Gelen başarılar bizi ve müziğimizi özgürleştirdi
´Şarkılarımızın egosu bizimkinden daha yüksek´
urovision ve MTV başarılarından sonra Manga, bu yaz Tarkan ile Türkiye yollarına düşecek. Grup dün ise Zülfü Livaneli ile Central Park’ta bir konser gerçekleştirdi... Başarılarının müziklerini özgürleştirdiğini söyleyen
Manga ile Türkiye gündemine dair farklı ve samimi bir söyleşi gerçekleştirdik. İşte grubun alışık olmadığınız muhalif yanı...
* Fly To Stay Alive klibini çekerken Black Swan filminden etkilendiniz mi?
Ferman Akgül: Keşke klibi o filmden sonra yapsaydık belki, filme gönderme olurdu. Klip yönetmeni Charles Richards’a sormak lazım. O etkilenmiş olabilir. Klibi Ocak ayında çektik ve düzenlemesi 2 ay sürdü. Charles fikri söylediğinde Black Swan’ı biz izlememiştik. Filmi izledikten sonra, evet etkilenmiştik...
* Klibin MTV Avrupa listelerine yukarı sıralardan gireceğini tahmin ediyor muydunuz?
Ferman: Aslında klip çok daha erken yayınlanacaktı. MTV bizden 3 ay önce klibi bekliyordu. Ama iyi bir döneme denk düştü herhalde. Yeni çıkan şarkılarda var şu anda... Çok büyük isimlerin arasına taze kan olarak geldikten sonra, insanlar “Bunlar da ne” demiş olabilir... MTV Avrupa’nın ana sayfasından listelere girdik. Ardından 20 ülkede birden klip gösterilmeye başlandı. Aslında Romanya ve Belçika yoktu. Şimdi onlarda da yayınlanmaya başladı.
* Sizin müziğinize dair hâlâ bitip tükenmeyen bir ön yargı var mı?
Ferman: Var kesinlikle. Bizim ülkemizden birilerinin yurt dışında bir şey yapmasına o kadar imkansız bakıyoruz ki... Bir kere MTV’de aldığımız ödül burada birkaç köşe yazarı tarafından çok küçük görüldü. Bu da bizi sinirlendirdi. Bu biz olmasak da sinirlendirirdi. Tabii ki orada oylarla ödül alıyorsunuz. Avrupa’nın En İyi Sanatçısı ödülünü alanlar arasında en tanınmayan grup bizdik. O ödül, “Nuri Bilge’nin aldığı ile bir değildir” dediler. “SMS’le alınmış” dediler. Biz anlam veremedik bu tepkilere. Sonuçta biz de insanlarla sidik yarıştırmıyoruz. Ama öyle bir pozisyona geldi ki durum! İlk defa Türkiye’den bir grup MTV Avrupa’nın ana sayfasında haber oluyor. Sanki biz koymuşuz gibi bir tepki verildi.
Efe Yılmaz: Üvey evlat muamelesi görüyor.
Tarkan ilk kez bir rock grubuyla turnede!
* Müziğinizindeki yoğunluk Türkiye’ye mi yoksa yurt dışına mı kayacak?
Ferman: Eylül’de akustik albüm çıkaracağız. Eski şarkılara, yeni şarkılar eklenmiş olacak. Elektronikte olacak içinde. Ondan sonra İngilizce albüm yapmayı planlıyoruz. Tüm bunların içinde 3’üncü albüme de girişeceğiz.
* Tarkan ile büyük bir turneye çıkıyorsunuz. Hiç ezbere bildiğiniz Tarkan şarkısı var mı?
Ferman: Benim var ezbere bildiğim şarkı. Mesela ilk defa rock grubu ile turneye çıkıyor. Bu senenin en iyi turnesi olacak. Tarkan’ın 90’larda yaptığı şarkılar, Türkçe popun en iyi örnekleri. Yaptığı müziği severim.
Efe: Muhtemelen konserlerde kitle farklılığı gibi bir şey de olmayacak.
Egolarımız bizi sokaktan uzaklaştırmıyor
* Çılgın hayranlarınıza rağmen egolarınızı dengeleyebiliyor musunuz?
Ferman: Bu durumu çok fazla düşünmüyoruz. Belki çok klişe gelecek sana ama bizi heyecanlandıran müziğimiz. Ne kadar çok hayranımız olduğu değil de, bizim şarkılarımızı ne kadar çok insan dinlediği. Şarkılarımızın egosu bizden çok daha yüksek.
* Birçok sanatçı bu tür cümleler kurduğu için samimi gelmiyor olabilir?
