Gökyüzüne yazı yazmak için matematik ve fizik kullanıyor
Mahya sanatının son temsilcisi Kahraman Yıldız, Ramazan boyunca sanatını icra ediyor. ‘Selatin Camileri’ne bu kutsal ayda 22 farklı mahya hazırlıyor.
Minareler arasına asılan mahyalarda dini sözler bu kutsal ayda, insana, dostluğa, barışa dair nice güzel öğütler veriyor. Yüz yıllardır devam eden mahya sanatının son temsilcisi Kahraman Yıldız, 70 metre yükseklikteki minarelerde gözü kara şekilde sanatını icra ediyor, gökyüzüne yazı yazıyor. Ramazan maratonu üç ay öncesinden başlıyor Kahraman Usta’nın. Atölyesinde hazırlanan mahyalar önce Edirne Selimiye Cami’ne, ardından Bursa Ulu Cami’ye takılıyor. Son hafta İstanbul’da iş başlıyor; sırasıyla Süleymaniye, Eminönü Yeni Cami, Üsküdar Yeni Valide Cami, Eyüp Sultan ve Ataşehir Mimar Sinan Cami’nin mahyaları takılıyor. Yıldız 43 yıldır Vakıflar Genel Müdürlüğü bünyesinde çalışıyor ve ülkemizin en önemli camilerinin ramazan mahyalarını hazırlıyor. Mahyaları hazırlama sürecini bir mühendis titizliğiyle anlatıyor, “Önce bir kağıda mahyaya işleyeceğim kelimeyi yazıyorum, bu yazı blok olmak zorunda, karakterin oturması ve simetrik olması lazım. Bunun için matematik, geometri bilmek gerekiyor, tabii mahyayı minareler arasına yerleşitirirken de fizik kurallarına hakim olmak, rüzgarı ve yerçekimini hesaplamak ona göre asmak gerekiyor. Her harf için ampül sayısı değişiyor: A için 14, U için 5 ampul yetiyor, R, B ve Y harflerinde 20’ye yakın ampul kullanıluyor. 15 vatlık ampüller kullanıyoruz ki uzaktan da yazı rahat okunsun. Ampül gücünü yükseltirsek hiçbir şey okunmaz ve ışık topuna döner mahya. Bunun da tekniği var, her harfin sigortası var ampülleri taktığımız her duy yağmura karşı korunaklı kısa devre yapmasın diye. Bir yazıyı hazırlamak üç aya sürüyor, iki minare arasında 20-25 metre oluyor genelde. Her kelimeyi balya balya üzerlerini numaralandırarak minareye taşıyıp birkaç saatte asıyoruz. Asıl mesele yazıları hazırlamak.”
Yılda 22 farklı mahya hazırlıyor
Kahraman usta İstanbul’da altı, toplamda sekiz caminin mahyalarını hazırlıyor ve Ramazan ayı boyunca bu camilere 22 farklı mahya yazıyor. “Osmanlı Padişahlarının yaptırdığı ve Selatin Camileri olarak bilinen tarihi camilerin minareleri arasına özellikle mahya çalışması yapıyoruz. Bu camilerin tarihi önemi var. Örneğin Sultanahmet cami mahyanın doğduğu yer. Ramazan boyunca Sultahmet başta olmak üzere, Süleymaniye, Eyüp Sultan ve Emir Veli camilerine dört farklı mahya asıyorum, Ulu Cami ve Selimiye’ye ise iki farklı mahya asıyoruz. Toplamda ramazan boyunca 22 farklı mahya hazırlıyorum” diyor. Yıldız mahyaların önemini de şöyle anlatıyor, “Televizyon, gazetenin olmadığı dönemlerde mahyalar vardı. Camiilerden güzel ayet ve hadisler yazarak halka Ramazan müjdesi verilirdi.”
Bu yılın teması Ramazan ve israf oldu
Camileredeki mahyalarda hangi temanın işleneceğine Diyanet İşleri Başkanlığı karar veriyor, her yıl bir tema belirleyen diyanet bu temaya göre ayet ve yazıları kararlaştırıyor. “Ramazan başlangıcında ‘Hoş geldin on bir ayın sultanı’ diye başlıyoruz. Sonra “Oruç tut sıhhatli ol”, “Oruç arınmaktır”, “Ramazan berekettir” gibi sözler var. Mesela bu senenin teması Ramazan ve israf. Bu sene israfı işleyeceğiz. “Vakti ve nakti israf etme”, “İsraf haramdır”, “Zekat çoğaltır, israf azaltır”, gibi yazılarla insanlara mesajlar veriyoruz. Şimdi teknoloji gelişti, dijital LED mahyalar moda. Gençler teknolojiyi kullanıyor onların önünü açmak lazım, ama mahyacılık bir el sanatı, uğraş istiyor. Bunda bir estetik var. Büyük bir yazı bu bir seferde görüyorsunuz, okuyorsunuz.” Peki 70 metre yüksekte çalışmak zor değil mi? diye soruyorum Kahraman ustaya, “43 yıldır minarelerdeyim. Alıştım. Yüksekten kormuyorum, zaten tüm güvenlik önlemleri alıyoruz. Bizi en çok zorlayan hava durumu. Yazın sıcak dışında sıkıntı yok ama kışın ciddi sorun. Fırtınada, karda kışta çok zor. Bir keresinde Edirne’de çok soğuk vardı, fıskiyeli havuzda sular havada donmuştu. O gün ellerimiz mosmor olmuştu, ertesi gün iki kişinin soğuktan vefat ettiğini okudum” diyor.