Gazete Vatan Logo

Güçlü kadınların da ağladığını gösterdim

Güçlü kadınların da ağladığını gösterdim

Ülkenin gündemini takip eden dizilerden Kurtlar Vadisi...
11 sezondur hiç değişmeyen rating listelerinde gün birinciliğinin sahibi. Dizinin esas kadını ise savcı Leyla’yı canlandıran Çiğdem Batur. Batur ile erkek dünyasında kadın olmayı konuştuk.


Yeni sezonla beraber karakter nasıl bir devinim kazandı?

Leyla, Kurtlar Vadisi’ne girdikten beri güçlü, ayakları yere basan, eli silah tutan, dediğini yaptıran bir kadındı. Zaman zaman savcı Leyla’nın kırılma noktaları vardı. Polat Alemdar’dan kaynaklı olaylardan... Bu yıl karakter yine güçlü duruşunu devam ettiriyor ama kardeş fonksiyonu ortaya çıkıyor. Kardeşi ile bir araya geliyor. Fakat kardeşi tam aksine eylemler düzenleyen bir karakter. Şu aşamada ise daha duygusal. Bu yıl çok önemli bir zaafını göreceğiz, duygusallık ile güçlü duruş arasındaki dengeyi nasıl sağlayacağı... Biraz daha kadın tarafını da görmeye ihtiyacımız var.

Gerilim dolu bir setin perde
arkası nasıl?


Çok komik ve eğlenceli. Bu kadar çatışmanın, ciddi adamlar ve kadınların olduğu bir dizinin perde arkası tahmin edilen gibi değil.

Bu kadar erkeğin arasında esas kadın olmak nasıl bir duygu?

Dizide bir farkındalık yaratıyorsunuz. Bu bir yük vermiyor ama ayrı bir sorumluluğu var.

Bu kadar erkek egemen bir dizide kadın karakterini canlandırdığınız zaman kadınları temsil ettiğiniz anlamına geliyor. Diziyi izleyen kadınların idolü haline geliyorsunuz. Özellikle savcı Leyla karakteri girdikten sonra dizinin kadın seyircisi fazlalaştı. Ben bu diziyi izleyen kadınlara hayranım. Kadın seyirciyi kazanmak böyle bir dizide zordur.

‘Kurtlar Vadisi yüzünden nezaket gösteriyorlar’


Kadınlar, Kurtlar Vadisi sayesinde, erkekleri daha mı iyi anlıyor?

Bir bakıma ülke gündemini öğrenmeye başlıyorlar. Orada bir kadın var savcı Leyla, ne kadar statüsü olsa bile o da acı çekiyor. Kendi taraflarından da bir şey bulmaya başladılar. O yüzden güçlü kadınlar da ağlar tarafı görüyorlar.

Bu dizide rolüne kendini kaptıran çok oyuncu oldu. Karakterdeki gücü hayatınıza adapte etmemişsiniz. Dengeyi nasıl sağladınız?

Bunun oyun olduğunu biliyorum. O role kendimi kaptırmıyorum. İşimi yapıyorum. Diziyi izleyenler beni görünce önünü iliklemeye kalıyorlar, “Lütfen, yapmayın. Bu bir dizi, şakaydı olanlar” diyorum. Oynadığı karakteri yaşamayı sevenler var. Ama ben günlük hayatımdaki karakterimden çok mutlu olduğum için dizideki karakteri günlük hayatta yaşamaya ihtiyaç duymuyorum.

Kendimi karakterden daha fazla seviyorum.

Polat Alemdar’ın sevgilisi yani yenge olmanın avantajı var mıymış? Taksi parası az ödemek gibi...

Güçlü kadınların da ağladığını gösterdim


Tek avantajı daha fazla insanla sohbet ediyor olmak. Her gören “Polat abiye selam söyle” diyor. Onun dışında nezaket gösterenler oluyor ama çok da suistimal etmemek gerekiyor.

Kurtlar Vadisi nereye varacak?

