İstanbul’dan sıkılan İzmir’e yerleşiyor
Ege’de bir kasabaya yerleşmek bir çok İstanbullu’nun emeklilik hayali. Ancak bu hayali daha erken gerçekleştirenlerin sayısı arttı. Geçen yıl İstanbul’dan İzmir’e göç edenlerin sayısı 17 bini aştı.
Özellikle beyaz yakalıların kent stresinden kaçma ve daha kaliteli bir hayat arayışı İzmir’in yeni gözde kent olmasına neden oldu. Kentin yaşam kalitesinin yüksek, hayat pahalılığının ise İstanbul ve Ankara’ya oranla oldukça düşük olması İzmir tercihinin öne çıkmasına yol açıyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, geçen yıl nüfusu 4 milyon 800 bin olan İzmir’e ise 123 bin kişi göç etti. Bu rakamın yüzde 14’ünü 17 bin 124 kişi ile İstanbul’dan İzmir´e taşınanlar oluşturdu.
TÜİK, iç göç istatistiklerini 2008 yılından bu yana yayınlıyor. Buna göre 2008 ve 2009 yıllarında İstanbul’dan İzmir’e yüzde 5’lerde olan göç, 2010 yılından yükselişe geçti ve geçtiğimiz yıl yüzde 14’e ulaştı. İzmir, 2014-2016 yılı TÜİK iç göç istatistiklerine göre de rakamsal olarak en fazla göç alan şehirler arasında 3. sırada yer aldı.
Trafik sorunu yok
İzmir’de ulaşım İstanbul ve Ankara’yı aratmayacak kadar rahat. Şehrin bir ucundan diper ucuna en fazla yarım saat 45 dakikada ulaşmak mümkün. Metro ağı çok yaygın. Hafta sonu kısa kaçamaklar yapabileceğiniz Çeşme, Seferihisar, Foça, Kuşadası gibi tatil bölgeleri İzmir merkeze en fazla bir saat uzaklıkta.
40 yaş üstü beyin göçü var
Verileri inceleyen ve yorumlayan Hugent’in Genel Müdürü Özlem Veryeri Taşkaya, İstanbul’daki trafik, aşırı betonlaşma ve yavaşlayan sosyal etkileşimin İzmir´e göçü hızlandırdığını belirtiyor. Taşkaya, “Son 6 aydır hızlanan bir eğilimle İstanbul’dan ayrılmak isteyen ve İzmir’de iş pozisyonları arayan 40 yaş üstü yöneticilerde artış gözlemliyoruz” diyor. Görüştükleri her 10 yönetici adayından 4’ünün İzmir’de iş aramaya başladığını belirtiyor.
İstanbul ve Ankara’ya göre yaşam ucuz
Peki İstanbullular neden İzmir’e taşınıyor? Bu sorunun cevabı İzmir’in ekonomik olarak İstanbul ve Ankara’ya göre daha ucuz bir şehir olmasında gizli. İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) Türkiye’nin 3 büyük kentini kıyaslayarak gerçekleştirdiği “Hayat Pahalılığı” araştırmasına göre İzmir’in en ekonomik şehir olduğu ortaya çıkıyor. Çalışmada hane halkının harcamalarını oluşturan ürünlerin fiyatları İstanbul ve Ankara’ya göre daha düşük seviyede olduğu görülüyor.
Beyaz yakalılar için cazibe merkezi
İZKA’nın araştırmasına göre İzmir’de hane halkı giderlerinin yaklaşık yarısını oluşturan mal ve hizmetler daha ucuz. Kira, elektrik, su ve gaz giderleri İstanbul’a göre yaklaşık yüzde 18 daha az. Eğitim hizmetleri İstanbul’dan yaklaşık yüzde 25 daha ucuz ve daha kaliteli. Eğlence ve kültür faaliyetleri İstanbul’a göre yaklaşık yüzde 12, Ankara’ya göre yüzde 6 daha ucuz. Gıda ve alkolsüz içecekler İstanbul’a göre yaklaşık yüzde 6 daha hesaplı.
300 gün güneşli kışın yakıt parası az
İzmir yılın 300 günü güneşli, bu da aile bütçesine avantaj sağlayan bir durum. Soğuk kış ayları geldiğinde, gaza veya kömüre yüzlerce lira vermek zorunda kalmıyor İzmirliler, şehrin en soğuk günlerinde bile küçük bir elektrikli soba ile idare edebiliyorlar.
Eğitim kalitesi yüksek okullar yüzde 25 ucuz
Çocuk yetiştiren aileler için de İzmir biçilmiş kaftan. Şehirde 9 üniversite var. Türkiye’nin 6 yaş üstü okur yazar nüfusu oranı yüzde 96.2 iken İzmir yüzde 98.2. TÜİK verilerine göre, öğretmen başına Türkiye’de 17 öğrenci düşerken İzmir de bir öğretmene 15 öğrenci düşüyor bu da eğitimin kalitesini artırıyor. Özel okul fiyatları da İstanbul’a göre yüzde 25 ucuz.
Sağlıkta da avantajlı
Sağlık hizmetlerinde de İzmir’i avantajlı bir kent, Türkiye’de bir doktora 557 hasta düşerken bu sayı İzmir’de bir doktora 417 hasta olarak yansıyor.
