İnsanlara vaov dedirtmek isterim
Yeni Gelin dizisinde Afet karakterini canlandıran Ece İrtem, “Olay bir karakteri istemek değil o karaktere çok farklı bir yerden bakmak. Onun için kafamda sabik bir karakter yok” diyor.
Oyunculuk serüveni nasıl başladı?
Oyunculuğa olan tutkum çocukluğumdan beri vardı. Durağan, sıkıcı bir çocuk olmadığım için şarkı söyleme, spora, dansa ve oyunculuğa ilgim çok büyüktü. Cumhuriyet Savcısı bir babanın ve Yazı İşleri müdürü bir annenin iki çocuğundan biriyim. Onun için biraz daha kariyer hukuğa yönelikti onlar açısından. Ama ben çocukluğumdan beri bu tutkuları barındırdığım için üniversitede müzik yapıcam dedim. O daha çok ağır bastı. Batı müziğine yöneldim. Opera ve şan okruken üçüncü sınıfta güzel sanatlar fakültesi olduğu için sinema ve televizyon bölümünden arkadaşlarla ortak derslerimiz oldu. Oyunculuk, rol ve mimik dersleri. Onlara yardım etmek için bitirme tezlerindeki kısa filmlerinde oynadım. Sinema televizyon bölümündeki hocalar beni oyunculuğa daha yatkın buldular. Bu alanda daha başarılı olacağıma inandılar.
Karakterimi sempatik işlemek istedim
Yeni Gelin’de canlandırdığınız Afet’ten bahseder misiniz biraz? Nasıl bir süreçten geçti Afet?
Afet ilk başta cadaloz, kavgacı, entrikacı biriydi. Güzelliğine toz kondurmazdı. Ben Afet’i çok sert ele almak istemedim açıkçası. O kötü taraflarını sempatik bir şekilde işlemek istedim. Afetin En büyük hayali bir yuva kurmaktı. Aslında Afet’in şöyle bir misyonu var; Afet, toplumumzdaki kadınların temel sıkıntılarını ele alan bir karakter. Bizim işimiz bir aşiret işi. Herkes bir evde yaşıyor. Böyle aileler var Türkiye’de. Genç evlenen kadınlar ayrı eve çıkmak ister. Bizim dizimizde de bu karakter benim karakterimdi. Ayrı eve çıkmak istedi, kaynanasıyla anlaşamadı. Sonra kısır olduğunu öğrendi. Konağın kapısına bırakılan kimsesiz bir bebeği evlat edinmek istedi ama olmadı. Sonlara doğru daha duygusal, daha naif bir Afet gördük açıkçası. Yuvasını kurtarmak için her şeyi yapabilecek bir Afet gördük.
Opera benim altın bileziğim
Opera ve şana yönelik bir kariyer planınız oldu mu?
Türkiye’de malesef çok düşünülebilecek bir alan değil opera ve şan. Genelde sanat, dünyada teşvik edilip geliştirilirken bizim ülkemizde kısıtlanıp baskılanıyor. Zaten operanın içinde de oyunculuk var. Sadece artık şarkı söylemiyorum ama böyle bir porje olursa onuda yapıcam. O benim kolumda altın bileziğim. Her alanda kullanabilirim onu. Belki ileride keyfe keder bir barok konseride verebilirim. İsterim yani.
Yeni yerler keşfetmeyi çok seviyorum
Çekimler Adana’da. Alışabildiniz mi Adana’ya?
Bir buçuk sene oldu alıştım aslında. Adanalıyız artık bir nevi. Fakat sadece Adana’da çekim yapmıyoruz. Kapadokya, Antalya, Rize’ye de gittik çekim için.
Çekimlerden arta kalan zamanlarda neler yapıyorsunuz?
Ben gezmeyi çok seviyorum. Yurt içi yurt dışı geziyorum sürekli. Yurt dışı yeni başladı ama. Yeni yerler görmeyi, keşfetmeyi çok seviyorum. Müzik yapmayı çok seviyorum. Gitar, piyano ve yan flüt çalıyorum. Yemek yapmayı çok seviyorum. Ata biniyorum, kitap okuyorum. Bazen arabayla alıp başımı gidiyorum. Boş zaman hiçbir zaman boş zaman olarak geçmiyor benim için.
Sette stresli olmuyorum
Hiç müzik için sahneye çıktınız mı?
Okul süresince bütün sınavlarımız bir nevi konserdi. Dışarıdan izleyiciler geliyordu. Onlar konser sanıyordu ama biz bir nevi sınav oluyorduk. En önde hocalarımız vardı. Okulu bitirirkende bir resitalimiz vardı. Komple opera söyledik. Bir saat 15 dakika sürdü benim resitalim. Oda bir nevi konserdi.
Set stresini nasıl aşıyorsunuz?
Aslında sette stresli olmuyorum. Çünkü sevdiğim işi yapıyorum. Oraya işe gidiyor gibi gitmiyorum ki. Birçok insan sevmediği işi yaptığı için stres ve panik yapıyordur. Ben işime çok aşığım. O hevesi, şevki kaybetmediğim için orada olduğum süre boyunca o zamanı nasıl daha keyifli hale getirebilirim diye kafa yorduğum için hiç stresli olmuyorum.
Nasıl bir karaktere can vermek istersiniz?
Olay karakteri istemek değil o karaktere çok farklı bir yerden bakmak. Onun için kafamda şu karakteri oynamak istiyorum yok. Bir karakter gelsin bana onu işlenmemiş bir şekilde işleyeyim. Atıyorum bir temizlikçiyi bile oynasam, öyle bir oynamak isterim ki insanlar vaov desin. Bunu dedirtmek daha zor.