Ferman: Olabilir. Şimdiki hayalimiz şarkılarımızı yurt dışında daha çok insana duyurmak. Buna kafamızı kitledik. Şarkılarımız canlı olsaydı, emin ol onların egosu bizimkinin 10 katı daha fazla olacaktı. Bizde olamıyor. Tabii egosuz hiçbir sanatçı olmaz. Dışarıdan görülmeyen kaprislerimiz var. Herhalde bunları dışarıya çok fazla yansıtmıyoruz.
* Farkında olmadan bir denge mi tutturmaya çalışıyorsunuz?
Ferman: Mütevazı, efendi olalım gibi bir derdimiz de yok. Ona da kapılmıyoruz ama dışarıdan öyle bir izlenim yaratmışız.
Efe: Sıcak kanlı herifleriz ondan olabilir. İnsanlarla iletişim kurmayı seviyoruz. Egodan çok bizi besleyen şey iletişim. Kimseyi ayırmıyoruz. Elimizden geldiğince herkesten bir şey almaya çalışıyoruz. Dolayısıyla bunları tekrardan onlara yansıttığımız zaman insanlara sıcak geliyor.
Ferman: Egolarımız bizi sokaktan uzaklaştırmaya başladığı zaman müziğimiz çok zarar görür. Kendimizi kapatmıyoruz. Bizim beslendiğimiz yer sokaklar. O yüzden bilinçaltında kendimizi tutma var.
* Başarı kazandıkça müziğiniz özgürleşiyor mu?
Ferman: Daha fazla özgürleştiriyor. İlk dönemlerde bazı şeyleri düşünmek zorundaydık. Bu kadar rahat değildik. Neden öyleydi, o kadar sorgulamıyoruz. Şimdi kafamız daha fazla açıldı. Gelen başarıların etkisi, rahatlatıyor insanı.
Efe: Kendimizi tanıttık aslında. Bir noktadan sonra Manga dendiğinde bu ülkede herkesin az ya da çok bir fikri var. Şimdi farklı şeyler deneme vakti. Daha güvenli hissediyoruz bu dönemde kendimizi.
Ferman Akgül bu aralar Kafka’nın romanlarını okuyor. Özgür Öney tam bir Behzat Ç. fanatiği. Efe Yılmaz ise korku film arşivine sahip. Grup üyeleri son dönemde 20th Century Fox’un jenerik müziğinin flüt ile çalınmasına çok gülüyor.
‘Serdar Ortaç’a gelen tepkiler çok garipti’
* Serdar Ortaç’ın, Pink Floyd videosunu izlediniz mi? Güldünüz mü...
Ferman: Ben gülmedim. O gibi konulara ön yargı ile yaklaşan biri değilim. İnsanlar istediği şeyi söyleyebilir. Serdar Ortaç’ın gitaristi çok seviyormuş şarkıyı. Poptan sıkılmasın diye çalmış. Bu durum çok hoşuma gitti.
Özgür Öney: Çok garipte tepkiler geldi. Türkiye’de her zaman için belli başlı özgürlükten eşitlikten bahseden ve bunun savunuculuğunu yapan insanlar ne zaman böyle bir durum olsa “Ya yakışıyor mu?” gibi tepki ile çıkıyor. Hani özgürlük diyordunuz?
Internet ve kitap yasakları bizi korkutuyor
* Son dönemde etkilendiğiniz sanatsal olaylar oldu mu?
Ferman: Aslında beni derinden sarsan Chuck Palahniuk’in Ölüm Pornosu romanına gelen tepki. Çevirmen Funda Uncu’nun başına gelenler ise çok talihsiz. Palahniuk’in Fight Club romanına Libido şarkısını yazdık. Mimar Mehmet Aksun’un atölyesi ve İnsanlık Anıtı etkileyiciydi. Heykele benim bakış açımı çok değiştirdi. Onunla da özel bir şeyler yapacağız.
Özgür: Ubor Metenga söyleşileri benim için çok keyifliydi. Kitap yasakları, internet yasakları ve filtreler ise rahatsızlık verici.
Efe: İnsanların özgürlüklerinin elinden alınma sanatını söyleyebilirim. Bir süredir, internet ve devamında gelebilecekler bizi korkutuyor.
* Siyasi görünüzü artık dile dökecek misiniz?
Ferman: Bir şekilde bizimde bazı şeyleri söylememiz gerekiyor. İki üç seneki kadar kapalı olamıyoruz, bazı konulara.
Özgür: İnternet yasağı hakkında konuşmanın herhalde başka meclisin üyesi olmak gerek olmamalı.