Gazete Vatan Logo

Hırs değil azim önemli

İş dünyasının ünlü ve başarılı girişimcilerinden Dr. Nurdan Tümbek Tekeoğlu’nun satış ve pazarlama stratejilerini kaleme aldığı Destek Yayınları etiketiyle çıkan yeni kitabı “İki Limon Satsam Daha İyi” raflardaki yerini aldı. Biz de Tümbek ile kitabını konuştuk.

Hırs değil azim önemli

Kendisini sıkı bir networkçü ve sivil toplumcu olarak tanımlayan akademisyen yazar, uzun yıllar perakende sektöründe üst düzey yöneticilik yaptıktan sonra “ikinci bahar” olarak tanımladığı film yapımcılığını büyük bir keyifle sürdürüyor. Destek Yayınları tarafından piyasaya çıkarılan kitap, iş ve ticaret dünyasında kariyer ve başarı hedefleyenler için önemli stratejiler ve saptamalarla dolu gerçek bir rehber niteliğinde…

Kitabınız adı çok güzel. Biraz da serzeniş var gibi. Varsa bunu biraz açabilir miyiz?

Türkiye’de profesyonel yöneticiler genç emekli ediliyor. 40’lı yaşlarda… İşveren daha ucuza yönetici çalıştırmak istiyor. Peter Drucker yıllar önce şirketlerin ömrünün kısaldığını, insanların ömrünün uzadığını ve eskisi gibi bir kişinin artık bir kurumdan emekli olamayacağını söylemiş. Herkes bir gün ikinci kariyerini yapacak demiş. Bugün Amerika ve Kanada’ya baktığımızda insanların 50’li yaşlarda ikinci üniversite okuduğunu görüyoruz. Ben de 40 yaşında pazarlama alanında Marmara Üniversitesi’nde mastır ve doktora yaptım. Bilgi artık bazı kişilerin elinde değil. Bilgi serbest dolaşıyor. Dolayısıyla işveren 20 senelik deneyimi ve netwörkü olan bir yöneticiyi işe alacağına 10 senelik deneyimi olan birini işe alıyor. Vakko’nun eski başarılı İletişim Direktörü ve Bernaylafem’in sahibi Berna Sağlam ile Burgazada’da komşuyuz. Bir gün deniz otobüsünde Berna ile işe giderken karşılaştık ve bana herkesin iletişim işinden anladığını sandığını ve insanlara iletişim yönetiminin dikkatli yapılması gerektiği konusunda bilgi verirken zorlandığını anlattı ve ardından da ekledi: “İki Limon Satsam Daha İyi”. Aslında bu cümle ile söylemek istediği iletişim ve yönetim alanında danışmanlığın kıymetinin bilinmediği ve herkesin bu konuda bilgi sahibi olduğunu sanması idi. Mühendis de, doktor da, işletmeci kısaca herkes iletişim işinden anladığını zannediyor. Tabii yanlışlar yapılıyor. Bu cümle bana ilham verdi ve Gözlem Gazetesi’ne bu sohbetimizle ilgili köşe yazısı yazdım. İşsizlik var diye yakınmayıp, herkesin ikinci kariyere odaklanması lazım. Ben de akademisyenlik ve film yapımcılığı için zemini Metro’da üst düzey yönetici iken hazırladım. İleriyi görecek ve yerinizde rahatım iyi diye oturmayacaksınız. Kolay değil, ama biraz da kendinizi zorlayacaksınız.

Haberin Devamı

Kitabın yazılış amacından bize söz eder misiniz?

Haberin Devamı

Gençlere kariyerim ve satış, pazarlama öyküleri örnek olsun istedim. İnsan ilişkilerinin önemine, para değil, dost biriktirmenin önemine değindim. Seyahat etmenin, çok yer görmenin insanın yaratıcılığını nasıl arttıracağını anlatmaya çalıştım. Kariyer basamaklarını çıkarken kimseyi örnek almadım. Kendi hedeflerim vardı ve adım adım ulaştım. Bana tek ilham veren kişi Boğaziçi Üniversitesi’nde Sosyoloji okurken (1983-1988) ve hangi mesleğe yöneleceğim konusunda kafamda soru işaretleri oluşmaya başlamışken Betül Mardin’in iletişim ve halkla ilişkiler mesleğine dair basına verdiği röportajlar oldu. Özel sektörde yönümü pazarlama ve iletişim alanına çevirdim. İlk 50 sayfada tamamen kendi gayretlerimle çıktığım kariyer yolculuğumu ve okul yaşamımı anlatıyorum. Avusturya Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi yıllarını ve biraz da aile yaşamını anlatıyorum. Başarılı kariyere giden yol iyi bir aile ve okul eğitiminden geçer. Avusturya Lisesi’nin bana verdiği eğitim, iş hayatında başarılı olmam için yeterli idi. Bayraktar Holding, Asil Nadir Şirketler Grubu, Siemens, Ritz Carlton ve Metro kariyerime çok şey kattı. Oryantasyon, seminer ve eğitimlerle çok şey öğrendim. hepsine teşekkür borçluyum. Eğitime ve insana para harcayan her kuruma şapka çıkarıyorum. Genç okuyucuların satır aralarını görmesini ve kendilerine dersler çıkarmasını istedim.

