Gazete Vatan Logo

'Erkekler kadınlara göre daha kolay kilo veriyor'

Son iki yıldır en çok duyduğumuz kelimelerden biri Dukan. Milyonlarca insan Dukan Diyeti sayesinde kilo verdi, vermeye de devam ediyor. Elbette bu diyeti eleştirenler de var. Yeni kitabının tanıtımı için Türkiye’ye gelen Dr. Pierre Dukan’a hem eleştirileri hem de diyetinin ayrıntılarını sorduk. “Bu diyeti 30 senede inşa ettim; gökten inmedi” diyor.

'Erkekler kadınlara göre daha kolay kilo veriyor'

Banu Duran / bduran@gazetevatan.com

Fotoğraflar: Barış ACARLI


Fotoğraflarda da gördüğünüz gibi inanılmaz güler yüzlü bir adam. Fazlasıyla pozitif; yumuşacık. Sanki dünyanın en ünlü doktorlarından biriyle değil de komşumla konuşuyor gibi hissettim. Hani hep söylenen Fransız snobluğuna inat... Bu arada pek de bir iştahlı. Çekim için hazırlanan masadaki kebabı da peynir tatlısını da hüp diye mideye indirdi... Sevdim bu diyet işini. Sanırım yakında ben de Dukan’a başlayacağım.



Öncelikle neden “Dukan Diyeti’nde İstediğiniz Kadar Yiyebileceğiniz 100 Besin” adlı bir kitap yazma gereği duydunuz? Bir de neden Dukan Diyeti sık sık eleştiriliyor?

Kitabımı neyi ne kadar yemeniz gerektiğini bilin diye yazdım, sonuçta hep hatırlatmak gerek... Benim rejimimi eleştiren insanlar genelde kendi rejimlerini önerenler. Rekabet söz konusu malum... Çok fazla rejim olduğunu düşünüyoruz ama temelde iki rejim vardır. Kalori ve kategori rejimleri. Örneğin, 100 kalorilik bir şey yiyeceğimizi düşünelim. Bunun et mi yoksa şeker mi olduğu çok fark eder. Vücudun işlemesine bakmak lazım. Kaloriyi şekerden almakla etten almak farklıdır. Sindirime başladığınızda kaloriler aynı yolu takip etmez. Kimisi daha hızlı kana karışır. Etin kana karışması için daha çok zaman geçerken şeker hemen kana karışır. Bir de 100 kalori şeker aldığınız zaman vücut 2 kaloriyi de onu sindirmek için yakar. Oysa et yediğinizde vücut onu sindirmek için 32 kalori harcar... Biri dışardan diğeri içerden bakıyor olaya.

Dukan dünyanın en işe yarayan, bir numaralı diyeti mi?

Şu an dünyada en çok satılan, takip edilen rejim. Kitaplarım 29 dilde tercüme ediliyor. Gördüğünüz gibi ben Türkiye’ye şimdiye dek hiç gelmedim ama kitabımın ne kadar ilgi gördüğü ortada. Hiç bir reklam yapmadım, cebimden de tek kuruş para gitmedi reklam için. Bir virüs gibi yayıldı. Bu da rejimimin işe yaradığının bir göstergesi; yoksa insanlar hemen bırakırdı değil mi?



DÜŞÜK TANSİYONLULAR TUZ TÜKETSİN, AĞIZ KOKUSU İSE NORMAL

Diyetinizi yapanlardan en çok halsizlik ve ağız kokusu şikayetleri duydum...

Düşük tansiyonu olanlar et tükettiklerinde halsizlik yaşayabilir. Biraz tuz atarak yemelerini önerim... Ağız kokusu ise normal. Kilo verdiğiniz zaman vücuttan asetoz atılıyor. O zaman da koku oluyor yani koku daha güçlü duyuluyor diyelim. Kilonun gittiğinin göstergesi...

Kendiniz de uyguladınız mı diyetinizi?

Hayır, hiç kilo fazlam olmadı ki. Yediklerime hep dikkat ederim. Hatta bazen davetlere gittiğimde, şişmanlamam için bolca yemek ikram ediliyor. Artık korkudan tatlımı yanımda götürüyorum. Bir gün bir restoranda ısrarları kıramayarak tatlı yedim. Hemen fotoğrafımı çekip sosyal medyada paylaştılar (Gülüyor)...

Her yere giderken yiyeceklerinizi yanınızda mı götürürsünüz?

Hayır ama arkadaşlarımı seçiyorum (Gülüyor)...



TÜRK MUTFAĞINI İYİ TANIRIM; İSTEDİĞİNİZ KADAR KEBAP YİYİN

İstediğimiz kadar yemek... Böyle bir şey mümkün mü gerçekten?

