Gazete Vatan Logo

Fasıl, oryantal ve Cihan Doğan... İşte Garami...

Şöyle fasıl eşliğinde güzel bir yemek yiyeyim, çılgınca eğleneyim diyorsanız yeni açılan Garami'yi es geçmeyin. "Kuş" şarkısını da benim için isteyin :)

Geçen haftanın keşiflerinden biri gecelerin en yenisi Garami'ydi...

Garami, Gayrettepe'de, bizim gazeteyle evimin arasında, yani burnumun dibinde. Gitmesem ayıp olurdu. Hem yakın diye, hem de işletmecisine.

Geçen kış dilimden düşürmediğim, İstanbul gecelerinde edindiğim harbi dostlardan, (Allah bozmasın, amin) Ergun'un (Yıldız) kardeşi Ertun işletiyor Garami'yi... Canlı müzikli meyhane gecelerinin deneyimli isimleri Kemal Ak ve Uğur Salman'ın ortaklığında açılan mekanda eğlence fasılla başlıyor.

Ne fasıl ama... Öyle içinizi baymıyorlar, eğlenerek söylüyorlar ve eğlendiriyorlar da... Hele "Kuş" diye bir şarkıları var, illa ki istenmeli.

Ardından Serap Su oryantal şov yapıyor. Sandalye tepelerine çıkan zincirinden boşalmış misali kadınlardan fırsat kalırsa tabii... Yemekleri es geçmemeli, ne de olsa Dedikodulu Meyhane ve Gatto'dan aşina Sabri Alaca var mutfakta. 10 çeşit soğuk meze, hepsi de birbirinden lezzetli, ki, Arap dolması ve Kızılkayalar tavaburger'inin sosunu andıran köftesi Drew tavsiyesi, mücver, kaşarlı pide, kereviz salatası, ciğer, mercimek, vs... şöleninin ardından isteyene tavuk, isteyene kavurma var. Meyve ve kaymaklı ayva tatlısıyla sonlanan gecenin finalinde ise Cihan Doğan...

Ben gittiğimde askere gidecek bir gence veda partisi vardı. Kaynaşma amaçlı işyeri yemekleri, doğum günü partileri için de ideal bir mekan Garami.

(Laf aramızda, ben bile doğum günüm için gözüme kestirdim yani. Mekan arayışındaydım zati. Şimdilik listemin başında Garami.)

20.30'da başlayan eğlence 03.00'e dek sürüyor. Fiyat da sorarsınız siz şimdi. Limitsiz yerli içki dahil, hafta içi 45, hafta sonu 50 milyon lira. Eğlence gırla...

Rezervasyon: (0212) 347 66 70 -71, Ali Sami Yen Cad. 3/1, Gayrettepe

Hemşehrim Yannis'le Ege'ye!..
Geçen gün Swissotel-Ambassadeur Bar'daki caz taçsız kraliçesi Geraldine Hunt'ı dinlemenizi önerirken de yazdığım gibi, otellere girmeye korkuyoruz biz. Hoş, niyetimiz başkaysa seve seve giriyoruz da... Eğlenmek, yemek yemek, müzik dinlemek için müstakil restoranları, barları tercih ediyoruz illa ki. Oysa bugün İstanbul'daki birçok otel, son derece keyifli gecelere ev sahipliği yapıyor. Ve bir otel aşığı olan Drew'iniz (yolculukları, her an çekip gitmeyi, hazır bavulları, uzakları, kaçamakları çağrıştırıyor diye mi) hepsini tek tek gezmek ve yerinden bildirmek istiyor. Onlardan biri de, uktem olan Armada Oteli...

Sadece otel olduğu için mi?.. Tabii ki değil. Ukte sebebi müzisyenleri. Yani babamın memleketlisi: Selanikli Yannis Saoulis ve Türk eşi Görkem, her çarşamba Ege rüzgarı estiriyor çünkü. (Bilen biliyor, kaçıranlar için küçük bir bilgi: Anneden Giritli, babadan Selanikli Drew'iniz halis
mulis, katıksız bir Egeli.)

On yıldır, haftanın üç gecesini tango ve dans akşamlarına ayıran Armada yetkilileri, ne yaparız da hafta ortasını hareketlendiririz diye düşünmüş olmalı ki "konserli akşam yemekleri" konseptine Yunanlı hemşehrimi de eklemiş. Yemekler de yemek hani... Ege rüzgarı müzikle kalmamış, mönüye de girmiş. Birbirinden lezzetli ve -enerjini neye borçlusun sorunuzun bence sırrı- otları, ahtapot, fava, tarama ve Ege mezeleriyle başlayan yemek yine Ege mutfağından seçeneklerle sürüyor. Ege mutfağı deyince akla ilk olarak balık geliyor değil mi?.. Mevsim balığından hazırlanan "kurkutlu balık fileto" Armada'nın spesiyali, benden söylemesi...

