İngilizler Boğaz’ı geçmeye geliyor

Geçtiğimiz ay İngiliz The Telegraph gazetesi yazarı Alex Preston, Outdoor Swimming Dergisi yazarları Adrian Snodgrass ile SwimTrek firmasının sahibi Simon Mourie 6,5 kilometrelik Çanakkale Boğazı’nı yüzerek geçti ve bu maceralarını kaleme aldı. Çanakkale Valisi Orhan Tavlı’ın daveti üzerine şehre gelen Alex Preston ve arkadaşları Lord Byron’un izinde Hellespontos geçişini yaptılar. Öncelikle biraz tarihe dönelim ve hem Hellespontos’u hem de Lord Byron’ın hikayesini anlatalım.

Hellespontos efsanesi

Dardanelles ve Hellespontos, Çanakkale’nin bilinen en eski adları. Dardanelles Troya’nın mitolojik atalarından Dardanos’tan türetilmiş... Antik Çağ’daki adı Hellespontos ise mitolojiye dayanıyor. Antik çağ yazarlarının çok işlediği “Altın Post” mitolojik öyküsünde Karadeniz’e, Kolkhis ülkesine altın postlu koça binip gitmek için boğazı geçerken koçtan düşen Helle’den geliyor ve anlamı “Helle’nin Denizi” yani Hellespontos...

İngiliz yüzücüler 5 günlük her şey dahil paket program karşılığı 490 sterlin (3 bin 800 TL) ödeyecek.

Mitolojinin izinde kulaç atacaklar

Gelelim Lord Byron’a. Şair Sunay Akın, Byron’ın Çanakkale’yi yüzerek geçme hikayesini şöyle anlatıyor, “1810 yılının 3 Mayıs günü Çanakkale Boğazı’nın Avrupa kıyısında elbiselerini çıkaran iki arkadaş mayolarıyla ısınma hareketleri yapar. Bu isimlerden biri Teğmen Ekenhad öbürü ise bir ayağı topallayan, İngilizlerin ünlü şairi Lord Byron’dur. Christofer Marlowe’un anlattığı Hero ile Leander efsanesinden etkilenen şair denize atlayınca muradına erer: Akıntıya yenik düşmeden kulaç atacak ve efsaneyi yaşayacaktır. Byron, teğmen arkadaşıyla birlikte Çanakkale Boğazı’nda dalgalarla boğuşurken efsanenin ters yönüne doğru yüzdüğünü biliyordu. Karşı kıyıya ulaşan şair “Sestos’dan Abydos’a Yüzdükten Sonra Yazılmıştır” şiiriyle, yaşadığı bu olayı ölümsüz kılar. Şiirin son dizesi şöyledir: “Leander boğuldu, beni ise nezle illeti hapşırtır...” Eriyen kar sularının karıştığı bir mevsimde yüzen Lord Byron, Leander’ı yutan dalgaları yenmiş ama tedavisi günümüzde bile bilinmeyen nezleye yakalanmıştır.

Gelelim günümüze; İngiliz gazeteciler, Boğaz’ı yüzerek geçme deneyimlerini şöyle anlatıyor, “Sabah erkenden uyandık ve Eceabat’a geçtik, Heyecandan gece iyi bir uyku uyuyamamıştım. Boğazın kıyısına geldiğimde kalbim hızla çarpıyordu. Dört arkadaş birbirimize baktık ve “Haydi şimdi yüzme zamanı” dedik. Transit gemi geçişlerine kapatılan boğazda sahil güvenlik botu da güvenliğimiz için birkaç metre uzaktan bizi izliyordu. Birkaç kulaç attıktan sonra vücudum suya alıştı, arkadaşımız Murie bize hangi düzlemde yüzmemiz gerektiğini söyledi ve öne geçti. Çanakkale stadını kerteriz aldık yüzmeye başladık. Yaklaşık bir saat sonra karşı kıyıya ulaştık. Hem Lord Byron’un izinde yüzmek, hem de ‘2018 Troya Yılı’nda Boğaz’ı geçmek bizim için oldukça anlamlıydı”

İşte böylesi tarihi önemi olan bir yüzme rotasında 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda gerçekleşecek Çanakkale yüzme yarışlarına onlarca İngiliz katılacak. Yarışın organizatörü TURSAB Bölge Başkanı, Wilsua turizmin sahibi Ahmet Çelik, tarihin izindeki yüzme yarışını şöyle anlattı; “30 Ağustos’taki yarışlara 13 ülkeden yüzücüler katılacak, buna ek olarak 100’e yakın İngiliz Boğazı yüzerek geçmek için Çanakkale’de olacak. Yüzücüler 28 Ağustos’ta Çanakkale’ye gelecek, bölgenin tarihi yerlerini ziyaret edip yüzme antrenmanlarını yapacak. 30 Ağustos’ta 6.5 kilometrelik Boğaz geçişi için kulaç atıp 1 Eylül’de ülkemizden ayrılacaklar.”