First Lady şıklık yarışını Melania Trump kazandı

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve eşi Brigitte’in Washington ziyartinde Firs Lady Melania Trump Macronlara büyük jest yaparak Fransız Givenchy’e ait siyah bir pelerin giymeyi tercih etti. Elbissi ise Dolce&Gabbana idi.

Donald Trump Kasım 2016’da başkanlık yarışını kazandığında büyük şaşkınlık yaratmıştı. Onun cinsiyetçi ve ırkçı söylemleri tepki çekiyordu. Eşi de bundan nasibini aldı. Sadece sanatçılar değil birbirinden ünlü modacılar da Trump’ın açıkça karşısında durdu. Tepki olarak da First Lady’i giydirmeyeceklerini açıkladılar. O grup için de Tom Ford da vardı Marc Jacobs da. Yeri geldi BM’de “Hiçbir çocuk aç kalmamalı” temalı konuşmasını yaparken üzerindeki 3 bin dolarlık elbiseyle eleştirildi, yeri geldi kasırga mağdurlarına destek olmaya giderken giydiği stilettolarla. Ama o hiç sessizliğini bozmadı. Ve zaman içinde de kazandı. Melania Trump zarif duruşuyla tüm bu ‘nefret’i sildi. Tasarımcılar onu ‘tuhaf’ söylemleri olan Donald Trump’ın eşinden ziyade dünyalar güzeli bir First Lady olarak göremeye başladı. Onu giydirmek artık onlar için de bir gurur kaynağı olmuştu.

Tasarım şapkası adeta güç sembolüydü

Her ne kadar hep zarif tarzıyla bilinse de Beyaz Saray’daki ilk resmi davetlerinde Melania Trump iyiden iyiye kendini aştı. Konukları Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve ondan 24 yaş büyük eski öğretmeni olan eşi Brigitte Macron’du. Karşılama töreni için tercihi bembeyaz bir Michael Kors döpiyesti. Ünlü ABD’li markadan bu takımı satın aldıktan sonra stil danışmanı marka ile iletişim kurmuş şapka yaptırmak için aynı kumaştan talep etmişti. Marka da bu isteği kırmadı. Yollanan 2 metrelik kumaş ile New York’ta çok da bilinmeyen bir yerde Melania Trump’ın şıklığını tamamlayan o özel şapka yaptırıldı. Melania Trump bu güç gösteren kıyafeti ile hiç konuşmadan çok önemli mesajlar veriyordu. Henüz bir hafta önce eski First Lady Barbara Bush’un cenaze törenine eşi olmasa da katılmış, yüzünde kocaman bir gülümseme eşliğinde Donald Trump’ı çok sert sözlerle eleştiren eski başkan ve eşleri ile hatıra fotoğrafı çektirmişti. O kendine güveni burada da sürüyordu. Kıyafeti ile adeta “Benim evim, benim yemeğim, benim kurallarım” diyordu.

Avrupalı tasarımcılar eşine isyan mı?

Jackie Kennedy’nin Avrupalı tasarımcıların kıyafetlerini tercih etmesi o dönem büyük tartışmalar yaratmıştı. Aradan geçen yıllarda siyaset First Lady’lerin dolaplarına da iyiden iyiye bulaştı. Her kıyafet bir mesaj olarak yorumlanmaya başladı. Melania Trump’ın akşam üstü Mt. Vernon’daki yemekteki tercihleri de haliyle çok konuşuldu. Melania Trump Macronlara büyük bir jest yaparak Fransız Givenchy’e ait siyah bir pelerin tercih etti. İçinde ise İtalyan Dolce & Gabbana’nın Trump için özel tasarladığı siyah kısa elbise vardı. Aksesuarlarda da tercihi Fransızlardan yanaydı. Şıklığını Christian Louboutin stilettolar ve Christian Dior portföyü ile tamamladı. Eski First Lady Michelle Obama destek olma amacıyla sık sık adı çok bilinmeyen genç ABD’li tasarımcıların kıyafetlerini giyiyordu. Melania Trump ise baştan aşağı Avrupalılardan giyinmişti. Üstelik bu eşinin her ortamda kullandığı “Önce ABD” söylemi ile zıt düşüyordu. Donald Trump’ın her elini tutmak istediğinde çaktırmadan ittirmesi gibi, bu da bir başkaldırı olarak yorumlandı. First Lady’nin sessiz çığlığı diyenler bile oldu.

First Ladylerin ortak tarzı dostluk sembolü mü?

Ve davetin diğer yıldızı Brigitte Macron. 65 yaşında olmasına rağmen o da tüm Washington ziyareti boyunca lüks Fransız markalarına ait kıyafetleri ile göz doldurdu. Daha ilk indiği anda üzerinde pembe şık bir Louis Vuitton palto ve çanta vardı. 3 günlük davet boyunca da bu markadaki ısrarı sürdü. Mt. Vernon’daki yemekteki açık sarı elbise ve palto takımı da onurlarına verilen özel yemekteki ekru üstüne altın işlemeli elbisesi de yine Louis Vuitton’du. Eşi Emmanuel Macron da Fransız Thuillier Paris’e ait gömlekleriyle dikkat çekti. Daha ilk karşılama töreninde Brigitte Macron ve Melania Trump’ın stilinin benzerliği dikkat çekti. Bu benzerlik iki ülke arasındaki son dönemdeki yakınlaşmanın sembolü olarak yorumlandı.