Gazete Vatan Logo

Fatih Aksoy jüri koltuğuna oturursa...

Dobra, sivri dilli ve başarılı bir yapımcı Fatih Aksoy.

Kim 500 milyar ister?, Popstar, Buzda Dans, Şarkı Söylemek Lazım gibi televizyon yarışma programlarında ve birçok filmde onun imzası var. Yaptığı her işle reyting canavarını alt ediyor. Yarışmalar için seçtiği jüriler çok konuşuluyor. Bakınız Armağan Çağlayan, İnci Çayırlı... Bu kez jüri koltuğuna kendisi oturdu. Son günlerin en tartışmalı isimlerini ve olaylarını yorumladı.


Behzat’ın performansı her zaman iyi
Erol Büyükburç, Türkiye’nin en önemli sanatçılarından biri. Kendisine söz verilmediği için sinirlenince birtakım olaylar yaşandı. Daha ziyade Behzat’la aralarında gerildiler. Bence Behzat sorununu kendisine yakışır bir şekilde çözdü. Kimin kime ne söz vereceği konusu, doğal olarak prodüktörün kontrolü altında değil. Behzat çok adil biçimde yapıyor bu işi. Her programda çok iyi bir performans gösteriyor. Bundan iki hafta önce de Olcayto itiraz etti. Buzda Dans’ta da oldu bunlar. Burada haksız bir taraf da yok ayrıca! Behzat’ın jüri üyelerine uzun konuşma vermesi için zamanı da yok.



İnci Çayırlı özür dilemeli

İnci Çayırlı’nın neden jüriden ayrılma kararı verdiğini ve tam olarak ne yapmak istediğini anlamadım. “Ben bu programdan ayrılıyorum” derken söylediği şeyler çok sempatik değildi. Bunun için yanında oturan jüri üyelerinden, İlhan Şeşen’den ve yarışmaya katılan herkesten özür dilemeli. Herhangi bir insan, başka bir insanla sürtüşebilir. “Benim bu formatta yerim yok” lafı bana kalırsa yakışıksız. İnci Hanım kendisi haricinde herkesi neyle suçlamış oluyor. Hepimizin bir tarihi var, birbirimizin tarihine saygı göstermek zorundayız. Saygı tek taraflı bir şey değildir. Saygı göstermezseniz, saygı göremezsiniz. Gerginlik olur. Gerginlik yatışır, yatışmaz. Ama kimse kimseden daha fazla saygı görmeyi hak etmiyor.


Tamer’e ‘alçak’ adam demek haksızlık olur
Ben evlilik kurumunun bu çağa uygun olmadığını düşünüyorum. Evlilik kurumunun ortadan kalkacağına inancım artıyor. Tamer Karadağlı evi terk etmiş. Ne bekliyorduk? Niye olmasın? Hangimiz bunu yapmıyoruz? Niye yapanlara ‘vay alçak adam’ diye bakıyoruz. İki insan evlenmiş, sonra ilişkileri sona ermiş. Böyle bir durumda evlilik korunmalıdır, kurtarılmalıdır gibi bir tuhaflıklardan yana olamayacağım. Kimse kusura bakmasın. Önemli olan sona ermiş ilişkide insanın sorumluluklarını bilmesi. Tamer’in çocuğu için bunu bileceğine inanıyorum.



