Erkeğim, bekarım, mutluyum
Yuppie, metroseksüel, überseksüel ve daha nicesi... Şimdi ise sahnelerde “Spurmo” var
“Spurmo”, (Straight Proud Unmarried Male Over-30) 30 yaşın üzerinde, evlenmemiş olmayı dert etmeyen, yalnız olmaktan mutlu erkeklere verilen yeni bir isim. Biz de Türkiye’den altı Spurmo’yu bir araya getirdik ve onlara hayatlarını sorduk.
Tanıdığım pek çok insan ya ayrıldı ya da pişman
Fırat Eroğlu 31 yaşında
Fırat Eroğlu bilgisayar bölümü mezunu. Ancak bilişim sektöründe iş dünyasını kapalı bulduğu gazeteciliği seçmiş. Vazgeçemediği bir diğer şey ise müzik.
En uzun ilişkisi bir yıl sürmüş. Onun için bir kadınla mizah, müzik ve etik anlayışının uyuşması yeterli. Bir de ‘soğuk nevale’lerden hiç haz etmiyor. Evlilik konusunda kuralları var. “Evliliğe çocuk sahibi olmak ve emeklilik dışında pek inanmıyorum. Evlilik angaje olmuş, pek çok insan ya ayrılmış, ya pişman, ya da salmış.”
Karşı cinse karşı güven problemi yaşamayan Eroğlu’nun başından, formal olarak değil ama pratikte bir evlilik denemesi geçmiş. Evleneceği kızla bir aile ortamı yaratmak için çabaladığını söyleyen Eroğlu, hazır olmadığı için ilişkiyi devam ettirememiş. “Birisini kaybetmemek için evlenmeyi düşünmüştüm, sonra hayat kendiliğinden o kişide kaybedecek bir şey olmadığını gösterdi ve vazgeçtim” diyor.
Fırat Eroğlu’nun şu anda bir ilişkisi yok. Yalnız olmanın en keyifli tarafı kendi işine bakabilmek diyen Fırat Eroğlu, evli çiftlerin heyecansız, çaresiz ve yapay olmalarından hoşlanmadığını söylüyor.
Fırat Eroğlu bugüne kadar hiç “evde kalma” bunalımı yaşamadığını anlatıyor ve ekliyor: “İsteyen herkes her zaman evlenebilir. Evlenmiyorsa beğenmiyordur.”
Eroğlu, kadınları erkeklerden daha değerli buluyor. Kadınların kendilerini biraz daha fazla düşündüğünü söylese de onlarda sevmediği pek de bir şey yok.
Hayatının öncelik sıralaması ise şöyle; “Kendi inancımın değerlerine göre doğru insan olabilmek, yazı ve müzikte daha iyi olmak, mevcut sorumluluklarımı yerine getirmek, hayatı keyif alınabilir kılmak, yenilik arayışını sürdürmek. Ailem ve dostlarım böyle bir listeye dahil olmanın dışında hayatımı bütünüyle kucaklayan bir yerde duruyor.”
Eroğlu, evli arkadaşlarıyla rahat vakit geçirdiğini söylüyor. Ama işin içine çocuk girince durum misafirciliğe dönüyormuş.
En uzun ilişkim 8 ay sürdü
Okan Karadeniz 30 yaşında
Saffet Okan Karadeniz doğma büyüme İstanbul Sarıyerli. Karadeniz, kalabalık bir ailenin üyesi ve onlarla birlikte olmayı çok seviyor. Ayrıca onun için ailenin tek bekarı olmak bir hayli eğlenceli. Sekiz yıl pazarlama işi ile uğraşan Okan Karadeniz, daha sonra kendi işini kurmuş. Film izlemeyi, kitap okumayı, arkadaşlarıyla gece dışarı çıkmayı seviyor. O da doğru kişi ile karşılaşmadığı için evlenmeyenlerden. En uzun ilişkisi 8 ay sürmüş. Zamane kızlarının bir kalıptan çıkmış olduğunu düşünüyor: “Her tarafta Kylie Minogue’ler geziyor. Değer yargıları yetersiz ve kolay elde ediliyorlar.”
Bir kadında dikkat ettiği noktaları şöyle anlatıyor: “Herkesin bir duruşu, çizgisi olmalı. İnsanlarla nasıl geçindiği, hayata bakışı, muhabbeti, zekası çok önemli.”
Evli çiftlerde Okan Karadeniz’i en çok rahatsız eden manzara, birbirlerini pek anlamaya çalışmamaları.
Karadeniz’in abisi ve ablası evlenmesini çok istiyormuş. Bu konuyu şöyle açıklıyor: “Abim ve ablam bu konuda istekli. Bu sözü sürekli duyuyorum. Ablam pes etmeye pek niyetli değil. Ama evlenmiş olmak için yapılan evliliklere karşıyım.”
Bugüne kadar hiç evde kalma bunalımı yaşamamış. “Kaderimde biri varsa o zaten olacak. Yoksa da sorun değil” diyor.
