"Gurbet Kadını"nın aslında bir rock şarkıcısı (2)

* Üstelik bir Türk'e çocuk emanet ediyorlar.
Zaten çocuğunu emanet eden de bir Türk mühendisti. Çok zordu. Biri iki, diğeri sekiz yaşında iki çocuk. Sabah 5'te kalkıyorum. Bir saatlik yol gidiyorum. Önce okula gidenin kahvaltısını hazırlayıp onu yolluyorsun. Akşama kadar küçükle uğraşıyorsun. Neyse, sonunda istediğim okula kabul edildim. California Institude of the Arts. Orayı da master yaparak bitirdim.

* Bütün bu yurtdışı macerası kaç yıl sürdü?
İtalya'ya gittiğimde 21 yaşındaydım. Amerika'dan döndüğümde 28.

* Yani sen aslında diplomalı bir yönetmensin.
Yükseklisans derecesinde.

* Bu diziye başlaman nasıl oldu?
Meltem Cumbul arkadaşımdı. O tavsiye etmiş. Gittim, görüştüm, başladık işte.

* Güneydoğu şivesini bu kadar iyi konuşman şaşırtıcı.
O kadar iyi değil. Anlaşılır olsun istediler.

Gurbet Kadını'ndaki Hakkı, kan davası yüzünden hapse giren, 10 yılını orada geçiren, 30'larında tahliye olan biri. Pratik zekâsı, trajik geçmişine rağmen ruhunda taşıdığı ironi ile en çetrefil durumlarda olaylara mizahi yaklaşabilen enerjik bir karakter. "Hakkı ne zaman çıkacak ve ne yumurtlayacak" diye bekliyor izleyici. Hakkı'yı sevdiren temel özelliklerden biri de onun dizi içinde yanlışlarını büyük bir açık yüreklilikle kabullenmekte gösterdiği özgüven. İyiyken iyi, kötüyken kötü olduğunun farkına varması ve kıvırtma ihtiyacı duymaması. Timuçin Esen de biraz öyle bir insan.

"Sevgilim var, bu konulara girmeyelim"
* Sokağa çıktığın zaman çok tanınıyor musun?
Semt semt değişiyor.

* Kadınların bir hayranlığı var sana.
Vallahi bilmiyorum. Olabilirde.

* Artık yavaş yavaş mankenlerden, oyunculardan sevgililerin olur herhalde.
Bir sevgilim var şu anda. Hayatımdan memnunum.

* O da bu işlerin içinde mi?
Evet de bu konulara bence girmeyelim.

* Girmeyelim de, neden bir yerlerde fotoğrafların filan çıkmıyor sevgilinle?
Öyle biri değilim. Röportajdan bile çekinirim.

* Bunun röportajla ilgisi yok ki. İki kere Laila'ya, bir kere Reina'ya gitsen tamam.
Sevmem öyle şeyleri. Zaten o kadar ünlü değilim.

* Ama eli kulağında. Yavuz Turgul'un son filmi Gönül Yarası'nda da Şener Şen ve Meltem Cumbul ile başrolleri paylaşıyorsun. Yavuz Turgul sette oyunculara biraz hoyrat davranıyormuş.
Yavuz Abi'yi çok seviyorum. Çok şey öğrenmek istediğim birisi. Türkiye'de bana hitap eden belki de tek yönetmen. Sert olsa bile anlayabiliyor insan. Belli bir amaç uğruna, filmin iyiliği için yapılan bir şey.

* İnsanlar seni Hakkı diye çağırıyor. Bu karakter neden bu kadar çok sevildi?
Yönetmen kadar senarist Ahmet Yurdakul'un başarısı bu. Çok güzel bir senaryo. O rol giderek gelişti. Karakter olarak da gelişti, derinleşti...

Gurbet Kadını'nın bir özelliği de feodal düzeni, ağalığı ve bu düzen içindeki kadın meselesini seyircinin gözüne sokmadan inceden eleştirmesi. Bu sahnelerin birçoğu da dizinin iki önemli oyuncusu Mahmut Cevher ve Timuçin Esen'e yüklenmiş durumda. Örneğin Hakkı, dizideki yeğeni Cemo ile Fırat Nehri kıyısındadır. Cemo sırılsıklam aşıktır.

Ömrünün son 10 yılını hapiste geçirmiş ve henüz özgürlüğüne kavuşmuş olan Hakkı ise mahkum olmadan önce tanıdığı Urfalı bir keçe ustasının kızına olan platonik aşkından yeğeni Cemo'ya şu cümlelerle söz eder, ederken de ağalık düzenini pek de tanık olmadığımız biçimde yerin dibine batırır: "Kıza öyle aşığım ki Cemo bildiğin gibi değil. Günde iki defa evinin önünden geçmezsem işim rahat gitmiyor. Derken hapse girdik, o evlendi, senesine kalmadan çocuğunu aldı kucağına, kafam nasıl bozuk bildiğin gibi değil. Önüme gelene bulaşıyorum. Canım acayip dayak yemek istiyor. Bir yesem rahatlayacağım. Ama gözü kör olsun. Ağayız ya. Kimse gelmiyor üstümüze. Ağalığın ne boktan bir şey olduğunu o gün anladım Cemo. İnsan ağız tadıyla sopa bile yiyemiyor..."

* Gerçekten Hakkı gibi bir ağa olmayı ister miydin?
Neden isteyeyim. İnsan ağız tadıyla bir sopa bile yiyemedikten sonra...