Oyunculuk maceranız nasıl başladı?
Lise 3. sınıftayken oyunculuk eğitimi almaya başladım. O süreçte Tatar Ramazan dizi projesinin cast hazırlıkları sırasında yönetmenin Bülent İnal vesilesiyle fotoğraflarımı gördü. Ardından görüşmeye çağırıldım ve yolculuğum başlamış oldu.
Martı filmiyle festivallerde yarışıyorsunuz. Nasıl bir film oldu?
Öncelikle ‘Biz bir festival filmi yapalım ve festivallere gidelim’ gibi bir düşünceyle yola çıkmadık. Hepimiz arkadaştık ve elimizde inandığımız, güzel bir senaryomuz vardı. iki haftadan az bir sürede filmimizi keyifle çektik ve festivallerde de yer verdiler. Nitekim emeğimiz ödülle de karşılık buldu. Ankara Film Festivali’nden En iyi Senaryo ödülü aldık ve festival yolculuğumuz devam ediyor. Filmimizin vizyona girmesini bekleyen bir kitlemiz de var.
Sinema beni güzel karşıladı
ilk filminizle festivallerde en iyi kadın oyuncu olarak gösterildiniz sizi şaşırttı mı?
Takip ettiğim köşe yazarları ve izleyenler güzel şeyler yazdılar, söylediler sağ olsunlar. ‹nandığınız bir işe imza attığınızda bir şekilde karşılık bulur ve bu da haliyle sürpriz değildir. Ben büyüsüne inandım ve sinema da beni güzel karşıladı.
Zamanla oyunculuktaki hangi tereddütleriniz yok oldu?
Neyi yapıp yapamayacağımı bilmemek beni gerip, heyecanlandırıyordu. Ama icra ettikçe sınırlarımı, sınırsız olduğum anları tecrübe etmeye başladım. Şuan kendi potansiyelime daha hakim hissediyorum.
Oyunculukta sizin en büyük şansınız ne oldu?
Hep başarılı, güzel insanlarla tanıştım. ‹çimden geleni yapmaya çalıştım bir de kalbimi dinledim.
Önemli olan güzellik değil auradır
Asla oynamam dediğiniz şeyler var mı?
Yok galiba, şuan o kadar motiveyim ki elimden ne geliyorsa
yapmak en büyük motivasyonum. Her kadın gibi kadın hikayeleri anlatmak, bir şeylerin altını çizmek isterim. Heyecan duyduğum her yerde olmak istiyorum.
Bu meslekte ne kadar iddialısınız?
Hayal kurmaktan vazgeçmeyen ve bunun için sonsuz inanç ve cesarete sahip, bütün genç
oyuncu arkadaşlarım kadar iddialıyım.
Fiziksel görünüşün, büyüsüne inanıyor musunuz?
İnanmıyorum. Seyirciye ne geçirdiğiniz önemli. Görsellik elbette önem verilen bir durum ama büyüyse mesele aura daha önemli bana göre.