‘Erkekler yanıma bile gelmek istemiyor’
Hırslı, başarılı ve çok güzel. Karşınızda İvana Sert...
Çok güzel ela gözleri var... Oğlundan bahsederken içi gülüyor...Vücudu fıstık gibi hele bacaklar... 32 yaşında, sözlükte o yaşta olduğuna inanmayanlar var. Sanırım bunu sebebi ses tonu. O da sigaradan. Günde üç paket içiyormuş, evlenince bırakmış. Hayatımıza girişi çok zaman olmadı. Ama hayli hızlı girdi. Plajlardan sonra onu ekranlarda görmeye başladık. Dans ederek başlayan TV kariyeri jüri üyeliğiyle devam ediyor. Hırslı, başarılı ve çok güzel. Karşınızda İvana Sert...
Küçükken ne olmayı düşlerdiniz?
Konservatuvar eğitimi aldm. Evimizin hemen yanında piyano sesleri gelirdi. Kendim gidip müzik okuluna yazıldm. Sanatçı olmak istedim. Onca çocuk arasından ikinci seçildim, 6 yaşındaydm.
- Yeteneğiniz nereden geliyor?
Aileden kesinlikle. Babam çok yakışıklı, 1.90 boyunda bir adamdı. Resime yeteneği vardı. Sesi de çok güzeldi. Çocukken aileden ne görürseniz sizi etkiliyor. Çok önemli...
- Nasıl bir çocuktunuz?
Ben hırslı bir çocuktum. Herşeyi birden yapmak isterdim. Tiyatro sahnesinde şarkı da okudum, atletizm de yaptım, madalyalar da kazandım. 4 yaşında koroya başlamıştım. Bir ışık vardı.
- Bu işler demek ki sonradan olmuyor?
Bence de... Doğuştan olmalı bu yetenek. Seçtiğin işte ilerlemelisin. Kendini iyi hissettiren şeyi seçip onda çalışmalısın.
- Belgrad’da kalsaydnz hayatınız nasıl olurdu?
Kesinlikle şarkıcı olurdum. Albüm çıkarırdım. Zaten öyle bir proje vardı.
- Burada olmaz m?
Şarkıcı olmak çok zor birşey, bayağı zor... Hayatınız tamamen değişir. Huzurlu bir hayat değil. Sürekli konserler, gece çalışmak, seyahat... Arkadaşlarım var, biliyorum ve o tarz bir hayat istemiyorum. Hem benim çocuğum var, zaten şu an yoğunum ve çok üzülüyorum. Demiyorum ki Türkiye’de bir şarkı çıkartmam, o olabilir. Ama sürekli ve profesyonel şekilde olmaz. Bir kabare yapabilirm.
- Tuttuğunu koparan biri mi İvana Sert?
Birşey benim istediğim gibi olmuyorsa çok sinirleniyorum ve olana kadar yapıyorum.
- Kıskanç mısınız?
Ne zaman kıskanç oluyor insan? Kendine güveni olmadığı zaman, komplekse girdiğin dönemde. Normalde tanıdığım, sevdiğim insanı hayatta kıskanamıyorum. Zaten kendime güveniyorum. Kıskançlık benim için küçük bir hastalık gibi. Tabii ki azıcık kıskanırsın sevdiğini ama fazlası olmaz.
- Ekran macerası nasıl gidiyor? Dans yarışmasıyla başladınız, şimdi moda programı... Planlar var m?
O program çok güzel oldu, beni çok etkiledi. Hayatta unutmayacağım. Beni başka bir seviyeye taşımış. Dans severdim ama hiç boyle etmemiştim. Kaburgamı kırana kadar da bırakmadım. Kadınlara tavsiyem muhakkak dans. Artık öyle 24.00’dan sonra yemek yemeye başlamıştım.
“Sevgili olarak erkek gibiyim, güçlüyüm ama artık yoruldum”
-Sevgili olarak nasıl bir kadın oluyorsunuz?