Oray’ın üslubunda insanı rahatsız eden şeyler var
Oray Eğin, iyi donanımlı ve entelektüel bir insan. Söylediği şeyler atmasyon değil. Her konuşması doğru olan bilgiler içeriyor. Ama sanırım üslubunda insanları bir miktar sinirlendiren bazı şeyler var. Köşesinde yazdığı gibi konuşuyor. Doğru mudur? Tartışma konusu. Bunu Oray düşünmelidir. Düşünür mü, düşünmez mi bilemem. Biz bir jüri ve yarışmacı grubu oluşturduk. Bu jürinin arkasında dururuz. Oray’ın yazdığı, söylediği şeylerin üslup olarak biraz rahatsızlık verdiği görünüyor. Burada doğal olarak insanların birbirlerine alışma durumları ve hoşgörü limitleri var. Ben bulunduğum yerden, hakkında o kadar çok şey yazılmış, yaptığı programlarla ilgili o kadar çok şey söylenmiş biriyim ki; birileri böyle bir şey söylediğinde hoşgörülü olmaya alıştım artık. Biz bu programa 32 ünlü ile başladık. 32 çok şişmiş ego vardı. İnsanların derdini çözmek zorunda kalıyorsunuz. Kolay olmuyor. 12 çift vardı. Toplam 24 yarışmacı, 6 hakem, 2 sunucu. 32 insanın ayrı ayrı odaları var. Kuaförleri, makyözleri, asistanı, danışmanları, menajerleri vs... Cehennem gibi bir ortam oluyor.




Gamze’yle beraber karar verdik, kırgın değiliz
Yarışma programında yaptığımız isim değişiklikleri çok konuşuluyor. Mesela Şarkı Söylemek Lazım’ı neden Gamze Özçelik’in sunmadığına dair spekülasyonlar yapıldı. “Zeynep Tokuş, Gamze Özçelik’in işini elinden aldı” gibi asılsız iddialar ortaya atıldı. Oysa bu kararlar her zaman birlikte alınıyor. Oturup, karar vermeden önce konuşuyoruz. Zaten beraber karar vermemiş olsak, aramızda bir kırgınlık olurdu. Med Yapım, kurulduğu günden bu yana insanların işbirliğiyle ayakta. Behzat Uygur’la yolun başından beri birlikteyiz. Kenan Işık, Hülya Avşar, Huysuz Virjin’le yıllarca çalıştık, çalışmaya da devam edeceğiz. Gamze ve Pınar Altuğ’la da önümüzdeki dönemlerde yeni projelerde biraraya gelebiliriz. Daha önce iş yaptığımız insanlarla, kötü ayrılsak ilerleyen dönemlerde birlikte çalışacak insan bulamayız. Sonuçta bizim de ekrana yeni yüzler çıkarmamız gerekiyor. Seyirci belli bir süreden sonra aynı yüzleri görmek istemiyor. Sıkılıyor. Sadece sunucuları değil, jüri üyelerini de değiştiriyoruz.


Beyaz sözünü tutmadığı için anlaşamadık
Beyaz’la birlikte bir talk şov ve sit-com yapmak üzere üç yıllık sözleşme yapmıştık. Ama nedeni bilmediğim bir şekilde sözleşmenin şartlarına uymadı. Ve bu sözleşmeye uymadığı için mahkemelik olduk. Beyaz’ın bütün sözleşmelerine ağabeyi Korkut imza atıyor bildiğim kadarıyla ve tam yetkisi var. Avukatların söylediği şey bu. Biz Beyaz ile konuşup anlaştık. Korkut’la da ayrıntıları konuştuk. Neden böyle davrandığını bilmiyorum. Tek istediğim, konuyla ilgili olarak uğradığımız zararın, tazmin edilmesidir. Türk adaletine her zaman güvenmişimdir. Bu konuda da güveniyorum.


Hüsnü eşini mağdur etmemeli

Ben iki kere evlenip, boşandım. Şu anda evliyim ve bir çocuk bekliyoruz. Eşi hamile olan erkeklere Allah sabır versin. Anladım ki gerçekten çok zor bir şeymiş. Ancak bir şekilde Allah size bu sabrı veriyor. Evliliği bitmiş insanların ortada bir şey yoksa, eşler için mağdur olma durumu yoksa ayrılmaları son derece normal. Hayattayken mezara mı girsinler? Bir şey yürümüyorsa yürümüyordur. Hüsnü Şenlendirici için de aynı şey geçerli. Evliliği bitebilir, ancak eşini mağdur etmemelidir. Ne varsa ikiye bölünmelidir. Eşinin ve çocuğunun geleceği için uygun şekilde hareket etmeli.
















Haberin Devamı