İçime kapanık biri değilim
Can Bonomo, dördüncü albümü "Kainat Sustu"yu, “30 yaşımın albümü. Zaman ilerledikçe kendimi daha iyi ifade edebiliyorum" sözleriyle anlatıyor...
Müzik, şiir, resim, oyunculuk... Çok işlevlilik, kendi tabiriyle "Y kuşağının kodunda var..." Can Bonomo, araya şiir kitapları ve bir sergi sıkıştırdı ama albümü için iki yıl beklemek gerekiyordu. Bu ay başında nihayet "Kainat Sustu"yla karşımıza çıktı. Bonomo'yla yeni albümü ve kariyeri üzerine konuştuk.
"Kainat Sustu" dördüncü albümünüz... Şu an kariyerinizin hangi noktasındasınız?
Kâinat Sustu, 30 yaşımın albümü. Zaman ilerledikçe kendimi daha iyi ifade edebiliyorum. Müzik büyüyor, olaylar gelişiyor, mekanlar değişiyor, büyüyorum. Hayatımın hiç bir evresinde depresif bir insan olmadım. Üç aşağı beş yukarı hep istediğim yerdeyim. Yaptığım iş de öyle. Elbette daha iyi olabilirdim. Gel gör ki dünya da daha iyi olabilirdi.
Albümde "Vurulmuşum" epey dikkat çekici, sözleri de Ahmed Arif'e ait. Bu şiir tutkusu nereden geliyor?
Annem çok küçük yaşta bizi okumaya alıştırdı. Lirik ya da şiir yazarı olacağımı bilmiyor hatta düşünmüyordum. Okumayı seviyordum sadece. Yaşadığımız ülkenin muazzam bir külliyatı var. Ahmed Arif şiirin önemli ustalarından biri. Her albümde yaptığımız gibi bu albümde de bir saygı duruşunda bulunmak istedik.
Sıfır noktasından başlasaydınız şu anın koşullarında müziğiniz nasıl olurdu?
Aşağı yukarı aynı olurdu herhalde. Bu deneyim ve bilinçle geri dönüp baştan başlayacak olsam mutlaka makaslayacağım sözler ya da tahsih etmek isteyeceğim melodiler olurdu. Öte yandan deneyimlerimizi icraatlarımıza borçlu olduğumuzu yadsıyamayız.
Ünlü olduktan sonra kimse size gerçek duygularıyla yaklaşmıyor. Ün dışarı çıkınca geriye kalana nasıl güveniyorsunuz? Gerçeği nasıl ayırıyorsunuz?
‘’Ünlü olduktan sonra kimsenin size gerçek duygularıyla yaklaşmaması’’nı ben şahsen deneyimlemedim. Açıkçası biraz eğik bir fikir bu benim için. Şöhret ya da zenginlik gibi yapay gerçeklikler konusunda böyle basmakalıp şablonlara sık rastlıyoruz. İnsanlar tarafından tanının ya da tanınmayın; bir elin parmağından fazla dostunuz varsa riski seviyorsunuz demektir. Şöhrete aldanırsanız gerçeklik algınız bozulabilir. Bu da gerçeklik algınızın zaten oturmamış ve darbeye müsait olduğunu gösterir. Ben aileme ve dostlarıma inanıyorum. Nirengim onlar. Geri kalan değişir. Siz ne kadar inanırsanız o kadar mühim olurlar.
Bazen boş konuştuğum olur
Müzik dışında bir yandan şiir, oyunculuk, öbür yandan resim vs... Farklı alanlarda üretmek zor olmuyor mu?
Çok işlevlilik Y kuşağının yaşam kodunda var. Kendinizi ifade etmek istiyorsanız ve yeterli disipline sahipseniz istediğinizi yapmakta özgürsünüz. Kendimi oyuncu olarak değerlendirmem.
Devamlı düşünen, sorgulayan, eve gittiğinde içine kapanıp yazan bir haliniz var...
Gündelik hayatımda içe kapanık bir insan değilim. Bilakis, çok konuştuğum da boş konuştuğum da oluyor.
Aşka gelirsek... Özel hayatınızdaki dalgalanmalar ne kadar etkiliyor sanatınızı?
Olmak zorunda. Sadece duygularımızla hareket edecek olursak bir süre sonra duygularımızın da düşüncelerimizin de içini doldurmakta zorlanırız. Mesleğinizin yazarlık olduğunu düşünün. Mutsuzluk diye adlandırdığınız şey artık sizin için "yazma zamanı" haline gelmişse kendinize ne faydanız kalmıştır ki? Optimum bir ruh halinde zihnimizin her yerine kolaylıkla erişebiliriz. Hayatımızdaki dalgalanmalar ise zihni bulandırır.
Yakın dönem konserlerimiz:
29 Mart Ankara - IF Ankara
07 Nisan İstanbul - IF Beşiktaş
12 Nisan Kahramanmaraş - Hayal Kahvesi
13 Nisan Gaziantep - Hayal Kahvesi
14 Nisan Antakya - Antakya Asia Bar
19 Nisan Eskişehir - Public Tube Performance Hall
27 Nisan Çanakkale - Hayal Kahvesi
28 Nisan Bandırma - Hayal Kahvesi
29 Nisan İstanbul - IF Ataşehir