Göbek yağlarını eritmenin yolu nedir?

Yağlı bir göbeğe sahip olmak sadece plajda utanç verici bir şey değil; aynı zamanda göbeğimizdeki bu yağ kütlesi diyabet, kalp hastalığı ve diğer sağlık sorunlarınada yol açan bir canavar. Öyleyse karın yağından kurtulmanın en iyi yolu nedir?

Hepimiz için rahatsız edici olan yağlı ve büyük göbeğimizi kışın bir şekilde gizliyoruz, fakat yaz geldiği zaman üstü örtülemeyecek bir hal alıyor. Aslında bu herkes için büyük bir sorun ve çözümünü de çok net bilmiyoruz.

Araştırmalara göre karın ve göbek bölgemizde iki çeşit yağ bulunuyor. Bunlardan biri deri altındaki yağ ve aslında bu yağ vücudun her yerine dağılıyor. Göbek ve karın bölgesinde daha fazla birikip sarkmaya ve şişmeye de bu deri altındaki yap neden oluyor. Tehlikenin bir de görünmeyen yüzü var, o da karaciğer, pankreas ve bağırsaklarımızın çevresini saran içorganları kaplayan (visseral) yağlar. Uzmanlar asıl tehlikenin organları kaplayan yağ tabakaları olduğunda hemfikir.

Karaciğer ve bağırsak etrafındaki yağlanma hastalıkları tetikliyor.

Göbekteki değil iç organlarımızı kaplayan yağlar daha tehlikeli

Derinin altındaki yağ aslında “Belim iki santim genişledi” dediğimiz yağ oluşumu. Ama karaciğer, pankreas ve bağırsak etrafındaki yağlanma her türlü sağlık sorununa yol açıyor.

Oxford Üniversitesi’nden metabolizma uzmanı Prof. Dr. Fredrick Karpe ve Bath Üniversitesi’nden Prof. Dr. Dylan Thompson, göbek bölgesinde deri altında ve iç organlar çevresindeki yağlanmaya çözüm bulmak için küçük ölçekli bir araştırma yaptı. Uzman profesörler, tip 2 diyabet ve kalp rahatsızlıkları bulunan 35 aşırı kilolu gönüllüyü dört gruba ayırdı.

Yemeği kesip egzersize başladılar

Prof. Thompson ilk egzersiz grubuna hayatlarında küçük değişikler yapmaları ve günlük öğünlerinin normal bir şekilde yenilmesi söyledi. Kollarına takılan akıllı saattler ile adımlarını da saymaları istendidi. İkinci egzersiz grubuna ise 6 haftalık bir süre için günde 10 dakikayı aşmayacak şekilde mekik çekemeleri istendi.

3 bardak süt içip diyet yaptılar

Prof. Karpe tarafından izlenen diğer iki grubuna ise normal hayatına devam edip ekstradan günde 3 bardak süt içilmesi istende. Prof. Karpe’ye göre her gün içilen üç bardak süt, ince bel oluşumunu hızlandırıp dışkı yoluyla vücuttan yağ atılımını sağlıyor. Dördüncü gruptan ise günlük yemek boyutlarının değişikliği yani diyet yöntemi uygulandı. Deneklere her öğünde yemeleri gereken yemeğin azaltılıp yumruk büyüklüğünde olması gerektiği söylendi.

Ve sonuç...

Altı hafta sonra ortaya şu sonuçlar çıktı: Egzersiz yapan 1’inci ve 2’nci grupta herhangi bir yağ kaybını görülmedi fakat kan basınçlarının düştüğü, şeker, lipit ve kolsetrol oranlarının normale döndüğü gözlenmlendi. Prof. Karpen’in süt içirdiği gruptaklerin kilolarında herhangi bir değişiklik saptanmadı. Ama bu grup günde üç bardak süt içip ekstra olarak 400 kalori almalarına rağmen kilo almamaları ve yağlanmamaları önemli bir veri olarak kayıtlara geçti ve en başarılı sonuç alan test oldu. Yemeklerini azaltıp diyet yapanlar ise altı hafta içerisinde toplam 35 kilonun üzerinde kilo kaybetti, gruptaki her kişi ortalama 3.7 kilo verdi. 3’ncü ve 4’üncü grup genel vücut yağının yanısıra karın yağlarını da kaybetti. İç organları kaplayan yağlarda da yüzde 20 oranında etkileyici bir azalma olduğu tespit edildi. Sonuçtau olarak göbek yağından kurtulmak için daha az yemek daha fazla hareket etmemiz gerektiği kanıtlandı.