-Orta, ama güçlü yani erkek gibiyim. Güçlüyüm fakat artık erkek gibi olmaktan yoruldum. Hep ben, hep ben ben ben. Bazen insan karşısında daha güçlü birini istiyor.
Bir kitap yazıyorsunuz şimdilerde, nasıl bir kitap olacak?
-Kitabın ismi “Bizimlesin”. Ben herkes bizimle olsun istiyorum. Bu kitabı okuduktan sonra zaten öyle olacaklar... Kadın nasıl daha şık olabilir, genç kızlar ne yapmalı. Eğitim spor yemek kültürü ne kadar önemli.. Yaşam tarzı, psikoloji ne kadar önemli... Çok umutluyum bu kitaptan. İnsanlara kafasının karışık olduğu konularda yardım edeceğim bu kitapla. Kararsız kadınlara yardımcı oluyorum. Yemek, spor, kültür, çocuk ve aile ile ilişkiler hakikaten biraz psikolojik bir kitap. Sadece kılık kıyafet, eğitim için değil. İnsanla başladım, kendini sevmekle.. Kendini seveceksin ki karşındaki de seni sevecek. Kendini sevmediğinde hiçbir şey oturmuyor üzerine.
-Psikoloji kısmında moda ile ilgili bir test var. Kendi stilini bulmak için. O testi yaptığında kendini buluyorsun ve sonra epey değişik tavsiyeler var.
- Planlı biriyim dediniz, beş sene sonra kendinizi nerede görüyorsunuz?
-Televizyonculuğu çok sevdim. Türkçemi biraz daha zenginleştirmek istiyorum. Şimdiye dek bir kere bile ders almadım, çok yetersiz Türkçe konuşuyorum.
- Oyunculuğu seviyorum, film ya da dizi olabilir. Ama dramaları sevmiyorum. Aksiyon senaryoları seviyorum. Ajan gibi değişik bir proje olabilir.
“Üç yıl sonra bir erkek çocuk daha istiyorum”
- Sokakta tepkiler nasıl?
Eskiden iyiydi ama artık alışverişe çıkmak, sokakta gezmek çok zor. ‘Ivana bu elbise hangi ayakkabı ile uyar’ diye soruyorlar... Tatile çıkacağım, yurt dışına gitmeyi planlıyorum. Tatil derken, yurt dışında rahat alışveriş yapmak, yemek yemek. Türkiye’de yapamam. Kimse yapamaz, bu bir seçim. Davete gidip sonra paparazzi geldiğinde resim vermek istemiyorlar. Çok sinirleniyorum. O zaman otur evinde gitme. Çeşit çeşit insan var. Ama bazı şeyleri yapmanız gerek, bu işin bir parçası. Ben bunu biliyorum ve hazırım buna.
- Bundan sonraki erkek arkadaşınızın da işi zor...
(Gülüşmeler) Tabii ki zaten korkuyorlar, yanıma bile gelmek istemiyorlar artık. Zor iş ama ben söylüyorum. Güçlü olmalı insan, başka türlü olmuyor.
- Güzel kadının yanında hep çirkin erkek var sanki...
Ben fizikte değilim. Güzel erkek değil, aksine daha çirkin seviyorum... Brad Pitt’i hiç beğenmem. n İyi bir ilişki için kadınlara tavsiyeniz var mı?
Dırdır yapmayı bıraksınlar. Birinin beynini yediğinde artık seksi değilsin. Kesinlikle... Kadın biraz kedi gibi olmalı. Birşey istiyorsan direkt söyleme, biraz oyna. Erkek seni seviyorsa yapar. Bir de erkeğin kalbine giden yol mideden geçiyor.
Ben kocamla tanıştığımızda her gün yemek yapardım ona. O da çok sevdi bu durumu, belki de o yüzden aşık oldu (Gülüşmeler)
- Ateş’in kardeşi olmayacak mı?
