE HAYAL GÜCÜNÜN TEZATLIĞI
The New Yorker, GQ, The Wall Street Journal, The Financial Times gibi dünyaca ünlü yayınların yanında Miu Miu, Jimmy Choo, Missoni gibi moda markaları için illüstrasyon çalışmalarıyla öne çıkan ödüllü sanatçı, batı kültürünün içinde bulunan gerçeklik kavramıyla hayal gücününün tezatlığını ortaya koyan eserlerinde folklorik öğelerden, mitolojiden,din, tarih ve coğrafya gibi kavramlardan yararlanıyor. Gerçekliği, gizem ve hayal gücünden beslenerek kurguladığı çerçeve içinde yorumlama yoluna gidiyor.
KİŞİSEL SERGİSİ İSTANBUL'DA!
Sanatçının kişisel dergisi olan “Best of Olaf Hajek” sergisi aynı zamanda özel illüstrasyonlar tasarladığı Beymen Zorlu Center’da İstanbul’lu sanatseverlerle buluştu. Sanatçının en sevdiği ve önemli işlerinin yer aldığı sergi Beymen Zorlu Center’da sanat severlerin beğenisine sunuldu.
SİHİRLİ GERÇEKLİK
Olaf Hajek’in eserlerinde Frida Kahlo, Boticelli gibi usta sanatçıların etkilerine rastlanırken bazı eserleri 1960’lı yılların tipik reklam afişlerinin izlerini taşıyor. Tüm renklerden yararlanarak dışavurumcu yöntemle çalışmalar üreten sanatçı “sihirli gerçeklik” olarak kurguladığı teması üzerinden kahramanlığa, halüsinasyona, peri masallarına ve figürlerine odaklanarak düşündüklerini resmediyor.
Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Berlin’de yaşayan bir çizer, illüstratörüm. Fantezi ve melankolik güzelliği içinde barındıran resim benzeri bir tarzım var.
Ne zaman çizim/illüstrasyon yapmaya başladınız?
Grafik tasarım eğitimi aldım fakat 19 yıl önce illüstrasyona başladım. Dijital mecrayı hiç kullanmadım ve hep ellerimle çizdim. Empresyonistler ve ışık kullanımları beni küçükken çok etkilemişti. Daha sonra Gustav Klimt, Egon Schiele ve çarpıtılmış güzellik kavramları ilgimi çekmeye başladı. Öğrenciliğimde “Amerikan İllüstrayonu” benim için kutsal bir anlam kazandı. Almanya’dakinin aksine illüstrasyonda zamanın sanata yansıtılması çok hoşuma gitmişti. Güzelliğin içinde barındırdığı kusurlardan ve sadelikten hep çok etkilenmişimdir. Ayrıca Afrika, Güney Amerika sanatı ve Hint minyatürlerini karşı her zaman özel bir ilgim olmuştur.
Herhangi bir şeyi illüstrasyonla betimlemek daha mı kolay?
Benim çizimlerim özel bir konuyu işlerken içerisinde her zaman bir gizem taşır.
Sizce şu an illüstrasyon hangi noktada?
İllüstrasyon, son yıllarda giderek moda olmaya başladı. Çok yetenekli illüstratörler bulunuyor ancak bazılarının kendine özgü çizgilerini ortaya koymaları lazım. İllüstrasyon ve sanat arasındaki duvarın giderek yok olması da beni mutlu eden bir gelişim.
Moda dünyasıyla ne zaman ortak çalışmalara başladınız?
Hiçbir zaman kendimi moda illüstratörü olarak görmedim ancak tasarım ve modayla her zaman ilgili olmuşumdur. Pek çok dergi, büyük mağaza zincir ve moda tasarımcısı için çalışmalar gerçekleştirdim.
Kimlerle işbirliği yaptınız?
Beymen, Cacharel, Iceberg, Kristina Ti, Minimarket, Macy’s, The Corner, Brown Thomas, Neiman Marcus, Department Store Berlin, KaDeWe ve Swatch.
Hangisi kadını daha mükemmel gösteriyor? İllüstrayon mu yoksa photoshop mu?
Mükemmellik benim için çok önemli değil, photoshop pek benim tarzım değil. Benim için illüstrasyon güzellik ve kadının kişiliğini mükemmel bir şekilde bir araya getiriyor.
Beymen’le işbirliğiniz nasıl başladı?
Beni aradılar ve Türkiye’den böyle bir teklif aldığım için çok mutlu oldum.
İstanbul sizin için bir ilham kaynağı oldu mu?
Güzelliğin çarpıklığı için İstanbul çok iyi bir örnek. İlham dolu harika bir yer.
Eskiden asiller kendi portrelerini sipariş ederlerdi. Sizin böyle üst düzey müşterileriniz var mı?
Müşterilerin kişisel portrelerini yapmaktan hoşlanmıyorum, bu çok zor bir iş. Ancak koleksiyonerlerin özel istekleri doğrultusunda gerçekleştirdiğim çalışmalar da oluyor.
En çok ilham aldığınız kadın, marka, şehir ve olay?
Tilda Swinton, New York ve Art Basel Miami.