Gazete Vatan Logo
Arşiv“Issız Adam” sahaftan kitap çıkardı

“Issız Adam” sahaftan kitap çıkardı

“Çılgın Kalabalıktan Uzak” romanı bir anda ilgi gördü

Çağan Irmak’ın yeni filmi “Issız Adam”da Alper ve Ada birbirine bir sahafta Thomas Hardy’nin “Çılgın Kalabalıktan Uzak” romanını ararken rastlayınca, en son baskısı 1984’te yapılan kitap bir anda ilgi gördü.


Çağan Irmak’ın “Issız Adam”ı izleyenleri ağlatıp koltuklarına çivilemekle kalmıyor, filmde yer alan mekanlar ve nesneleri de şöhret yapmaya devam ediyor. Filmde Alper’in (erkek kahraman) işlettiği Asmalımescit’teki restoran gibi. Gerçekte Arda Türkmen’in sahibi olduğu “Leblon 11” filmden sonra müşterisini 20’ye katlamış durumda.
Benzer durum filmde yer alan bir kitap için de geçerli. Bu, Alper ve kadın kahraman Ada’nın yollarının çakışmasına neden olan Thomas Hardy’nin “Çılgın Kalabalıktan Uzak” romanı. O sahneyi filmi seyreden hatta seyretmeyen herkes artık biliyor: Alper, bir sahafta plak karıştırırken Ada da Thomas Hardy’nin romanının ikinci elini aramaktadır. Kadın adamın dikkatinden kaçmaz ve hemen kızın peşine düşer... Alper takibi sürdürürken arada bir kitapçıya girer (Homer Kitabevi) “Çılgın Kalabalıktan Uzak”ı alıp kızın karşısına dikilir. Kızın yanıtı ise “İyi de ben yeni basım değil, ikinci el olanını arıyordum.” Sonrası malum...
İşte biz Türk okurlar da böylece “İngiliz Edebiyatı’nın Emile Zola”sı olarak tarif edilen, dünya edebiyatının dahi yazarlarından olan, yarattığı “Tess” karakteriyle ünlü yönetmen Roman Polanski’yi derinden etkileyen ve başrolünü Nastassja Kinski’nin canlandırdığı bir sinema uyarlaması çektiren Thomas Hardy’nin ilk başyapıtı “Çılgın Kalabalıktan Uzak”ı keşfetmiş olduk! Romanın en son baskısı 1984 yılında yapılmıştı, o da ikinci baskı! Filmden sonra ise kitabın satışında ani bir artış var, bu gidişle üçüncü baskıyı yapması bile muhtemel.
Bu nedenle romanı yayımlayan Can Yayınları biraz şaşkın. Diyorlar ki; “Bu bir klasik roman. Her klasik gibi satardı ama yavaş satardı. Birkaç haftadır satışlarında ani bir yükselme oldu. Önce ‘Herhalde bir edebiyat öğretmeni kitabı ödev olarak verdi’ sandık. Ama sonra öğrendik ki sebebi ‘Issız Adam’mış.”
Peki izleyenleri şaşkına çeviren, “İyi de bu adam, şimdi bu kızdan neden ayrıldı?” dedirten filmle bu filme bu roman neden girdi?
Tabii ki öylesine değil. Her şeyden önce filmin esas kadını Ada, “Çılgın Kalabalıktan Uzak” bir hayat arıyor. Dizi sektöründen ayrılması, çocuklar için kostüm dikmesi de bunun sonuçlarından. Ama Çağan Irmak’ın bu kitabı seçmesinin nedeni bununla sınırlı olmasa gerek. Zira filmde kitaplarla ilgili sahneler gösteriyor ki, o iyi bir yönetmen olduğu kadar, sadık da bir okur.
Nitekim Thomas Hardy, Irmak’ın kahramanı Alper gibi, “herkesin hissettiği, inandığı bir dünyada hissedemeyen ve göremeyen” kahramanların romancısıdır. Zaten temel teması da; umutsuzluk ve sanayi devrimi ile ortaya çıkan kentleşmenin, modernitenin insanlar üzerindeki baskısı, yarattığı yalnızlıktır. (Ama bu romanında modernite baskısı yoğun görülmez.) Tıpkı Tarsus’tan gelip İstanbul’da tek başına “bir yerlere varan” ve bunun bedelini ailesine, çocukluğuna yabancılaşarak ödeyen Alper gibi. Nitekim, “Çılgın Kalabalıktan Uzak”, “En korkunç yalnızlığın kalabalıkta yaşandığını” da anlatır.


ÇILGIN KALABALIKTAN UZAK BİR HAYAT


Ancak bu romanla film arasında bire bir ilişki kurmak doğru olmaz. Evet, ilk bakışta romanın kahramanlarından orta yaştaki, varlıklı, yakışıklı çiftçi Boldwood Alper’i biraz çağrıştırır. Çünkü o da kadınlara yüz vermeyen, gönül kaptırmayan, yalnızlığını seven bir bekardır. Bir kadın ne kadar güzel ve seksi olursa olsun hayatını etkilemez, düzenini bozamaz sanır. Ta ki, karşısına, dul, kendi ayakları üstünde duran, evlenmeyi düşünmeyen -hem de o dönemde- kendi “ada” sını kurmuş Bathsheba çıkana kadar. Öyle ki onun şaka olsun diye gönderdiği bir mektup tüm hayatını allak bulak edecektir. Ancak romanda bu ikili birlikte olmazlar. Bunu da Bathsheba istemez. (Yani filmin tam tersi söz konusu.) Romanın sonunda Bathsheba şen dulluktan vazgeçip evlenir ve “Çılgın Kalabalıktan Uzak” bir hayat sürer. Ama bu kişi Boldwood değil yardımcısı Gabriel Oak olacaktır.




“Issız Adam”ın kitaplarla diğer ilişkileri



n Alper ve Ada’nın karşılaştığı sahaf, Balıkpazarı’ndan girildiğinde solda yer alan Aslıhan Pasajı’ndaki yer alır. Bu pasaj sahaflarıyla ünlüdür.
n Aradığı kitabı bulamayan Ada yandaki dükkanın önündeki kitaplara bakarken Alper gelir ve kur yapmaya başlar. Ada onu tersleyerek önlerinde duran bir kitabı işaret eder: “Kız Tavlama Sanatı.”
n Ardından neşeli bir takip başlar. Bu güzergahta sırayla önce İnsan Kitap sonra Can Kitabevi geçilir (arada Yapı Kredi Yayınları’nın kitabevi vardı, o atlanmış) ve Alper’in kitabı aldığı Homer Kitabevi’ne gelinir.
n Hardy’nin romanı Can Yayınları’ndan çıktığı halde burasının kitabevi kullanılmamış. Çünkü burası bembeyaz, modern dekorasyonlu bir kitabevidir. Öğrendiğime göre filmde ise klasik bir kitabevi kullanılmak istenmiş.
n Ada’nın okuduğu bir diğer roman ise Türk Edebiyatı’nın en özel yazarlarından İhsan Oktay Anar’ın “Puslu Kıtalar Atlası” romanı.
n “Issız Adam” Orhan Pamuk’un “Masumiyet Müzesi”ni de anımsatmıyor değil. Arka fonda Beyoğlu başta olmak üzere İstanbul’un yer alması, 1970’lerin müzikleri, yarım kalan, erkeğin sahip çıkmadığı ve acısı yıllarca süren bir aşk, ortadan kaybolan genç kadın, takıntılı erkek... Ama bu benzerliklerden ötürü aşırı fikirlere kapılıp “çalıntı” ya da “uyarlama” demek ayıp olur!

Haberin Devamı