İstiyorum. Şu an mümkün değil ama üç sene sonra olabilir. Ben tam bir erkek annesiyim. Bir tane daha erkek olsun.
- Evliliğe de sıcak bakıyorsunuz gibi...
Hiç kötü bakmadım ki. Tam bir ev kadınıyım, parti insanı değilim.
“Hayatımda hiç pişmanlığım yok, buna evliliğim de dahil, oğlum oldu çünkü”
- Yurdal Sert’le evlenerek doğru bir karar mı vermişsiniz?
(Gülüşmeler) Benim için doğru. Çünkü neden? Çok güzel bir çocuğum var şu anda. Yani Ateş olduğu için doğru.
- Hiç pişmanlık yok mu?
Yok yok, hiç bir zaman da benim hayatımda bir pişmanlık olmadı. O zaman çok mutluydum, büyük bir aşk yaşadım ve evlenmek istedim. Evlenmeyebilirdim de. Ama tabii ki 10 sene sonra ne olacağını kim bilebilir ki? Her gün her şey değişiyor...
- Sonraki dönemde magazin basını sizi izlemeye aldı, hiç rahatsız oldunuz mu bu yakın ilgiden? Plajda görüntüler, ikoncan olarak sıfatlandırılmanız...
Ben modellik de yapıyorum. Buna zaten alışkınım. Bunun devamında mayo işleri başladı mesela. Hemen ardından kendi koleksiyonumu çıkardım. Bunu yaparken düşünmüştüm, hayatta hiç bir şeyi boşu boşuna yapmadım. Her şeyin bir planı vardı. İlk başta bir kaç kare çıktı, sonra ben bunun işime faydalı olacağını düşündüm. Ve bunu bir işe çevirdim.
- Sizin esas parlamanız TV programları sebebiyle oldu. Peki hangisi? Dans yarışması m, Bugün Ne Giysem mi?
‘Bugün Ne Giysem’ patlattı... Dans yarışmasında dans ettim, konuştum, ne kadar disiplinli olduğumu gösterdim. Ama Bugün Ne Giysem’de tamamen kendimi gösterdim. Yani İvana’yı tanıdılar. Benim fikirlerim ve tarzımı anladılar. Sadece bakımlı dans eden bir kadın değil, içimin de dolu olduğunu anladılar. Birinci programı dün gibi hatırlıyorum. Yarışmacıların şu anki haliyle, ilk gün arasında çok fark var. Öğrendiler, şıklaştılar, özgüven kazandılar hakikaten bu program çok etkiliymiş bunu anladım ve buna ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Sadece Türkiye’de değil, dünyada da böyle.
- Ivana Sert nasl bir anne?
Düşününce yumuşak bir anneyim. Aramızda inanılmaz bir bağ var. Ateş için her şeyi düşünüyorum. Kaça kadar çalışırsam çalışayım, akşam eve gidiyorum, Ateş’e yemek yediriyorum, yıkıyor ve yatırıyorum. Ama haftanın 6 günü beraberiz. Bazen de babasına gidiyor. En güzel zaman Ateş’imle beraber olduğum zaman, beni en doğru tutan şey bu. Ekim’de 6 yaşında olacak. Bu enerji olmasa hayatta bu kadar hareketli olamazdım. Hiperaktif olmasam demek istiyorum. Şimdi enerjim yetiyor ama yaşlanınca bilemiyorum.
- Hiç yorulmuyor mu Ivana Sert?
Tabii ki yoruluyorum. Bir gün dinleniyorum sonra aklıma öyle yapabilirim, böyle yapabilirim gibi fikirler geliyor. Oturamıyorum. Küçüklükten beri böyleyim. Annem de hareketli olduğumu görüp beni sürekli spora göndermiş. Ateş’in de şu an basketbol ve piyano dersleri var. Yazın yüzmeye başlayacak. En iyisi basketbol, futbol da seviyor ama daha bekliyoruz. Büyüdükçe kendisi karar verecek. Spor çok iyi bir şey.