‘Görmediğim bir uzay kalmıştı...’
Les Ottomans Otel’in zarif sahibesi Ahu Aysal için seyahat bir tutku; o kadar ki dünyada Ürdün dışında gitmediği yer kalmadı. O da sınırlarını genişletti ve uzaya gitmeye karar verdi. Aysal’la sıra dışı yolculuğunun ayrıntılarını konuştuk...
Uzaya gitmek fikri nereden çıktı?Küçüklüğümden beri her şeyi merak ederim. 20 yaşımdayken 24 milyon dolara bir Rus uzaya gidiyor diye duymuştum. “Allah’ım ne olur bana da 24 milyon dolar ver ben de uzaya gideyim” diye dua etmiştim. Allah sesimi duydu herhalde ve bana gitmeyi nasip etti. Benim hayatı emip suyunu çekmek gibi bir huyum var. Onun için korkularım yok. Hiç takıntım da yoktur. Her şeyi geçmişte bırakırım. Niye diye bir soru da sormam. Keşkem de hiç yoktur. Bana “Hayatını yeni baştan sana vereceğiz, neyi değiştirirsin” deseler, bir saniyemi bile değiştirmem. Çünkü bugünkü Ahu’dan çok memnunum.
Peki uzayda başıma bir şey gelir diye hiç korkmuyor musunuz?
Her an her dakika hepimizin başına her şey gelebilir. Ama yaşadığımız müddetçe hayatımızı içimize sindirmemiz, emmemiz lazım. İmkanlarımız dahilinde her şeyi yapmalıyız. Bakın ben buradan kalktım Papua Yeni Gine’ye gittim. Daha Türkiye’den oraya giden yok. Aldım sırt çantamı gittim. Ki biliyorsunuz ki orada pek çok tehlike atlattım; otobüse molotof kokteyli atıldı mesela...
Dünyada gezmediğiniz bir yer kaldı mı?Kalmadı. Bir tek Ürdün; o da çok yakın diye gidemiyorum herhalde (Gülüyor). Dünyada gezecek yer kalmayınca uzaya gidiyorum.
Lüks aramıyor musunuz?
Her ortama uyarım. Papua Yeni Gine’de yattığım yatakta belki 10 kişi yatmıştı. Tişörtümü çıkarıp yastığın üzerine koydum, öyle uyudum.
Önce simülasyon, sonra F 16 ve yerçekimsiz ortamda eğitim
Uzaya gidişiniz nasıl şekillendi?
VIP Turizm’in sahibi Ceylan Pirinççioğlu’nun uzaya götürmeye müşteri aradığını duydum; hemen aradım. Bunu yapan Hollandalı grupla beraber akşam otele geldiler. Oturduk, konuştuk; ayrıntıları öğrendim ve hemen “Tamam” dedim. Kaydımı yaptırdım, paramı ödedim. Ben öyle çok düşünmeyi sevmem; ne istediğimi biliyorum çünkü.
Çocuklarınız ne dedi?
Çocuklarım bana çok alışkın. Büyük kızım; “Anne ne güzel memleketine gidiyorsun” diye espri yapıyor (Gülüyor)... İnsan ilk önce kendisini çok sevmeli, kendini seven insan ailesini sever. Ben, çocuklarım için saçımı süpürge ettim lafına hiç inanmam. İlgi çekmek için söylenmiş laflar...
Nasıl bir eğitim aldınız?
Hollanda’da önce simülasyon eğitimi aldım. Gerçekten füzedeymişsin de uzaya gidiyorsun gibi oluyor. Sonra da F-16 uçaklarıyla uçtum. Dik uçtum, ters döndüm; muhteşemdi... Son olarak da Fransa’da bir Boeing’in içini boşaltmışlar. Orada yerçekimsiz ortamda uçuş eğitimi aldım. Bu çok zor oldu, midem bayağı bulandı.
Ne zaman gideceksiniz uzaya?
Nisan ayında... Tek tek gideceğiz; sadece ben ve astronot olacak füzede. Kura çekilecek sıralama için ama ben tek kadın olacağım için ayrıcalık isteyeceğim ve ilk giden olacağım.
Osmanlı akımını ben başlattım
Ben hayata vazifeli geldiğime inanıyorum. Doğaya, çiçeğe, böceğe inanan bir insanım. Her şey maksatlı gelmiş dünyaya. Benim vazifem de ilk olarak bu Les Ottomans oteli yaparak başladı. Böylece Osmanlı’yı hatırlattım Türkiye’ye. Benden sonra Osmanlı filmleri, dizileri başladı. Osmanlı akımını başlattım...
Aysal ‘Buraları görmeden
ölmeyin’ diyor
1- Baykal Gölü (Sibirya Ekspresiyle bir hafta tren yolculuğu yaptım ve o gölde yüzdüm)
2- Papua Yeni Gine (Orada hâlâ para yüzü görmemiş, takasla yaşayan bir kabileyle beraberdim)
3- Antartika’daki penguenler