Haberin Devamı

Rol model hep kendim oldum

Satış ve pazarlama tekniklerinden söz ediyorsunuz hedef kitleniz kimler?

Dünya büyük bir hızla değişiyor. Robotların dünyayı yöneteceğinden konuşulduğu bir devirdeyiz. İnsanların rolü ne olacak diye tartışılıyor. Nöropazarlama ile tüketicilerin beynine girip, hangi ürün ve hizmeti, hatta filmi beğenecekleri önceden belirlenebiliyor. Faith Popcorn isimli trend yazarının kitabını okumuştum ve bugün karşılaştığımız güvenlik sorunlarının artacağını, çocuğumuzu bile okula güvenlik şirketleri ile göndereceğimizi, gıda güvenliği sebebiyle gıdaların öz geçmiş gibi hangi yemle beslendiğinden ve nerede yetiştirildiğinden tutun, verilen ilaçlara kadar her şeyin yazılı olacağı etiketleri ile satışa sunulacağını, evde kalmanın yaygınlaşacağını ve eve satışların artacağını ve daha birçok gelecek öngörüsünü öğrendim. Bu kitabı 7’den 70’e herkes okuyabilir, fakat gençlerin okumasını özellikle tavsiye ederim. Özellikle mobil kuşağın. Onlar sabırsız, farklı ve doruğa hızlı ulaşmak istiyor. İstiyor da bilgiye erişim istediği kadar kolay olsun, çevre, dost,deneyim yoksa biraz zor.

Haberin Devamı

İş dünyasındaki önemli girişimcilerden biri olarak kadınların şu anda iş dünyasındaki yerini anlatır mısınız?

Ne diyeyim ki. Geçenlerde BM Yöneticilerinin açıklamaları çıktı gazetelerde. Kadının iş gücüne katılımı yerlerde sürünüyor. KAGİDER,TİSVA gibi birçok sivil toplum örgütü çok gayret sarf ediyor,fakat daha gidilecek uzun ince bir yol var. Ben de çok büyük mücadeleler verdim iş hayatımda. Tamamen kendi çabamla erkeklerin engellemelerine karşı koyarak, basamakları birer birer çıktım. Galiba iş azimde bitiyor. Çok çalışmak ve yılmamak lazım. Hırs değil, azim önemli. Hırs sizi de bitirir. Rol model hep kendim oldum.

Kadın girişimciliği üzerine çalışıyorum

Şimdiki projelerinizi anlatır mısınız?

2010 yılında TRT ödüllü ve Doğu Karadeniz kadınlarının doğaya karşı verdiği mücadeleyi anlatan, Orhan Tekeoğlu’nun yönettiği İFAKAT Belgeseli’ni, 2013’de 1990’lı yıllarda Türkiye’ye çalışmak için gelen Rus kadınlarının azabını ve çektiklerini anlatan ve Moskova, Kiev, Varna, Chennai gibi birçok festivalde gösterilen yine Orhan Tekeoğlu yönetmenliğinde Öyle Sevdim Ki Seni isimli uzun metrajlı filmimi ve bu sene de Rus yapımcı Evgenia Tirdatova ile ortak yapımcılığını yürüttüğüm ve Orhan Tekeoğlu’nun da Evgenia birlikte yönettiği ünlü balet Rudolf Nureyev’in Türkiye sevgisini ve Yasemin Pirinçcioğlu ile arkadaşlığını anlatan Düşlerin Adası Belgeselini ve finansı www.fongogo.com isimli kitlesel fonlama sitesi üzerinden modern imece diyebileceğimiz kitlesel fonlama ile sağlanan ve yüzde 179 başarı elde ettiğim, yine Orhan Tekeoğlu yönetmenliğinde, alt yapının olmadığı Doğu Karadeniz’in yüksek dağlık kesimlerinde insanların yaratıcılığını ve buluşlarını anlatan Sıra Dışı İnsanlar isimli belgeseli yaptım. 2010-2015 yılları arasına 4 film sığdırdım. Bence fena değil. Bu alanda kendimi yetiştirmeye de gayret ediyorum. Yapımlab’in yapımcılık eğitimlerine katıldım. EFA-Avrupa Film Akademisi’ne kabul edildim.

Akademisyenim ve doçentliğe hazırlanıyorum. Bildiri ve makaleler hazırlıyorum. Daha çok film pazarlaması ve kadın girişimciliği ve turizm pazarlaması üzerine. İş geliştirme üzerine de yabancı sermayeli firmalara danışmanlık yapıyorum.