Popülerliğinizi hiç kaybetmiyorsunuz. Bunun sırrı ne?
Çünkü ben nevi şahsına münhasır bir karakterim. Kendi doğrularım var. Renklerimi hiçbir zaman kaybetmedim ve onları ortaya koymaktan hiç çekinmedim. Giyim tarzım, hayatı yaşama şeklim hep kendime göre oldu. Bu yüzden ister oyunculuk, ister program ne yaparsam yapayım o ışık bana ait ve her şeyden önce samimi.
Sen İste Yeter ile ekrana geri döndünüz. Birçok farklı program yapacağınız konuşuldu ama siz bu yapımda karar kıldınız. Sebebi neydi?
Bir program yapacaksam içinde gerçek insan hikayeleri olsun dedim. Toplumun değişik kesimlerinden insanları bir araya getirdiğim bir platform oluşturmak ve bir konu üzerine tartışalım ve herkes fikrini söylesin istedim. Maddi veya manevi ne yardım edebiliyorsam onların yüzünü güldürecek bir şeyler yapayım derdindeydim. Çok acımasız hayatlar, ağzınızı açık bırakan hak edilmemiş insan hikayeleri var. Programda hem bu hikayeleri hem de bunların nasıl üstesinden gelinir diye çözüm arıyoruz. Arada bir de salla gitsin kader utansın bölümümüzle bir şarkı patlatıyoruz. Yani hayatın kendisi var bu programda.
Özel hayatınızda da ihtiyacı olanlara desteğiniz oluyor mu?
Her zaman herkese desteğim olmuştur ve olacaktır. Hayat paylaştıkça güzel. İmkanlarını dağıtacaksın. Bu projeyle ben ekranı doğru kullandığımızı düşünüyorum. Bana gelen konuğun hayata bakışı değişiyor, mutlu oluyor ve isteğine kavuşuyor. Yuva kurmak isteyene beyaz eşyası dahil her şeyini vereyim, iş isteyene iş imkanı vereyim. Böyle bir imkanım var. Yeni başlangıçlara vesile olmak benim için çok mutluluk verici.
Çocuklar, kadınlar, hayvanlar hangisi zayıf noktanız?
İhtiyaç sahibi, savunmasız her şeye karşı duyarlıyım. Konu kadınlar olunca, onların ihtiyaçları, problemleri, karşılaştıkları zorlukları dinledikçe çok fevri olabiliyorum. Kendimi onların yerine koyuyorum ve bir kadın olarak onlara destek vermek ve güçlü kılmak istiyorum. Çocuklar ise en hassas noktam. Pırıl pırıllar ve savunmasızlar. Onlar gelecekte güzel bir toplum oluşturacaklar. Bu yüzden onların herkesten daha çok sevgiye ve özen gösterilmeye ihtiyaçları var.
Vücudum benim enstrümanım
Güzel, bakımlı ve genç görünmek sizin için ne kadar önemli?
Benim enstrümanım vücudum ve mesleğim icabı ona en iyi şekilde bakmak durumundayım. Spor hayatımın parçası ve olmazsa olmazım. Haftada dört gün mutlaka spora gider ağırlık antrenmanı yapar ve tenis oynarım. Yaşımın güzeli olmak isterim. Bu şekilde kendimi daha iyi hissediyorum.
Evliliğim mutlu ve huzurlu
Bana “Evlilik nasıl?” dediler. Ben de bir tek evli ben olmadığıma göre zaten herkes üç aşağı, beş yukarı evliliğin nasıl olduğunu bilir. Evliliğin süper eğlenceli bir şey olmadığını söyledim. Oysa ki evliliğimde mutlu ve huzurluyum. Bunlar benim için her şeyden daha çok önemli. Ama söylediklerimden çıkarttıkları anlam evlilik çok sıkıcı oldu. Güldüm...
Hayat bana kolay, her koşulda mutluyum
Hangi konularda şanslı olduğunuzu düşünüyorsunuz?
Bence her konuda şanslı bir insanım. Bir kere espri yeteneğiyle doğmuşum. Bu da hayatı hafife almayı ve kendimle dalga geçmemi sağlıyor. Hayat bana kolay. Her koşulda mutlu olurum.
Bu dönem dizi mi, tiyatro mu, sinema mı hangisine ağırlık vermeyi düşünüyorsunuz?
Oyunculuğa tabii ki devam edeceğim. Bir tiyatro oyunu yapmak istiyorum. Vazgeçilmezim tiyatro. Şu an program olduğu için dizide oynamaya vaktim yok. Ama geçen yıl rol aldığım Elif Şafak’ın romanından sahneye taşınan Baba ve Piç oyunu gibi bir oyunda mutlaka yer alacağım. Gelen güzel teklifler ve textler var. Onları okumaya devam ediyorum.
Kadınlar mizah ve eğlence programı sunamaz şeklinde bir algı var. Ve bu tarz programlar genelde erkek sunucular tarafından sunuluyor sizce neden?
Kadınlar niye eğlence ve mizah programı sunamasın buna katılmıyorum. Ama belden aşağı espriler erkek komedyenlere daha çok yakışıyor. Kadın zarif bir varlık, insanların kadından görmek istediği performansla erkekten beklediği performans aynı olmuyor. Bence bundan kaynaklanıyor.
Tabunuz varsa evinizde oturun
Bugüne kadar verdiğiniz en iyi kararınız neydi?
Herhalde Leon’u dünyaya getirmek.
Oğlunuz Leon ile hayat nasıl gidiyor?
Ruhumu dengeledi. Kendime konsantre bir şekilde yoluma devam ederken bir anda rotam değişti. Artık hayatımda başka birini koşulsuz severek, isteyerek sorumluluk alma var. Sevgi çok güzel bir duygu ve nereden aldığın hiç önemli değil. Benim Leon’um var. Allah onu başımdan eksik etmesin. Bir de tatlı bir
çocuk ki, öyle komiklikler yapıyor ki bak bak için asılsın...
Annelik seçtiğiniz rolleri etkiliyor mu?
Bugünlere, bu işin eğitimini alarak geldim. Konservatuvarda okurken hocam Yıldız Kenter’den hayat ve oyunculuk adına çok şey öğrendim. “Tabularınız varsa bu mesleği yapmayın. Gidin evinizde oturun” derdi. Ben de böyle düşünüyorum.