Bakımsız ve kokoş kadınlardan hoşlanmayan Okan Karadeniz, “Bir de abartma, uzatma ve kapris yapmasalar çok süper olacak” diyor. Karadeniz evli arkadaşlarıyla çok nadir rahatça vakit geçirebildiğini söylüyor. Bugüne kadar sevdiği hiçbir kadını aldatmamış Karadeniz “Aldatır mısınız” sorusuna hiçbir erkeğin doğru cevap vermeyeceğini düşünüyor: “Aldatmayı düşünüyorsam o iş bitmiştir ki bu da aldatmaya girmez zaten.”
Okan Karadeniz’in hayatının öncelikleri şöyle: “Koşullar ne olursa olsun ailem, dostlarım, işim, Fenerbahçem...”
Zamane kızları hakkında hiçbir şey düşünemiyorum
Mustafa Güldoğan 32 yaşında
Arif Mustafa Güldoğan 32 yaşında. İstanbul Üniversitesi Elektronik mezunu olan Güldoğan, 11 yıldır bilgisayar firmalarında sistem yöneticiliği yapıyor. Bu sıralar da gece-gündüz işiyle ilgileniyor. Kalan zamanı ise ailesi ve arkadaşlarıyla geçiriyor.
Güldoğan, doğru kişiyi bulamadığı için bugüne kadar evlenmediğini söylüyor. En uzun ilişkisi ise 3.5 yıl sürmüş.
Güldoğan evlenmeme nedenlerinden birinin karşı cinse karşı yaşadığı güven sorunu olduğunu söylüyor ve herhalde bu nedenle bugüne kadar hiç evlilik denemesi olmamış. Şu anda bir ilişkisi olmayan Güldoğan zamane kızları hakkında şu yorumu yapıyor: “Zamane kızları hakkında bir şey düşünemiyorum! Bu da beni üzüyor. Kızların tümünde solaryum ve marka takıntısı olduğunu düşünüyorum.”
Bir kadında etrafa saçtığı pozitif enerjiye önem veren Mustafa Güldoğan’ın, etrafında bulunan arkadaşlarının yüzde 80’i evli.
“Evli çiftlerin ufak tefek olaylardan kavga etmelerinden, ilişkilerine ailelerini ve akrabalarını karıştırmalarından rahatsız oluyorum” diyen Güldoğan, ailesinin ve arkadaşlarından evlen baskısı görmemesine rağmen, artık evlenmesini istediklerine emin.
“Bazı evli arkadaşlarımın çocuklarını gördüğümde içimden ben de evli olsam da çocuğumu sevsem diye geçiriyor. Ama evde kaldım diye hiç bunalım yapmadım” diyen Güldoğan, yalnız olmanın en keyifli tarafının her an özgür olmak olduğunu söylüyor. Evlilikte paranın yüzde 80 etkili olduğunu söyleyen Güldoğan, “Para ne kadar çok olursa her şey bazı yerlerde kolaylaşır ama para sevgi ya da aşkı satın alamaz” diyor.
Mustafa Güldoğan kadınların kaprisini, annelerine özenmelerini, alışveriş hastalıklarını, hızlı düşünmelerini yani anlamadan değerlendirme yapmalarını hiç sevmiyor. Evli arkadaşlarıyla rahatça vakit geçirdiğini söyleyen Güldoğan’ın hayatının ilk 5’i şöyle: 1- İş, 2- Aile, 3- Eğitim, 4- Arkadaşlarım, 5- Sosyal çevre.
Annem her gün evlenmem için bir kız buluyor
Cem Arslan 38 yaşında
İstanbul Kadir Has Lisesi mezunu bir radyocu Cem Arslan. 16 yıldır medya dünyasında olan Arslan, bir radyoda ve iki özel kanalda program yapıyor. Daha önce bir kez evlenmiş olan Arslan, eşinden ayrılmış. En uzun ilişki süresi ise 30 ay. Karşı cinse güveninin olmadığını söylüyor. Hemen ardından bu konunun evlilikle alakası olmadığını da sözlerine ekliyor. 18 ay kadar süren evliliğinin bitme nedenini “Verim alamadım” diye açıklıyor. Ve evliliğin son ana kadar vazgeçmeyi düşündüren bir olgu olduğunu söylüyor.
Cem Arslan’ın bir kadında en çok önem verdiği şeylerin başında bakımlı olması, hoş kokması, el ve ayaklarına dikkat ediyor olması geliyor. Zekice cevaplar verebilecek kapasitede olması ise puan kazandırıyormuş. Zamane kızlarının çok düşündürücü olduğunu söylüyor Cem Arslan ve sözlerine şöyle devam ediyor: “Genç yaşlarına rağmen tuhaf, ağır makyaj yöntemleri ve dekolte adı altında erotik kıyafetlerle kendilerini ucuzlaştırmaları bana çok gereksiz geliyor.”
