Gül Gölge Saygı ile evliliği ve kariyeri üzerine konuştuk
Yeni programınız “Ben Bir Anneyim” nasıl ortaya çıktı?
İlk çocuğum Ali’ye hamile kaldığımdan beri hep anne temalı program teklifleri geliyordu. Ama o dönem iki ayrı program sunduğum için böyle bir şey yapamadım. Sonrasında Kanaltürk’ten teklif geldi ve kabul ettim. Birebir programın içindeyim.
Hamileyken program yapmak yerine doğurduktan sonra yapayım demediniz mi?
Hamilelik bir hastalık değil ki. Yaratıcı ve eğitim görmüş bir insanım. İstediğim işi de yapıyorum, hiçbir problem yok yani benim için. İlk çocuğum Ali’ye hamileyken de “Canlı Canlı” ve “Hayalin İçin Söyle” diye iki farklı program sunuyordum, üstelik de gece. 7 aylık olunca bıraktım ama nedeni hamileliğim değil, ayağımı burkmuş olmamdı. Aynı zamanda da okula gidiyordum. Daha cabbar, daha modern, daha rahat bir insanım. Hamileyim, kenara çekileyim, ayaklarımı uzatayım tarzında bir insan değilim.
Programa daha ne kadar devam?
Doğuma kadar devam edeceğim. Sonrasında da ya bant çekip devam edeceğiz ya da 4 ay kadar ara vereceğim.
İkinci hamileliğiniz planlı mıydı yoksa sürpriz mi oldu?
Ali doğduğundan beri ona bir kardeş istiyorduk ama tarih koymamıştık. Ali de de öyle oldu; çocuk yapma kararımız vardı ama tarihi belli değildi. Olunca da, tamam yapalım, dedik. Ali’ye evlendikten 3 ay sonra hamile kaldım. Hep bir erkek çocuğum olsun istiyordum. Eşimin de zaten bir kızı olduğu için o da bir oğlu olsun istiyordu. O yüzden de çok istenilen bir bebek oldu Ali. İkinci hamileliğimde ise cinsiyeti fark etmez dedim. Yine de erkek olmasına özellikle Ali için çok seviniyorum. Aynı cinsiyette olmaları daha çok paylaşacak şeyleri olması demek. Yaşlarının yakın olması da avantaj.
Bakım sırlarınızdan bir kaçını rica etsem.
Masaj yaptırmayı çok seviyorum ve yüzüme tereyağı sürüyorum.
Murat “Evlendiğimizden beri hamilesin” diyor
Her iki hamileliğinizde de eşiniz Murat Saygı’ya bebek haberini nasıl verdiniz?
Murat, “Evlendiğimizden beri hamilesin” diyor. Seyahat etmeyi çok seven bir insan. Kutuplara falan gitmek istiyor. “Şu çocuk doğurmaya bir ara ver de gezelim” diyor. Bugün de program konuğum Yeşim Salkım’dı. Biz ilk hamilelik dönemimde beraber iş yapmıştık. Bugün geldi ben yine hamileyim. 2 yıldır sürekli hamile görüyor beni... Ali’ye hamile kalmak şok oldu benim için. Tek başıma doktora genel kontrole gitmiştim. Doktor pat diye, “Hamilesiniz” dedi. Acaba yapabilir miyim diye o kadar korktum ki, ağlamaya başladım. O anda bebeğimin erkek olduğunu hissettim. Hemen eşime “Hamileyim” diye mesaj attım. O da, “Tabii, tabii” diye inanmadı. Sonra aradı, tabii çığlık kıyamet... Hayat hep sürprizler hazırlıyor, halbuki ben oradan çıkacaktım, solaryuma gidecektim, arkadaşımla buluşacaktım. Emir de ise şüphelendim ama yine de beklemiyordum. Doktora gittim bir şey çıkmadı. Bir süre sonra kendim test aldım, evde uyguladım ve pozitif çıktı. Hemen Murat’a söyledim, çok şaşırdı. Ben de şaşırdım, nasıl olacak falan derken oldu her şey. Sonrasında yine doktora gittim ve hamile olduğumdan yüzde 100 emin oldum. Ve yine ağladım. Bu sefer hamileliğim daha rahat geçiyor. İlkinde çok planlıydım hatta her kontrole eşimi de götürüyordum. Murat, öğle vakti toplantıdan çıkıp geliyordu sonra tekrar işe dönüyordu. Artık kendim gidip geliyorum, Murat da kızıyor hatta haber vermiyorum diye.
Eşiniz ilk doğumunuza girdi. İkinci doğumunuza da girecek mi?
Hem de koşturarak girecek, çok istiyor. İlk doğuma 3 kişi (bir arkadaşım, Murat ve kızı Mina) girecekti. Doktor, ne yapıyorsunuz, ancak bir kişi girebilir dedi ve Murat girdi. Şimdi ikiniciyi de heyecanla bekliyor. Mühendis olduğu için çok detaycı bakıyor bu doğum olayına, her şeyi soruyor.
Evde 3 tane erkek olacak olması nasıl bir duygu?
Evde herkes erkek; 2 köpeğimiz, atımız, hepsi... Ben kraliçe gibiyim yani.
