Hayat felsefemiz romantizm
Begüm Kütük ve Hakan Meriçliler bu kez romantik komedi kıvamındaki Binde Bir Gece Diyalogları oyunuyla seyirci karşısına çıkıyor ve evli bir çifti canlandırıyor...
Uzun süreden beri oyun hazırlığındasınız dinlenmek için özel bir şey yapıyor musunuz?
Begüm Kütük: Eve gittiğimde her şeyi kapatıyorum. Küçük bir ışık açıp en az yarım sat çıt çıkmayan bir sessizlikte, her şeyden uzaklaşıp sakinleşiyorum. Ama bu oyunun çalışmaları nedeniyle 10 günden beri sosyalleşmiyoruz. Bu hamilelik gibi bir şey, doğum sancısı çekiyoruz, çocuk doğduktan sonra rahatlayacağız.
Hakan Meriçliler: Kar yağdı her yer kapandı ama biz dizlerimize kadar kara bata çıka provaya gittik. Çünkü tiyatro çalışmazsan olmuyor. Aslında bizim dinlenme şansımız yok.
Bu ikiliden nasıl bir bebek çıkacak?
B.K: Herhalde bizden sarışın, mavi gözlü ama iki metre boyunda bir kız bebek çıkar. Bu iş için çok emek harcadık, bu bebek sağlıkla doğsun başka bir şey istemiyoruz.
H.M: Çok iyi bir bebek çıkarma derdiğindeyiz. Bunun için dua ediyoruz.
"Seyirci kadın erkek ilişkisini konu alan bir oyunu izlemeyi çok seviyor..."
Kadın erkek ilişkilerini konu alan bir komedi oyunu, seyirci talebi açısından daha mı garanti?
B.K: Tekst bana geldiğinde okuduğum birkaç sahnede çok kahkaha attım. Birol Güven o kadar doğru ve gerçek tespitlerde bulunmuş ki, oynadığım Ece her kadının kendini göreceği bir tip. Erkek karakteri de çok tanıdık bildik, aşina olduğumuz bir adam. Hayatta sürekli karşılaştığımız gerçek karakterleri oynuyoruz. Oyunda küçük yaştan beri tanışan, birbirine aşık Ece ve Erdem'in yıllar geçtikçe ilişkisinde azalan romantizm ve duygusallık söz konusu. Ama Ece bu monotonluğu bozmak istiyor ve romantizmi geri kazanmak için kocasına baskı yapıyor.
H.M: Seyirci kadın erkek ilişkilerini izlemeyi seviyor doğru ama beklentiyi karşılamayacak bir altyapı ve argümanla seyirci karşısına çıkmak tam bir fiyasko olur. Ancak seyirci bizim oyunu büyük ilgi ve beğeniyle karşılayacaktır.
Cyrano De Bergerac olmak isterdim
Oyun evli bir çiftin evdeki romantizm savaşını konu alıyor. Peki siz hiç böyle bir savaşın içine girdiniz mi?
B.K: Girmez miyiz? Tabii ki romantizm savaşına giriyoruz ve gireceğiz. Her kadın romantizm ister. Evliyiz diye neden bu romantizmden ve ilgiden mahrum kalalım? Kocamız neden eve gelirken bir çiçek getirmesin? Bize bir şarkı paylaşmasın?
Sizin evdeki romantizm ne durumda?
B.K: Ben evde açayım bir Cemal Süreyya, bir Nazım Hikmet ya da Turgut Uyar okuyayım, güzel bir şarkı dinleyeyim, evde çiçekler göreyim kafasındayım. Bu romantizmi seviyorum. Ama karşı tarafın başka ilgi alanları var. Onun romantizm ölçütü başka. Bu oyunda romantizm istediğimi dolu dolu söylüyorum ve dile getiriyorum. Eşim Erdil gelip oyunu izleyecek ve oyunda söylediklerimi ona söylüyor gibi olacağım. Sende biraz şöyle yap, böyle davran mesajını vereceğim. Onun bir tık daha romantik olmasını çok isterim.
H.M: Ben çok romantiğim. Mesela bana kim olmak isterdin diye sorsan hiç düşünmeden Cyrano De Bergerac olmak isterdim derim. Adam hem iyi bir silahşor, hem müthiş bir aşık ve şair. Bu mesela çok şiirsel bir durum ve hayatı böyle şiirsel yaşamayı severim.
İnsanlar artık yalnız ve bencil
Günümüzde, kadın erkek ilişkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
B.K: İnsanlar özel hayatlarında, iş hayatlarında o kadar sıkıştırılmış bir durumdaki planladıkları hayatı yaşayamıyorlar. Herkes biraz daha bencil bir hale geldi. Herkes hayatı teknoloji aletlerle sosyal medyada yaşamak olarak görüyor. İnsanlar birbirine bağlanma yerine elindeki telefona bağlanıyor. Ama bence seviyorsanız gidin konuşun, sevdiğinize sahip çıkın.
H.M: Dünya yaşaması zor bir yere dönüştü. Bu nedenle ilişkiler de bir erozyona uğruyor. Boşanmalar dev adımlarla artıyor. Maddi manevi sıkışmışlıkların etkisiyle insanların birbirine tahammülü kalmıyor. Artık insanlar ilişkilerine ve birbirlerine şans vermiyor. Yaşam alanlarını küçültüyorlar ve kendilerini yalnızlaştırmayı seçiyorlar. Ama kadın erkek bir olduğu zaman çok güçlü bir varlık haline geliyor. Yoksa ikisi ayrı ayrı zayıf yaratıklar.
İlişkime sahip çıkarım
B.K: Çok duygusal biriyim. Bu yüzden sonuna kadar ailem, dostlarım, eşim için mücadele ederim. Herkesle olan ilişkime sahip çıkarım. Eksiye özlemim vardır. Bir de melankolik biriyim. Senelerdir gittiğim bir kafe kapandığında çok üzülürüm, çok kızarım anılarım da kapandı gitti diye. Dışarıdan kabuklu görünürüm ama aslında alakam yoktur.
Bu oyunu dizi yapmak istiyoruz
H.M: Begüm’le bu oyunu ekrana taşımak istiyoruz. Bir sit-com yapma niyetimiz var. Ama zaten oyunu izledikten sonra yapımcılar tarafından bunun fark edileceğini, bu yönde talepler geleceğini düşünüyorum.