Gazete Vatan Logo

Gurbetçi rotasında tatlı yolculuk

On yıllardır Almanya’da çalışan akrabalarımızın hasret dolu yolculuk rotasını, bu kez Algaeu Orient Dostluk ve Barış Rallisi için kat ettik...


Seksenlerde çocukluğunu yaşamış biri olarak, Almanya’dan çalışan akrabalarımızın Türkiye’ye gelirken kat ettikleri onca yol, uykusuz sürdürdükleri yolculuklar ve yol hikayeleri beni hep büyülemiştir. Almanya’nın dillere destan otobanları, Eski Yugoslavya’nın tekinsiz yolları, Bulgar gümrüğünde yaşanan sıkıntılar! Her biri birbirinden ilginç, benzersiz, kimi acı kimi tatlı hikayeler. Yıllar sonra, bu yolları geçmek fırsatı elimize geçtiğinde aklımda bunlar vardı.
O zaman baştan başlamak en iyisi. Bu yıl sekizincisi düzenlenen Algau Orient Barış ve Dostluk Rallisi, Almanya’dan başlayan ve 10 bin kilometre sonra, Ürdün’ün başkenti Amman’da tamamlanan bir yarış, aslını söylemek gerekirse bir macera. İki yıldan beri de TÜVTÜRK Araç Muayene İstasyonları’nın da destek verdiği yarışın amacı. Öncelikle katılımcıların kültür alışverişinde bulunmaları ve kültürlerin kaynaşması. Bu yıl ilk kez bir de Türk takımı bu ralliye katıldı. TÜVTÜRK’ün oluşturduğu üç araçlık Türk takımı olarak Oberstaufen kasabasından start alan 111 ekipten biri olduk.

Üç din adamı uğurladı

23 farklı ülkeden gelen katılımcıların startı tam bir şenlik havasında verildi. Almanya’nın özelliklerine göre startta bir Protestan ve Katolik rahip tüm araçları kutsayarak yolculadı. Yolculuk Amman’da tamamlanacağı için de startta bir imam da hazır bulundu. İlk olarak rotamız Avusturya üzerinden Slovenya oldu. Schengen ülkeleri olduğu için sınırları hızla geçtiğimiz Avusturya ve Slovenya’nın ardından ilk sınır kapısı Hırvatistan’da bizi karşıladı. Sınırda kısa bir süre beklemenin ardından sabahın ilk ışıkları ile Bosna Hersek’e ulaştık.

“Muayenesi tam her araç ralliye katılabilir”

Türk takımıyla ralliye katılan TÜVTÜRK Genel Müdürü Kemal Ören, “Bakımı, periyodik muayeneleri zamanında ve kurallara uygun yapılan otomobiller, ralli gibi mücadele oranı yüksek organizasyonlarda bile yer alabiliyor. Her ne kadar dünyanın en eğlenceli rallilerinden biri olarak adlandırılsa da, otomobillerin özellikleri ve geçtiği parkurlar olarak değerlendirdiğinizde yüksek düzeyde dayanıklılık isteyen bir yarış” dedi.

Balkanlar’da Türkiye sevgisi

Saraybosna ile Mostar arası, görülmeye değer bir yol. Büyüleyici bir yolculuktan sonra Mostar’ı geride bırakıp Dubrovnik’e ulaşıyoruz. Son yıllarda Türk turistlerin gözdesi olan bu tatil beldesi, eski şehrinde kısa bir turun ardından, istikamet Arnavutluk üzerinden Karadağ oluyor. Gördüğümüz Balkan ülkelerinin arasında belki de en az gelişmiş ülke olan Arnavutluk ve başkenti Tiran, ortalama bir Anadolu kasabası izlenimi veriyor. Yolların düzensizliği, rotamızdan bizi saptırsa da Karadağ ve Kosova üzerinden Makedonya sınırına varıyoruz. Konvoyu en çok zorlayan sınır burası! Araçlar tek tek aranıyor, tüm eşyalar boşaltılıyor. Bizi en çok şaşırtan şey ise, tüm bu keşmekeşin arasından gelen bir Makedon polisi. Kusursuz bir Türkçe ile, Kosovalı olduğunu söylüyor ve ekliyor “ Ben Kosovalıyım ama kalbim Osmanlı”. İşte Balkanların bir özeti daha!

Makedonya’nın başkenti Eminönü gibi

Makedonya’nın başkenti Üsküp, Eminönü tadında bir yer. Sabahın ilk ışıkları ile birlikte telaş başlıyor. Üsküp’te tabelaların yarısı Türkçe! Bulgaristan sınırını geçtikten sonra bizi yol kenarındaki eski sosyalist rejimden kalan dev fabrikalar karşılıyor. Balkanların en eski AB üyesi olan Bulgaristan’ın yolları, bizi rahatlatıyor. Hızlı ve kolay bir yolculuğun ardından, gece yarısı Kapıkule sınırına varıyoruz. Herkeste sıcak bir gülümseme ve rahatlık var. Ne demişler, insanın evi gibisi yok.

Haberin Devamı