Arkamda eşim yok olsa bile ne olur ki?
Doğan TV Yayın Grup Başkanı olan eşiniz Murat Saygı ile nasıl tanıştınız?
Ben Kanal D’de çalışırken tanıyordum ama uzaktan hiç diyaloğumuz yoktu. Kanalın bir davetinde ilk kez konuştuk. Kendisi benim telefonumu almış, aradı, yemeğe çıktık..
Murat Bey’in en çok nesinden etkilendiniz?
Vakurluğundan, saygınlığından çok etkilendim. Benim için bir erkekte en önemli şey, bir mecliste bir yerde fark edilmesidir. Bastığı yerden ses çıkarmasıdır. Bir de ben olgun insan severim. Kız arkadaşlarımın da hepsinin yaşı benden büyüktür.
Evlilik teklifi nasıl geldi?
Ben Murat’ı gördüğümde “İşte bu adamla evleneceğim” dedim, hemen anladım. O da aynı şeyi söylemiş. 9 ay flört ettik. Sonra bir akşam düğün davetimizi de yaptığımız Suada’da yemek yerken, “Biz evlensek mi?” dedi ve yüzük çıkardı. Zaten her şeyi ayarlamış. Ertesi sabah kot ve tişörtle nikaha gittik. Apar topar oldu her şey, o kadar ki bazı belgeleri sonradan verdik. 31 Mayıs’ta evlendik ve Monaco’ya gittik. Gelinliğimi orada giydim ve fotoğraflar çektirdik. 5 Eylül’de ise dostlarımıza yemek verdik.
Murat Bey’le evlenme kararı aldığınızda kendisinin konumundan dolayı bir çekince oldu mu?
Konumundan dolayı değil ama kızı olmasından dolayı oldu. Normalde ben çocuğu olan biriyle evlenmeyi hiç düşünmemiştim. Büyük konuşmamak lazım demek ki. Olur mu yapabilir miyiz diye o konuda bir endişem oldu. Sonra bunu yapacak ilk ve tek kişi ben değilim dedim ve evlendim. Şimdi ise Mina’yla abla kardeş gibiyiz.
Kariyeriniz açısından evlilik için erken mi acaba dediniz mi hiç?
Düşündüm ama tercih yapmanız lazım. Her şey ne istediğinizle alakalı. Bizim Murat’la isteğimiz bir aile kurmaktı.
Eşiniz sayesinde televizyonda var olduğunuz, Canlı Canlı’yı onun sayesinde sunduğunuz söylendi.
Öyle bile olsa ne olur ki? Biz daha önceden tanışıyor olsak ve ben sunuyor olsam da ne olur yani. İnsanlar her yerde tanışabilir, iş yerinde de sporda da tanışabilir. İş arkadaşınla da, patronunla da evlenebilirsin. Bu neyi gösterir ki... Bir zamanlar Murat’la ilişkim nedeniyle üstüme çok gelindi. İşin magazinel bir tarafı vardı ne de olsa. Üstümüze geldiler, ilişkimizin üzerine oynadılar.
Küstük ama barıştıktan sonra her şey daha güzel oldu
Evliliğiniz çıkar ilişkisi gibi gösterilmeye çalışıldı.
Evlilik demeyelim, ilişki diyelim. Kimsenin haddine düşmez evliliği bir çıkar ilişkisine büründürmek. Kimse çıkar için kimseyle evlenmez. Dolayısıyla biz de söylentilere en güzel cevabı evliliğimizle verdik .
Bu nedenle mi programınızı eşinizin yönetiminde olmadığı bir kanalda yapıyorsunuz?
Ben Doğan TV’nin herhangi bir kuruluşunda da çalışabilirim. Eminim ki çalışırsam yine bahsettiğiniz tarzda şeyler duyarım. Ama bu saatten sonra takar mıyım takmaz mıyım orası soru işareti. Bizim kanıtlamamız gereken bir şeyimiz yok. Yarın öbür gün ATV, Show ya da Star TV’de de program yapabilirim. Bu arz talep meselesi. Bu saatten sonra bana dil uzatmak kimsenin haddine değil. Ama olsa da hiç umurumda olmaz...
Kanaltürk’ten teklif geldiği için programımı şu an orada yapıyorum. Fikren ve bedenen daha rahatım, daha özgürüm. Öteki tarafta bir şey için nazlansam “Aaa bak eşine güveniyor” derler. O anlamda birtakım şeyler duymayacağım için çok daha rahatım.
Bir ara eşiniz Murat Bey’le evlerinizi ayırdığınız söylendi, doğru muydu?
Evet, böyle bir dönem geçti. Bunu kimsenin yaşamadığı, çok acayip bir durum gibi yansıtmamak lazım. Her evlilikte oluyor böyle şeyler. Biz de bir dönem birbirimizle küstük. Sonrasında çok daha güzel bir ilişkimiz oldu. Birbirimizin kıymetini daha iyi anladık. Bu saklanacak utanılacak bir şey değil. Biraz doğal ve şeffaf olmak gerekiyor. Küsersin, barışırsın, boşana da bilirsin.
Haberin Devamı