Doğru yiyecekleri yerseniz elbette. Örneğin somon, yumurta, karides, et, tavuk... Zaten bunlar doyurucu yiyecekler, kolay acıkmazsınız.

Kebap da yiyebilir miyiz?

İstediğiniz kadar...

Türk mutfağını tanıyor musunuz?

Benim çalıştığım yerin etrafında sadece Türklerin restoranları var. Hatta tam karşımdaki restoranın adı İstanbul.

Türklere özel bir mönü vermeniz mümkün mü ?

Kitabımdaki 100 yiyeceğin sadece 25’i ülkelere göre değişiklik gösteriyor ama 75’i evrensel. Domates, tavuk olmayan yer var mı?

Dukan yapanlarda protein zehirlenmesi olmuyor mu hiç?

Proteinin bir zararı yok ki, hayvanlar da proteinle besleniyor. Tabii bir buçuk veya iki litre su içmeniz gerek. Ayrıca ben et odaklı değilim. Rakipler beni sadece protein yediriyor gibi gösteriyor. Üstüne basarak söylüyorum rejimim protein ve sebzeyi içeriyor. Kaldı ki vejetaryan hastalarım da var. Yumurta, yoğurt, sebzeyle besleniyorlar.

Karbonhidrat hiç vermiyorsunuz. Bazı doktorlar, “Karbonhidrat beynin yakıtıdır” deyip rejiminizi eleştiriyor...

Karbonhidratları yasaklamıyorum, ayrıca almaya gerek yok diyorum. Sebzelerde karbonhidrat var zaten. 200 gram domateste 40 gr. vardır mesela. Enginar da aynı şekilde.

Mucizevi bir diyet mi bu?

Ben 30 senede bu rejimi inşa ettim. Tepeden inmedi yani. Bir mucize varsa; basitliği. Bu bir yolculuk gibi; 4 etabı var.



Kitabımı 36 milyon kişi okudu

- Şimdiye dek kitabım dünyada 12 milyon sattı. Bir kitabın 3 kişi tarafından okunduğunu da unutmayın. Eğer hepsi uyguladıysa 36 milyon kişinin Dukan Diyeti’yle zayıfladığını söylemek yanlış olmaz.

- Diyetimin en başarılı olduğu ülke Fransa. Çünkü Fransa’daki kadınlar kilo almak istemiyor. İkinci sırada Brezilya; üçüncü sırada Türkiye var. Örneğin bir kız var; facebook’ta benim rejimimi tanıtıyor. Geçtiğimiz üç ay 75 bin iken şimdi 125 bin kişi takip ediyor. Ben de takma bir isimle takip ediyorum.

- Kadın erkek farkını dikkate almak gerek. Karı koca aynı rejimi yapıyor diyelim; “Kocam geçen öğlen rejimini bozdu ama gene de bende fazla kilo verdi” diyenler oluyor. Böyle bir gerçek var, erkekler daha hızlı kilo veriyor. Çünkü daha fazla kasları var, et ve balık yemeyi daha fazla seviyorlar. Kadın zaten bana daha fazla yağla geliyor; erkekte daha çok kas var.



En zengin diyetisyenim

Türkiye’de çok popüler olan Karatay Diyeti’ni duydunuz mu?

Yok, hiç duymadım.

Karatay tereyağı ve zeytinyağına izin veriyor. Hatta kahvaltıda tereyağında iki yumurtayı kırmaya bile izin var...

Kendi yağınızı kaybetmek istemiyorsanız başkalarınınkini yememeniz gerekiyor. Bir de kolesterol yükselir, kalp için de tehlikeli.

Atkins Diyeti’nden farkı ne Dukan’ın?

Atkins proteine evet ama sebzeye hayır diyor. Dünya kadar farklıyız yani... Yağlara evet diyor. Karatay’a benziyor sanırım. Bende yağ yok.

Sizi yolda görüp, fotoğraf çektirenler oluyor mu?

Oluyor evet. Fransa’da, İtalya’da, İspanya’da bayağı ilgi görüyorum (Gülüyor)... Hatta geçen gün metroyla eve dönüyordum. Karşılıklı tutunduğumuz bir adam vardı; ağzı kokuyordu. Bana bakıp, “Sizin diyetinizi yapıyorum” dedi.

Dünyanın en zengin diyetisyeni misiniz?

Fransa’da öyle yazdılar.

Öyle mi peki?

Evet. Ancak amacım para kazanmak değil, iyi bir şey yapmak. Zaten iyi bir iş yaptığınızda da karşılığını alıyorsunuz.