Gazete Vatan Logo

HIV+’im diye işimden atıldım 2 yıldır tedavi olamıyorum

Tekstil şirketinde çalışıyordum. HIV+ olduğumu öğrendiler ve işten çıkarıldım

Tekstil şirketinde çalışıyordum. HIV+ olduğumu öğrendiler ve işten çıkarıldım. 2 yıldır iş arıyorum. Askerlikten muaftır diye belge verdiler, üzerinde HIV pozitif yazıyor. O yazıyı gören bana iş vermiyor ki. Başvurdum, yazıyı sildirdim.

Can 30 yaşında. Çok yakışıklı bir genç adam. Yolda görseniz manken sanırsınız. Şık bir takım elbise var üzerinde... O kadar sağlıklı görünüyor ki HIV+ olabileceği aklımın ucundan bile geçmiyor. Zihnimize zayıf, solgun, ölmek üzere olan insanlar olarak yerleşmiş ya HIV+’liler. Derneğin psikoloğu sanıyorum onu. Gülüyor... “Yok ben HIV pozitifliyim” diyor! Şaşkınlığımı anladı. “Filmlerde gördüğünüz iskelet gibi AIDS hastalarından birini bekliyordunuz değil mi?” diye soruyor. Ne yalan söyleyeyim öyle... Can, HIV pozitifliler için asıl trajedinin hastalık değil, sosyal baskı olduğunu anlatıyor uzun uzun...

Nasıl öğrendin HIV pozitif olduğunu?
Tesadüfen. Beş yıl önceydi. Ağzımda aft denen yaralardan çıkmıştı. İnterneten baktım nedir diye. HIV belirtilerinden biri olarak sayılıyordu. Dişçiye gittim. Aslında hastalığımla ilgisi yokmuş yaranın, ama test yaptırdım ne olur ne olmaz diye. Hastaneden aradılar telefonla ve yüzüme pat diye söylediler.

İlk tepki ne oldu?
Büyük bir şok. Şaşkınlık, öfke. Acı çeke çeke öleceğimi sanıyordum. O yüzden intihar etmeyi bile düşündüm. Ama doktor “Tedavisi var. Üstelik durumun mucizevi şekilde iyi, şanslısın” dedi bana...

Neden şanslıymışsın...
Virüs sayım çok düşükmüş. “Bağışıklık sistemini güçlendirecek, iyi bir bakım ve diyet yeter” dedi. “Virüs sayısı yükselirse ilaç kullanmaya başlarsın hiçbir şey olmayacak, korkma” dedi.

Virüsü nasıl, kimden kaptığın belli miydi?
Önce kafayı ona taktım zaten. Nereden bulaştı, nasıl bulaştı? Birkaç kez korunmasız cinsel ilişkiye girmiştim.

Bir ilişkin var mıydı? Ona söyledin mi?
Evet. Çok zorlandım ama... Hatta söyleyemedim. Eline test sonucunu verdim. Destek olmaya çalıştı ilk başlarda ama yürümedi. Cinsel ilişki kurmak istemedi benimle ve sonunda terk etti zaten...

Sonra?
Kendimi işe verdim. Bir tekstil şirketinde çalışıyordum. Doktorun tavsiyelerine göre yaşamaya başladım. Çok sağlıklı besleniyordum. İyiydim. Sonra ikinci darbe geldi.

Neydi o darbe?
İşten çıkarıldım. Altı yıldır çalışıyordum. İş yerinde gayet iyi bir pozisyondaydım. Hiçbir neden göstermediler. Sonradan duydum ki durumumu öğrenmişler. Sırrımı açtığım yakın bir arkadaşım vardı, o ihbar etmiş beni patronlara. Parasız kaldım. Annemin evine taşındım. Üvey babam var evde. Çalışmıyorum. 30 yaşında adamım işim yok. Hastalığı bilmiyorlar onlara söylemedim. Çok kızıyorlar çalışmıyorum diye.

2 sene boyunca hiç mi iş çıkmadı yani, nitelikli birisin, dil biliyorsun...
Askerlik durumum vardı. Rapor aldım. Üzerinde HIV +diye yazdılar. Bir yere iş başvurusu yapıyorum. Evrak istiyorlar. Tabi askerlik belgesi de... İşverenler HIV+’i görünce vazgeçiyor.

Askerlik belgesinde yazmak zorunda mı?
Hayır değilmiş. Sonra başvurdum ve değişti. Böyle bir hakkım olduğunu bu derneğe gelmeden önce bilmiyordum.

Şimdi tedavin ne durumda? Nasıl hissediyorsun?
Tedavi olamıyorum ki. Testlerimi bile yaptıramıyorum. Masraflı bir hastalık biliyorsunuz. Yılda 15 -20 bin dolar gidiyor. Bir test 400-500 YTL. Yeşil kart alabilirsem o zaman tedavi olabilirim.

Sperm yıkama yöntemiyle HIV’li kocasından hamile kaldı!

