Gazete Vatan Logo

Hümanist köpek Neşeli'yi keşke tanısaydınız..

Bodrum ahalisi yeterince tanıdı.. Hatta öyle tanıdılar ki Neşeli'ye kurban vermemek için trafiğin akışını biledeğiştirmeyi düşündüler.. İlçede ana arter işini görecek bir cadde daha olsa o yol çoktan yaya trafiğine kapatılmıştı.. Neşeli'yi tanısaydınız sizin de aklınıza aynı tedbir gelirdi..

Bugün bir kötü, bir iyi haberim var.. Önce kötü olanı söylüyorum.. Bodrum Gölköy'ün en ünlü tiplerinden biri olan Arap ölmüş.. Daha doğrusu öldürülmüş.. Ölümünden sonra bir otopsi yapılabilseydi belki cinayetin üzerindeki esrar perdesi bir nebze aralanabilirdi.. Yapılmamış işte..

Size biraz onun kişiliğinden bahsedeyim.. İri yarıydı.. Gürültücü ve agresifti.. Gece hayatı vardı.. Bütün gece içkili mekânlarda dolaşır, son müşteriler de kalkıp gittikten sonra gün şıdığı zaman uyurdu.. Kavgacıydı.. Özellikle de kadınları paylaşma söz konusu olduğu zaman kavga çıkarırdı.. Hasımları üçmüş, beşmiş bakmaz saldırırdı..

Kadınlarla kolay ilişki kurardı.. Konuşmazdı ama bakışları çok cool sayılırdı.. Günübirlik ilişkiler yaşardı ancak bir gün hatta birkaç saat için tanıdığı kadınlara hiç ayrılmayacakmış gibi bağlanırdı.. Müthiş kıskanırdı onları.. Kendisinden başka kimsenin yakınlaşmasına tahammül edemezdi.. Bir de şiddetli ayak fetişistiydi.. En bayıldığı şey kadın ayağıydı.. Yaz aylarını belki de bunun için çok seviyordu.. Bakımlı, ojeli ve açık ayakkabıların içinde duran o ayaklara daha çok bakabilmek için..

Kim vurduya gitti
O gece tanıştığı kadınlara karşı teklifsizliği de bu noktadaydı.. "Yeni tanıştık.. Huyu suyu nedir acaba?" demez ayaklarını tutardı.. Artık hangi lokantadaysa.. Daha çok da Memedof un Gölköy'deki mekânında.. Diğer müşterilerin yadırgayan bakışlarına aldırmadan el attığı ayaktan yemek sonuna kadar ayrılmazdı.. Arap o gece hangi masanın altındaysa, sağ ön patisini hangi kadının ayağının üzerine koyduysa herkes bilirdi ki o geceki flörtü oydu.. Belki de bir kıskançlığın kurbanı oldu.. O sebepten zehirlediler garibimi.. Bu yaz oralara giden eski flörtleri Arap'ı göremeyecek.. İhtimaldir ki zehirlenerek öldürüldüğünü bilemeyecekler.. Yaz aşkları böyledir işte..

İyi haber ise Bodrum'un içinden.. İlçenin en popüler köpeklerinden Neşeli kendine iş bulmuş.. Ben Neşeli'yi geçen yaz tanıdım.. Memedof un Bodrum'da Marina'nın karşısında şubesi vardır.. Hani geçenlerde "En iyi balık yiyebileceğiniz iki mekândan biri.." diye yazmıştım.. Oradan söz ediyorum.. Neşeli bu balık restoranının metrdoteli sayılır.. (Öteki de Manastır Otel'e komşu sayılan Berk'tir..)

Patronun eşi Tülin Hanım'ın himayesine girdiğinden beri lokantaya gelenleri Neşeli karşılar.. Balıklarını yemelerine nezaret eder.. Gönderirken de arabalarına binene kadar arkalarından bakar.. Biz de oraya ne zaman gitsek Tülin Hanım alınmasın diye Neşeli'ye dünyanın en sevimli köpeği muamelesi yaparız..

Neşeli bu haaa!!
Benim hayatim boyunca tanımak zorunda kaldığım en sevimsiz köpek budur.. Erken kısırlaştırılıp cinsel hayatını doyasıya yaşayamadığından bunalıma girmiş.. Çıkamamış tabii.. Bunun sonunda da psikopatlaşmış.. "Neşeli" ismini hak etmek için bir gün oynasın, zıplasın, sevindiğinde kuyruğunu sallasın, görmedik.. Bunların hiçbiri yok.. Tam tersine.. Bodrum'un "Şanzelizesi" sayılan ana caddenin başbelası..

İşi gücü gelip geçen araçlara havlamak.. Özellikle de mobiletlere takıntılı.. Sanki hayatının amacı o caddeden mobilet geçirmemek.. Bir de fukara milletini yüz metreden teşhis edip hırlıyor.. Aslında bu özellik Bodrum Yarımadası'nın bütün itlerinde var.. Kimin cebinde para var, kimin yok ezbere biliyorlar.. Kılıktan kıyafetten desem o da değil.. Makûl kıyafetti ama cebinde para olmayanı da teşhis ediyorlar.. Ondan da geçtim..

