Her eylemin bir rengi var
Bazıları siyah bazıları beyaz sever. Tabii söz konusu ‘çArşı’ ise onlar ikisini birden... Renk seçimi çoğu zaman karakterimizi yansıtır. Üstelik sadece bireyler değil, toplumsal hareketlerde de yıllardır seçilen renklerle mesaj veriliyor.
Kırmızılı Kadın bugüne kadar çoğumuz için sadece Chris de Burgh’den dinlediğimiz bir şarkıydı. Ta ki, 28 Mayıs tarihine kadar. Gezi protestolarının ilk günlerinde Reuters foto muhabiri Osman Örsal'ın çektiği fotoğraf direnişin sembolü oldu. Fotoğrafta Ceyda Sungur polisin ‘orantısız’ biber gazına maruz kalıyordu. Siyahlar içindeki polis, profesyonel gaz maskesiyle ne kadar acımasız duruyorsa, Ceyda da kırmızı elbisesi ve savrulan saçlarıyla adeta masumiyeti simgeliyordu. Bakanın tüylerini diken diken eden bu fotoğraf çok konuşuldu, üzerine çok yazılıp çizildi. Anlaşılan o ki yıllar boyu konuşulmaya da devam edecek. O kareyi bu kadar etkili yapan sadece kadraj mıydı yoksa ‘kırmızı elbise’ miydi ayrı bir tartışma konusu. Ancak Schindler’in Listesi’ni izleyerek büyüyen bir nesil olarak siyah beyaz bir filmde tek bir kırmızı paltonun bile ne kadar sarsıcı olabileceğini biliyoruz. Aslında renklerin ve kıyafetlerin bir devrimle özdeşleştirilmesi ilk değil. Gerek Türkiye’de gerekse dünyanın dört bir yanındaki ülkelerde renkler bugüne kadar pek çok direnişin de işareti oldu. İşte onlardan bazıları...
Deniz Gezmiş’in yeşil parkası
Deniz Gezmiş şüphesiz Türk siyasi tarihinin en önemli isimlerinden biri. Bir kuşağa ‘Deniz’ ismi verilmesine neden olan büyük bir sembol. Deniz Gezmiş 6 Mayıs 1972’de Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’la birlikte idam edildi. Ondan geriye üzerinden hiç çıkarmadığı yeşil parkası miras kaldı. Bir dönem tüm solcuların giydiği bu parka hakkında şiirler, şarkılar yazıldı. Kimi zaman metalaştırıldığı ve fikirlerinden daha ön plana çıktığı için eleştirildi. Bir girişimci 2011’de ‘Deniz Gezmiş Parka Mont’ ismiyle parkanın üretime geçmek için patent başvurusunda bulundu. Gezmiş ailesi ise buna tepki gösterdi.
Ecevit mavisi
Bülent Ecevit’in 2006 yılındaki cenaze töreni, giyilen mavi gömlekler ve takılan kasketlerle hafızalarda kaldı. Ecevit'i son yolculuğuna uğurlamak için gelen binlerce kişi, aynı onun gibi giyinmişti. 1974’te ilk kez başbakan olana kadar seçim meydanlarında hep mavi gömlek giymişti. Eşi Rahşan Ecevit seçim otobüsünün üzerinde halka hitap ederken insanların ‘hangisi Ecevit’ diye birbirlerine sorduklarını, onu göstermek için de ‘mavi gömlekli olan’ dendiğini fark edince bunu bir alışkanlığa dönüştürmüş. Yine Rahşan Ecevit’in bir röportajında anlattığı üzere Ecevit mavisi gökyüzünü, gökyüzü özgürlüğü, özgürlük de barışı temsil eden güvercinleri simgelediği için Demokratik Sol Parti’nin sembolü de bu sayede ortaya çıkmış.
İran’da yeşillerin hareketi
Renkler İran tarihinde de büyük öneme sahip. 2009’daki cumhurbaşkanlığı seçimlerini yüzde 62 ile Ahmedinejad kazandı. Seçimlere hile karıştığını iddia edenler sokaklara döküldü. “Oyum nerede” dövizleri taşıyan Ahmedinejad karşıtları Mir Hüseyin Musavi’nin kampanyasında kullandığı yeşil rengi benimsedi. Yaşananlar tarihe Yeşil Hareket hatta Yeşil Devrim olarak geçti. Dört yıl önceki halk hareketi 1979'daki İran İslam Devrimi’nden bu yana en büyük olaylardı. 14 Haziran’daki seçimlerde İran’ın yeni cumhurbaşkanı olan reformcuların adayı Hasan Ruhani de bu hareketten ilham alarak seçim kampanyası boyunca mor rengini kullanacaktı.
Ukrayna’nın turuncu devrimi
Soğuk Savaş’ın bitiminin ardından eski Sovyet ülkelerinde arka arkaya yaşanan renkli devrimlerin nedeni ve parasal kaynağıyla ilgili tartışmalar halen sürüyor. Ancak tartışmaları bir kenara bırakırsak o devrimler arasında en dikkat çekenlerden biri 2004’te Ukrayna’da yaşanan Turuncu Devrim’di. Başkan adaylarından olan ve seçimlere hile karıştığını iddia eden Viktor Yuşçenko seçim kampanyası boyunca turuncu rengini kullanmıştı. Seçimlerin ardından da halk sokağa bu renkteki atkılar ve bayraklarla indi. Ukrayna baştan aşağı turuncuya boyanırken seçimlerin tekrarlanmasına kararı verildi ve bu kez seçimleri Yuşçenko kazandı.