HIV pozitifliler artık normal yaşamlarını sürdürüyor, evleniyor, hatta çocuk sahibi bile olabiliyorlar. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Gökengin bu konudaki son gelişmeleri şöyle aktarıyor: “Anne pozitifse ne kadar önlem alırsanız alın çocuk HIV olabiliyor. Hele tedavi görmüyorsa çocuğun HIV+ olma ihtimali yüzde 35 civarında. Tedavi altındaysa binde 5. Ama anne negatif, baba pozitifse sperm yıkama tekniği kullanarak sağlıklı çocuk doğurma ihtimali çok yüksek. İstanbul’da bu yöntemi uygulayan bir çift var. Baba pozitif. Negatif olan anne şu an hamile ve doğurmak üzere.”

Doktorlar ameliyatı reddediyor!

POZİTİF YAŞAM DERNEĞİ
(Soldan sağa) Psikolog Murat Yüksel, diyetisyen Ayşegül Bahar, koordinatör Arzu Kaykı, Dr. Nazan Kuzgunkaya, Nursen Aksungur ve dernek başkanı Nejat Ünlü. Bu ekip Türkiye’deki HIV hastalarının en büyük destek gücü.

Pozitif Yaşam Derneği HIV hastalarına ücretsiz danışmanlık veren, haklarını koruyan ve iletişim ağı oluşturan bir merkez. DerneğinYönetim Kurulu Üyesi Dr. Nazan Kuzgunkaya hastalıkla ilgili pek bilinmeyen gerçekleri anlatıyor.

AIDS’le ilgili yeni ilaçlar geliştirildi. Hatta aşı gündemde. HIV hâlâ ölümcül bir hastalık olarak tanımlanabilir mi?
Hayır değil. Tedavisi olmayan bir hastalık değil HIV pozitif. Türkiye’de 16 yıldır yaşayan hasta var. Dünyada 25 yıl hatta daha uzun süre yaşayan var. Çok başarılı ilaçlar çıktı. Bazı hastalar günde 20 tane ilaç kullanıyor, (yurtdışında 45 tane kullanan hastalar var) çok dikkatli yaşamak, çok iyi beslenmek ve egzersiz yapmak zorundalar ama hayatlarına devam ediyorlar. Burada şu yanlış yapılıyor. Her HIV taşıyıcısı AIDS hastası demek değil. AIDS ileri bir aşama. Tedavi o aşamaya gelmeyi engelliyor zaten.

Kaç HIV+ hasta var Türkiye’de?
2 bin 412 kişi. 99’da bu rakam 983’tü.

Hâlâ HIV pozitiflilerden cüzzamlı gibi kaçıyor insanlar değil mi?
Maalesef. Virüsten değil virüsü taşıyandan korkuyorlar. Elini sıkmıyor. Aynı ortamda bulunmak istemiyor. Kanla, cinsel temasla bulaştığını bildiği halde. HIV’li hastalar başkalarına virüsü bulaştırmamak için çok titiz davranır ayrıca. Çünkü onun sizden mikrop kapma olasılığı sizin ondan HIV kapma olasılığınızdan çok daha yüksek. Bağışıklık sistemi güçlü olmadığı için sizi hiç etkilemeyen grip virüsü onun için ölümcül olabilir.

Bazı doktorların HIV+ hastaları tedavi etmeyi reddettiği söyleniyor.
Doğru. Doktorlar özel eldivenler gibi tüm önlemlere sahip olmalarına rağmen HIV’li hastaları tedavi etmek istemiyor. Ameliyat edilmediği için ölen hastamız var. Oradan oraya sürüklendi. Sonunda kaybettik.

Feci bir şey söylüyorsunuz. Hastayı geri çeviren hekimin cezalandırılması gerekmiyor mu?
Evet gerekiyor. Ama ne hastada ne doktorda o bilinç var. Şimdi yavaş yavaş düzeliyor, bu konuda adımlar atıyoruz.

Bu yüzden ceza alan doktor var mı?
Söyle bir olay yaşadık. Bir HIV pozitifli hasta iş yerinde rahatsızlanıyor. İşyeri hekimine gittiğinde hastalığını söylüyor. Bir süre sonra işten atılıyor. Öğreniyoruz ki iş yeri hekimi patrona bildirmiş durumu. Bu hekim, Tabip Odası Onur Kurulu’na verildi ve cezalandırıldı.

Tedavi görenin hastalığı bulaştırma riski çok düşük

Korunmasız cinsel ilişkide virüsü kapma ihtimali nedir?
Tek bir cinsel ilişkide bulaşma riski binde 2. Virüsü birden fazla kere almak hastalığı çok hızlandırıyor. İki HIV pozitifli kişi asla korunmasız ilişkide bulunamaz mesela. Karşındaki insandan virisü aldıkça genetik mutasyona uğramış yeni virüsler oluşuyor.

Tedavi virüsü ne ölçüde etkiliyor?
Tedavi alan insanın bulaştırıcılığı çok düşüyor... İlaçlarla kanda ve cinsel sıvılarda yaşayan virüs miktarı neredeyse sıfıra indirilebiliyor.

En büyük sorunlardan biri de gizlilik ihlali sanırım...
Evet. Aslında isimsiz bildirim hakkı var. Ama gerekli gereksiz tüm raporlarda, reçetelerde hastalık tanısı “HIV+” olarak yazılıyor. Bu da hastaların iş yerlerinde deşifre olmasına neden olabiliyor.
Pozitif Yaşam Derneği
Tel: 0-212-288 38 81

Haberin Devamı