Kıyafetin şık olsun.. Fiyakan yerinde olsun.. Aldığın banka kredisini ödememişsen onu da hissediyorlar sanki.. Buraların köpekleri kılığı kıyafeti yerinde birine havlıyorlarsa bilin ki adamın ya evinin ipoteği daha çözülmemiştir veya birilerine borç takmıştır.. (Kredi kartı ile taksitli alışveriş yapanlara havlamıyorlar..) Aslında bu itleri alıp, biraz eğittikten sonra bizim borsaya "broker" yapacaksın ki Avrupalı'nın ağzı açık kalacak.. Ahaliden başka mahlûkatımızla da Avrupa Birliği'ne hazır olduğumuza o saat iman edecek..

Bu nasıl ısırmak?
Gelelim Neşeli'nin nasıl iş bulduğuna.. Üç ay önce yaşanmış olay.. Kışın soğuk günlerinden birinde.. Özel bir şirketin muhasebesinde çalışmakta olan "kurban" o gün bindiği mobiletle oradan geçme talihsizliğini göstermiş.. Bilse ki oralarda mobilet takıntılı ruh hastası bir köpek var.. Altındaki gariban alete Harley Davidson muamelesi yapar, motorunu sonuna kadar zorlayıp o tehlikeli bölgeden tam gaz geçerdi..

Bilememiş garibim.. Tam tersine ağır ağır geçmiş.. Neşeli, mobileti görmesiyle birlikte ok gibi fırlayıp adamı baldırından dişlemiş.. Aslında "dişlemiş" tarifi burada hafif kaçar.. Adamın baldırındaki etlerle ağzını avurtlarına kadar doldurmuş.. İt kısmını olimpiyatlara alsalar, ısırma konusunda yarışma yapsalar Neşeli'nin bu hamlesi altın madalya alır..

"Kurban"ın imdadına yetişip Neşeli'nin elinden alan esnafa bir teşekkür borcumuz var.. Var olsunlar, sağ olsunlar.. Hastaneye yetiştirilen "Kurban'a dikiş atılıp kuduz aşısı yapılmış.. Doktorlar bile şaşmış duruma.. "Bu nasıl ısırıktır arkadaş? Seni köpek dişlemiş olamaz.. O mahlûk mutlaka canavardı da sen can derdine düştüğünden bilemedin.." deyip ellerindeki kuduz aşılarının tamamını bir seferde vurmuşlar.. (Sosyal içerikli yazdığımız yetmedi.. Tıbbi bilgimizle de olay yaratıyoruz..)

Hasar 300 milyon..
"Kurban" sonunda gelip Tülin Hanım'ın kapısına dayanmış.. "Hanımefendi bu Neşeli denilen köpek sizin mi?" diye sormuş.. Tülin Hanım adamın neden geldiğini biliyor.. Ayrıca "Neşeli"yi inkâr etmesinin de mümkünü yok.. Evinde bir arama yapılsa her şey meydana çıkar.. Kocası ile düğünde çekilmiş iki kare fotoğrafı varsa "Neşeli" ile koca bir aile albümü doldurmuş.. Nasıl inkârdan gelecek ki.. "Kurban" durumunu anlatmış.. Kuduz aşılarının 300 lira tuttuğunu söyleyip "Benim bu parayı ödeme durumum yok, sizden talep ediyorum.." demiş.. Tülin Hanım da çaresiz ödemeyi yapmış.. Memedof'un durumdan haberi olduğunu sanmıyorum.. Rivayete göre sörf yelkenini andıran burnuna el atabilecek deli cesaretli bir estetik cerrahı bulmak için sık sık İzmir'e gidiyor.. Bu sebepten Neşeli'nin vukuatlarını takip edemiyor.. "Üç yüz milyonluk ödemeyi öğrenirse o da gider Neşeli'yi dişler.." diye endişelenen hayvanseverler bile var..

İşin en tuhaf tarafı bütün bunlar yaşanıp bittikten sonra baldırından dişlenen "Kurban" yeniden Tülin Hanım'a gelmiş.. Lafına "Sizden bir isteğim var.." diye başlayıp Neşeli'ye talip olduğunu söylemiş.. Yanlış anlaşılmasın.. Dest-i izdivacına talep yok.. Bir köpek olarak hizmetine talep var..

"Kurban"ın erkek kardeşi on iki dönümlük bir mandalin bahçesine bakıyormuş.. Çevrede hırsızlık çok olduğundan bahçeyi korumak için saldırgan bir köpek aramaya başlamışlar.. Kime sordularsa "Bodrum'da Neşeli'den azgını, saldırganı yoktur.." cevabını almışlar.. Eh! "Kurban" zaten Neşeli'ye bizzat kefil olacak durumda.. Yüzünü karartıp köpeği istemeye gelmiş..

Tülin Hanım da sanki kız istemişler gibi bir hafta süren tahkikattan sonra ağlaya ağlaya Neşeli'yi adama vermiş..Vermese başka türlü bela çünkü.. Birkaç kez de gidip kontrol etmiş, muttu mu diye.. Mutlu olduğunu bizzat gördüğünden içi şimdi çok daha rahat.. Hümanist köpek Neşeli de çok keyifliymiş.. Namı şimdiden Bitez'deki mandalin bahçesinden komşu beldelere kadar taşmış..

Haberin Devamı