Filmin senaryosu yoktu ve her şey doğaçlamaydı
´Kağıt´ vizyondaki yerini aldı ve...
Haftanın tek Türk filmi olan Sinan Çetin’in çektiği Kağıt vizyondaki yerini aldı. Filmde, sinema filmi çekmek için uğraş veren Emrah’ın (Öner Erkan) karşısına bürokrasi çıkar ve tek bir resmi kağıt hayatını mahfeder. Senaryosu olmayan ve vizyona gireceği güne kadar değişen Kağıt’ın oyuncularından Zeynep Beşerler, “Romantik komedi türünde başlayan film birden dram haline geldi” diyor.
* Kağıt filminde anlatılmak istenen tam olarak neydi?
Kağıt, yasaklara karşı gelen ve yasakların sorgulanmasını sağlayacak bir film. Genç bir çocuk film çekmeye çalışıyor ve tek bir izne ihtiyacı kalıyor. O resmi kağıdı da bir türlü imzalatamıyor ve hayatı yavaş yavaş değişmeye başlıyor. “Yasaklar her zaman doğru mudur” diye, yasakları sorgulamaya başlıyor. Bu film birçok yere çekilebilecek türden. Özellikle ülkemizde birçok şeyin yasak olarak görüldüğünü düşünürsek eğer çok fazla konuşulacak gibi... Bizler toplumun birlik ve düzenini bozmadığı takdirde yasaklara karşıyız.
* Sinan Çetin uzun bir aradan sonra film çekti ve size senaryo geldi...
Hayır, sanıldığı gibi bir senaryomuz yoktu. Filme romantik komedi türünde başladık. Ondan sonra Sinan şöyle dedi, “Bu filmi komple değiştiriyorum. Bu başka bir şey olacak.” Sonra istediği gibi çekmeye devam etti ve dram olmaya başladı. Enteresan bir deneyimdi. Senaryo yoktu, tabii Sinan’ın kafasındaydı her şey. Kamerayı sırtlıyorduk, birden çekim için sahile gidiyorduk. Sinan, “Burada şöyle bir sahne çekeceğiz ve kendi aranızda konuşun” diyordu. Biz oturup Öner’le konuşuyorduk. Sinan genelde filmleri böyle çektiği için ona kolay geldi. Ama bizi zorladı. Her gün sete gidiyorsun ama ne yapacağını ya da hangi sahnenin çekileceğini bilmiyorsun. Sette kuaför yoktu; saçımı ve makyajımı yaptırıp sete gidiyordum. Ucu açık bir durum, sende bilmiyorsun ne çıkacağını.
Film hiç durmadan değişti ve 3 yılda tamamlandı
* Yönetmen çok uç şeyler isteseydi...
Sinan’ın yapısını bildiğim için, çok uç bir şey isteyeceğini zannetmiyordum. İstemedi de zaten...
* Üniversite döneminde de sistemi eleştiren bir yanınız varmış. Sistemin içinde yer almaya başladıktan sonra bu durum nasıl bir hal almaya başladı?
Ben özgür ruhumu hiç kaybettiğimi düşünmüyorum. Oyunculuk yapıyor olmam benim özgürlüğümü kısıtlayamaz. Evet, bu işi yapıyor olabilirim ama başka şeylere mecbur değilim. O yüzden, o özgür ruhum hâlâ daha içimde bir yerde. Genelde oyunculuk yapmaya başlayınca daha da farklılaşıyorlar. Bütün hayatlarını ve yaşam tarzlarını oyunculuğa göre değiştiriyorlar. Benim hayatımda hiçbir değişiklik yok ve olmayacak. İşimin özgürlüğümü kısıtlamasına izin vermiyorum.
* Hayatı mahvolmaya giden bir adamın kız arkadaşı olmak zor değil miydi?
Doğaçlama olarak değişikti. İşin tam olarak nereye gideceği belli değildi. Filmin en deli sahnesi en son gün çekildi. O zamana kadar filmin nasıl bağlanacağını bilmiyorduk. Kız çocuğa filmin çekmesi için destek veriyor ve sürekli yalan söylemek zorunda kalıyor. Aileyi birlikte kandırıyorlar. Aslında filmin son halini kimse bilmiyor. Altın Portakal’da izledim ama en son gördüğümde film yine değişmişti. Sinan Çetin şu an en güzeli olduğunu düşünüyor.
* Bu yıl 3 filmde birden oynadınız. İstediği her rolü kapan oyunculardan mısınız?
Kafamda kesin ve net bir oyunculuk olmadı. Elimden gelen her şeyi yapıyorum ve kafam hep rahattır. Aslında bu yıl 2 film çektim. Bu filmi 3 yıl önce çekmiştik. Biz yine iyiyiz, Romantik 7 yılda çıkmış. (gülüyor) Oyunculuğa dair özel bir hayal dünyam yok. Esas olgu mutluluk benim için.
Şu sıralar risk almaktan özellikle uzak duruyorum
* Arka Sokaklar dizisine sonradan dahil oldunuz. Reytingi ve oyuncuları belli bir dizide rol olmak risk almamaktan mı kaynaklanır?
Kesinlikle. Bu sene böyle olmasını istedim. Yazın çok yoruldum ve yeni bir risk almak gibi bir gücüm yoktu. İş anlamında da kişisel olarak da dinlenmeye ihtiyacım vardı. Kafam rahat olsun ve bir şey düşünmiyim artık durumundaydım. Öyle denk geldi ve benim için önemli bir tercihti. Burada olmaktan çok mutluyum.
* Güzel ve zengin sevgili imajından oyunculuğunuz kurtuldu mu?
Umarım kurtulmuştur. O durum beni çok yoruyordu. Zengin, güzel kız. Habire duruyordum ve çok sıkıcıydı. Dramı sevmiyorum, komedi daha keyifli oluyor.
* Siz bir senaryo yazsaydınız onun içeriği ne olurdu?
Romantik komedi türünde olurdu. Bir iki arkadaş bir gün oturduk, “Hadi bir romantik komedi filmi yazalım” dedik. Yapamadık... En çok beğendiğim romantik komedi filmi Nothing Hill. Mutlu sonlar hoşuma gidiyor.
* Özel hayatınızda da bu mutlu sonları görebiliyor musunuz?
Huzurluyum açıkçası... İçim şu aralar iyi ve en önemlisi mutluyum.