Alianz’ın operasyon birimi de taşınıyor
Sigorta şirketi Allianz, operasyon birimini İzmir’e taşıyor. 2018 yılında faaliyete geçecek olan Allianz Türkiye’nin İzmir yerleşkesi ilk etapta 650, sonrasında 1100 kişiye istihdam sağlayacak.
Hoşgörünün başkenti
İzmir´in ikinci bir hayat için tercih edilme nedenlerin başında Ege’de olma arzusu. daha huzurlu ve daha hoşgörülü hayat tarzı olduğuna dair geniş algı ön plana çıkıyor.
Berrin ve Muzaffer Sağlam
Her günümüz pazar günü gibi
Berrin ve Muzaffer Sağlam bir yıl önce Urla’ya yerleşmiş emekli gazeteciler. Muzaffer bey, “Burası İstanbul’dan sonra her gün pazar günü gibi. Böyle bir ruh hali var temel güzelliği de bu İzmirli olmanın. Kendini daha az gergin hissediyorsun ve daha dinçsin” diye söze başlıyor. İstanbul’dan kaçış planlarını da kızları Ekin’in okuluna göre şekillendirmişler. Ekin ilkokulu bitirdiği sene Urla’dan bahçeli, sessiz bir mahallede ev bulup kiralamışlar. Sağlam çifti için okul önemli bir kritermiş. TEOG başarı puanları yüksek olan Yücel Tonguç Koleji’ne kızları Ekin’i yazdırdıktan sonra ikici hayatlarının en önemli adımı da atılmış. “Çocuk büyütmek için ideal bir ortam var, medeni, kavga etmeyen, huzurlu, kadınların rahat yaşayabileceği bir coğrafya burası. İyi okullar var. Ama İstanbullular’ın Urla’ya akınından sonra her şey pahalanmaya başladı. İstanbul Şişli’den taşınmış birisi için bahçe ile uğraşmak sahilde çilingir sofrası kurmak büyük keyif” diyor.
Özlem Günel
Yavaş şehirde biz de yavaşladık
İstanbul’dan bir yıl önce Sığacık’a taşınmış Özlem hanım. Emekli olup, kurumsal hayatı sonlandırınca İstanbul’da kalmanın anlamını olmadığını anlamış, barista eğitimi almış ve Sığacık’ta, dükkan kiralayıp kafe açmış. “Burada yaşam her açıdan kolay, kışı da güzel. İş imkanları var. İzmir’e yerleşince farklı biri oldum, yavaş şehir biz de yavaşlattı.”
Ali Kunter
Evden işe 10 dakikada gidiyorum
İstanbul’dan dört sene önce eşimle birlikte emekli olduktan sonra arkamıza bakmadan Sığacık’a geldik. Toplam altı kişi kapasitelik bir pansiyon işletiyoruz. Evden işime 10 dakikada gelip gidiyorum. Yaşamak için ucuz bir şehir burası, ama kışın turizmde iş yok bu nedenle yazın çalışıp kışın harcıyoruz.
Semra Çağlayan
Emekli hayatı için biçilmiş kaftan
Semra Çağlayan bir sene önce Urla’ya yerleşmiş. Urla hem büyükşehire yakın hem de sakin bir kasaba. Gökyüzünü görüyorsunuz, binalar alçak. Emekli hayatı için biçilmiş kaftan buraları. Geçen yıla göre emlak fiyatları yükseldi. Ben bir kafe açtım. Burada sanatla iç içe huzurlu bir hayat sürüyorum.
Armağan Portakal
Toprağın ritminde yaşam sürüyoruz
Fox TV ana haber sunucusu Fatih Portakal’ın eşi Armağan hanım Seferihisar’da yaşayan yeni İzmirliler’den. Armağan Hanım kurdukları Torlak Çiftliği’nde organik tarım yapıyor, “2014’te hayalimizi gerçekleştirmek üzere Fatih ve ben ilk adımı attık. Ufak bir zeytinlik arazi satın aldık, ağaçlarımın, işimin, arazimin, hayallerimin peşinde ve başında olmak üzere yılın 10 ayını Seferihisar’da geçirmeğe başladım. Çiftçilikte genç, acemi ama güçlüyüz, inançlıyız. Tarıma bakış açımız doğal olması ve kimyasaldan uzak olması. Her ürünümüzde emek var. Hız yok. Tabiatın kendi ritmi var. Burada toprağın ritmine girdim. İnsan egosunu törpülüyor. Son sözü tabiat söylüyor.”
Meral ve Ali Atalay
Urla’da yaşam pahallanıyor
Ali Atalay eşi Meral hanımla birlikte Urla’nın merkezindeki Kadıköy Kafe’yi işletiyor. Ali Bey de, Urla’ya yerleştiklerinden beri en az 50 ailenin İstanbul’dan buraya göç ettiğini gözlemlemiş. Meral Hanım, gelmeden önce Urla’daki devlet okullarını araştırarak başarının yüksek olduğunu öğrenmiş. 13 yaşındaki oğlu Deniz’i Urla’daki bir devlet okuluna vermiş. Atalay çifti pahalılıktan şikayetçi, “Urla’da yaşam çok güzel ama son yıllarda İstanbullular’ın talebi ile her şey pahalandı. Kiralar da aynı oranda arttı.”