Tel: (0212) 638 13 70, Ahırkapı

İlk içkiler Yoncimik'ten
Ah be baba!.. Tam gelecek zamanı buluyorsun.

Bu gece parti gecesi. Hangi birine gideyim diye delirme gecesi, ne var ki vicdan muhasebesi de bırakmayacak peşimi.

Ya babam, ya parti!..

Önce Love'ınki...

Mısır Gecesi, Rio Karnavalı gibi özel gecelere ev sahipliği yapan Harbiye'deki marjinal club, bu gece 4'üncü yılını kutluyor. Partinin sürprizi Yonca Evcimik.

Her daim kıpır kıpır, ele avuca sığmaz şarkıcı bu kez barmaid olarak çıkacak karşımıza. Kendi hazırladığı içkileri sevenlerine ikram edecek. İlk içkiler müesseseden yani. Parti dediğin de böyle olur değil mi?..

Bu gece özel bir partinin düzenleneceği mekanda her çarşamba Türkçe popla coşma gecesi, cuma ve cumartesileri underground, techno türleri, pazar ise Özgür Arasl'a "istek gecesi". 22.00'den 04.00'e kadar ama bu gece ama bir gece eğlenebileceğiniz Love Dance Point, 18 Aralık'ta yoğun istek üzerine Amsterdam'dan ikinci kez gelecek DJ David Hernandez'i ağırlayacak. Benim akıbetim henüz belli değil, ama siz Yoncimik'in elinden içki içmedim demek istemiyorsanız bu gece gidin. Benim yerime de eğlenin. Ayrıntıları da bilahare bildirin ama...

Love: Cumhuriyet Cad. No: 349/1 Harbiye,
Tel: (0212) 296 33 57

Sezen fanatikleri Soho'da buluşuyor
İşte bu gecenin kaçmazlarından biri daha: Soho Lounge'taki Sezen Aksu gecesi... Bir Sezen Aksu fanatiği olan Serhan Sokulgan'ın armağanı olan gece 22.00'de başlıyor. "Sen Ağlama" gibi Sezen klasiklerinin çalındığı gecede barkovizyondan konser görüntüleri yayınlanacak. Giriş ücretsiz. (Ah babam, vah babam :)

Bu arada dikkatinizden kaçmamıştır, Lounge dedim. Çünkü yazın en in teraslarından Soho Teras-Lounge konseptiyle kış boyu da hizmetimizde. Kız Kulesi'nden Adalar'a uzanan enfes bir manzaraya Fas, Lübnan, Jamaika gibi dünya mutfaklarından seçme yemekler eşlik ediyor.

Her salı kızlara özel giriş night partisiyle hareketlenen Soho Lounge, (adını sevmedim bu partinin, erkeğin olmadığı partiye ben parti mi derim) kişiye özel karaoke partileriyle yaz gibi kışın da en in mekanlarından olmaya aday. Cumartesileri de DJ Can Hatipoğlu çalıyor.

Soho'culara küçük bir dipnot daha: Soho Supper Club, 5'inci yılını kutluyor. 5'inci yıl şerefine canlı müziğin ağırlıklı olarak yer alacağı Soho programını da size yine önce Drew duyuracak.

Soho Lounge: İstiklal Cad. Beyoğlu İş Merkezi. Tel:(0212) 245 77 82 Soho Supper Club: Meşelik Sok. No: 12. Tel: (0212) 245 01 52

Kalabalıklardaki yalnızlara...
Söz Love'dan açılmışken, işletmecisi Özgür Aras'ı da anmışken, hanidir sizlerle buluşmayı bekleyen bir haberim var şimdi, Önü "ünlüleri menajeri" olarak tanıdık biz, gecelerde eğlenirken gördük, hep güler sandık. Meğer biriktirirmiş acılarını, yalnızlıklarını...
Toplayıp kitap yapmış, Kalabalıklardaki yalnızlığı (yani en acısını) kendi gönlünden geldiği gibi yazmış. Üçüncü kitabı "İnsan Yaşarken Anlamaz" An Yayıncılık'tan çıktı, aldınız mı?..

Haberin Devamı