Havada dans eden kadın: Aslı Şahin

Oyuncu olarak tanıdığımız Aslı Şahin aynı zamanda ‘aerial dans’ denilen havada dans hocası. Tehlikeli gibi gözükse de yararları saymakla bitmeyecek bu dans popülerleşirse yogayı bile tahtından edebilir gibi gözüküyor.

Aslı önce seni tanıyabilir miyiz biraz?

Mühendislik mezunuyum. Üniversite’de tiyatroya başlayınca, benim işim buymuş dedim. Akrobasi ufak ufak poyi çevirerek oldu. Bir jonglörlük festivalinde ilk kez deneme şansım oldu. ‘Aerial rope’a, (havada halat) merak sardım. Hobi olarak yapmak istedim. Spor yapmayı seviyorum ama spor salonlarından nefret ediyorum. Uzun süre eğitimini kovaladım.

Neydi seni heyecanlandıran?

Keyifli geldi çünkü matematiksel bir tarafı da var. Kumaşı nereye dolayacaksın, kaç sefer dolayacaksın gibi. Tavandan sarkan kumaş üstünde dans etmek özellikle ilgimi çekti. Havasal kumaş deniliyor. Kumaş üstünde kayarak, dönerek yapılan bir dans.

Hobi profesyonelliğe nasıl dönüştü?

Sonuçta deli gibi kas yapıyorsun. Hızla bir taşla birkaç kuş vurmuş oldum çünkü meditatif bir tarafı da var. Dans etmeyi zaten çok severim.

Yurt dışında jonglorluk workshoplarına katıldım. Gösterilere çıkmaya başladım. Sonra kendi sınıflarımı açtım. Şu an katılım çok güzel.

Hava dansı hayatına neler kattı?

Asıl mesleğim oyunculuk. Hava dansına ara vermek zorunda kaldım uzun süre o yüzden. Oyuncu olarak çok faydası var çünkü vücuduna çok hakim olman lazım. Zaten hep çok esnektim. Matematiği kafamı çalıştırması ezbere de yardımcı olmuştur. Öğrenciler yükseklik korkusunu yenme, vücudunu dinlemeyi öğrenme, esneklik, cinsel hayata olumlu etkileri ve başarma tatmininden bahsediyorlar.

‘’BU İŞİN ŞAKASI YOK DÜŞERSEN ÖLÜM RİSKİ VAR’’

Tehlikeli görünüyor. Riski yok mu?

Sadece kumaş ve sen varsın. O yüzden riskli bir şey aynı zamanda. Düşersen ölüm riskin var, şakası yok veya sakatlanma olabilir. O yüzden kondisyon ve esnekliği beraber çalışıyoruz ki sakatlık gelmesin.

Bir tür cambazlık diyebilir miyiz hava dansına?

Aynen cambazlık! Cambazlık zaten canını katmaktan geliyor. Canınla oynuyorsun. İki kumaşın üstünde 6-7 metre çıkmışsın, napıyorsun derler adama (gülüyor). Oradasın ve orada elektrik faturası düşünemiyorsun. Vücudunu iyi dinlemek zorundasın. Meditatif tarafı oradan geliyor.

Performanslarda neler var?

Kabile diye bir ekibimiz var. Hakikaten de kabileyiz. Müşterilere özel gösterilere çıkıyoruz. Lansman gecelerinde festivallerde, gösteriler yapıyoruz, ateş, ışık, akrobasi yapıyoruz. Ben daha çok kumaş gösterisi yapıyorum.

Neden pilates ve yogaya gitmeyelim de sana gelelim?

Çok canın acıyor ama burada çok hızlı ilerliyorsun. Öğrenciler yoga da yapmışlar düzenli olarak, iki yıllık yoga sonucunda ve şuradaki iki ay sonucunda geldiğimiz nokta aynı diyorlar. Vücut, kas yapısı, esneklik çok fark ediyor. Yogada sonsuza kadar aynı hareketler. Ben yogadan sıkılıyorum şahsen.

DİZİ SETLERİNİN KOŞULLARI DEĞİŞMELİ

Senin çok aktif bir aktivist bir yönün de var, bahsedebilir misin?

Önce Sinema Emekçileri Sendikası’nda uzun süre emek verdim, sonra Oyuncular Sendikası‘nı kurduk. Oyuncular meslek birliğini de kurduk. Üç dönemdir yönetim kurulundayım ve genel sekreteriyim.

Dizi sürelerinin kısaltılması mı var gündemde?

Süreden ziyade koşullar değişmeli. Kimseyi kanundan daha fazla çalıştırmayın. Çalıştırıyorsanız da fazla mesai ödeyin.

Kazanımlarınız neler?

Çocuk oyuncularla ilgili ciddi bir çalışma yapıldı. Kanunda ofis çalışanları ile aynı yerdeydik. Oyuncunun ne olduğu belli değildi. Mesleki yeterlilik kurumuyla oyuncunun tanımı yapıldı. SGK ile genelge yayınlandı oyuncunun işçi olduğuna dair. Çalışanız biz. Bize serbest meslek defteri açarak şirket sahibi gibi gösteriyorlardı. Onun dışında davalarımız var. Arjantin, Şili gibi ülkelerde telif için sözleşmeler imzaladık.