Diziye girdiğimden beri her sezon diziyi bitireceğiz diye bir karar veriliyor. Ülke gündemi bu kadar aktif oldukça ilerleyecek gibi... Bu kadar fazla izleniyor ve talep görülüyorken bilmiyorum ne olacak. İnsanlar hâlâ bu diziyi konuşuyorsa bir şey vardır.

Tüm bunların yanında tiyatro oyununuz da devam ediyor...

Baş Belası üçüncü sezonunda. Her şeyden önce bizi üç sezondur şaşırtmayan ve yanıltmayan bir seyirci var. Kapalı gişe oynuyoruz. Eray Yasin Işık yazdı 80’ler dizisinde sol açık Nevzat’ı oynayan arkadaşımız. Arda Esen ve Sedat Bilenler ile aynı sahneyi paylaşmak çok keyifli. Birbirimizin nefes alışından ne yapacağımızı anlıyoruz. Bu sezona 103’üncü oyunla başlayacağız. İnsanlar kahkahalarla çıkıyorlar oyundan. Bir gün kaç reaksiyon yapılıyor diye saydık, 750’den fazla çıktı. Bu oyunda oynadığım için mutluyum. Türkiye’de tiyatro seyircisi var ve eğlenmek istediği oyunun karşılığını veriyor.

‘Yemek yapmayı bilirim ama yapmam’


Yoğun iş hayatı sosyalliğinizi etkiledi mi?

Planlı programlı bir insanım. Bir gün öncesinden bütün işlerimi halletmiş olurum. Başka türlü olmuyor. Evde oturmayı çok fazla sevmiyorum zaten.

Yemek yapmaz mısınız hiç?

Bilirim ama çok yapmam. Gerçekten boş bir anıma denk gelmesi lazım. Arkadaşlarımı çağırıyorum bazen ve acayipte keyif alıyorum bu durumdan. Yoğunluğun içinde kendi düzenimi oturttum.

Yeni ne cezbediyor sizi?

Fotoğraf çekiyorum mesela... Fotoğraf makinemle sokaklarda dolaşıyorum. Turneler sırasında sadece fotoğraf çekerim mesela... Yazın Yunanistan’ın sokaklarını fotoğrafladım.

‘Sahneye çıkmadan elim ayağım titriyor’

Sahneye çıkarken hep ne hissediyorsunuz? Hâlâ büyüleyici mi?

Her oyuna aynı heyecanla çıkıyorum diyemem. Bazen öyle bir şey oluyor ki ben de çok yorgun oluyorum. Sadece görevimi yapmak için sahneye giriyorum. Ama bazen nefes nefese heyecanla sahnede buluyorum kendimi. Genel anlamda elimin ayağımın titrediği anları biliyorum. 11 Ekim’de Tekirdağ’da başlayacağız sezona.

En son izlediği film Closer

En son okuduğu kitap Aret Vartanyan’ın Gerçekten Yaşıyor Musunuz?

Bu aralar Sertab Erener Öyle de Güzel şarkısını dinliyor

‘Silahlarla atış yapmayı çok seviyorum


Senaryo yazıyor musunuz?

Kendi adıma bir takım denemeler yazıyorum. Daha sonra internet sitemden paylaşacağım. Sadece aşk değil, içe dönük yazılar bunlar. Yaşanmışlıklarla alakalı... Zaman içerisinde biriktirdiklerimi yazıya dökmek güzel oluyor. Müzikle

ilgilenen arkadaşlarım yazdıklarımı beste yapmak istiyorlar.

Hayatınız bir film olsaydı nasıl

bir tür olurdu?

Aksiyon komedi olurdu. Sette adam vururken, evde yemek yapan bir kadın. (gülüyor)

Silahlar sizi güçlü mü hissettiriyor?

Silahı çok seviyorum. Düzceli ve Çerkez olduğum için diziye girmeden önce de silahları ve atıcılık yapmayı seven biriyim. Dizide ilk defa elime silah almadım ki... Her parçasını bildiğim bir alet. İnsanlar silahla bu kadar rahat olduğumu gördüklerinde şaşırdılar.

Haberin Devamı