Çevresindeki arkadaşlarının çoğunun evli ve mutsuz olduğunu söylüyor Arslan ve evli çiftlerde rahatsız olduğu manzaralarını şöyle anlatıyor: “Son derece anlaşamıyor ve mutsuz olmalarına rağmen her şey yolundaymış gibi davranmaları beni rahatsız ediyor.”
Ailesinden baskı gören bir Spurmo o. Annesi ona her gün evlenmesi için bir kız buluyor ve onu bunaltıyormuş. “Evli olan arkadaşlarım da sanıyorum ‘Madem biz onun kadar özgür olamıyoruz o bizim gibi olsun’ mantığıyla baskı yapıyor” diyor.
Cem Arslan’ın hayatının öncelikleri şunlar: “Birinci sırada ailem var. Arkadaşlarım, radyo programım, işim ve tabii ki Fenerbahçe.”
Kadınların parasal özgürlüğünü kazandıktan sonra güvenlerinin arttığını düşünmüyor: “Kadınlarda özgüven eksikliği çok fazla. Bu eksikliği gidermek için her zaman erkeklere muhtaçlar.”
Kadınlarda sevmediği özellikleri ise şöyle sıralıyor: “Birçoğu son derece samimiyetsiz ve yalancı. Konuştukları ve yaşadıkları tutarsız.”
Cem Arslan evde kaldım bunalımı yaşamayanlardan. Ona göre erkeğin şansı ölene kadar devam ediyor.
Arslan için yalnız olmanın en keyifli tarafı yalnız olmak. “Evli arkadaşlarımla çok rahat takılıyorum, ama onlar o kadar rahat olamıyor” diyen Arslan, evliliğin parasız yürüyemeyeceği kanısında. Kadınların parayı ve gücü çok sevdiğini düşünen Arslan, bunu da genlere bağlıyor.
Şimdiki kızlar çok kolay elde ediliyor
Bora Gündüz 31 yaşında
Doğma büyüme İstanbullu bir Spurmo Bora Gündüz. Beykent Üniversitesi İşletme Bölümü mezunu ve şu anda aile şirketinde çalışıyor. “İşten arta kalan zamanlarımda tarih, siyaset ve ekonomi okumayı, gece dışarı çıkmayı seviyorum. Fenerbahçe maçlarına giderim. Tabii arkadaşlarımla ev ortamında muhabbet etmek, film izlemek, Play Station oynamak, tatile çıkmak, yurt dışı seyahatleri vs.”
Bu zamana kadar evlenmemesinin nedeni “algıda seçicilik” olarak tanımlıyor. En uzun ilişkisi 4.5 sene sürmüş.
Kadınlara karşı bir güven problemi yaşamadığını söylüyor ve ekliyor Güven, “Denge sağlandığı ve korunduğu sürece bir problem olmaz.”
Bir kadında zekaya, iş potansiyeline ve davulun denge oranına önem veriyor.
Bora Güven; evlenmeye bir kez karar vermiş ama vazgeçmiş: “Sonradan vazgeçildi. Çünkü ailesi sorun yarattı. Küçük düşünceli aydın insanlarmış.”
Şu anda ciddi anlamda bir ilişkisi yok. Zamane kızlarını ise şöyle tanımlıyor: “Özgürlüklerine çok düşkünler, bu da değerlerin yitirilmesine neden oluyor. En çok rahatsız olduğum durum da genel olarak çok basit ve elde edilebilir olmaları.”
Bora Güven de çevresinden “artık evlenmen gerek” baskısı görenlerden: “Maalesef toplumumuzda bu tarz baskılar devam ediyor. İyi olacağı düşünülerek ‘Ben sana söylemiştim’ tarzı yaklaşımlar herkes tarafından belli bir yaşta olan insanlara yansıtılıyor. Bizde de mesela babam var. Ben böyle bir şey görmedim! ‘Evlen de evlen’, ‘Rahat bırakın’ diyorum. İki gün rahatım, sonra konu arasında ‘Oğlum artık evlensen iyi olur’ demeler.
Yalnızlık onun için de özgürlük demek. Kimseye hesap vermek zorunda olmamak, kimseye karşı sorumluluk duymamak, istediği zaman istediği yerde olmak, onun için yalnızlığın çekici tarafları.
Bakımsız ve kaprisli kadınlardan hiç hoşlanmayan Bora Gündüz, evlilikte paranın önemli olduğunu düşünüyor.
Evli arkadaşlarıyla beraber bir şeyler yapmanın problem olduğunu söyleyen Gündüz’ün ilk 5’i şöyle; Ailem, işim, dostlarım, Fenerbahçem, arabam.
Geçmişte aldattığını ama artık tekrar etmeyeceğini anlatan Gündüz, aldatmanın pek de iyi bir şey olmadığını söylüyor.
Evlilikler ortak kalkınma planına dönüştü
Cemil Basa 38 yaşında
Cemil Basa iletişim danışmanlığı yapıyor. Tıp okuduktan sonra Amerikan Filolojisi’ni bitirmiş. Bu zamana kadar hiç evlenmeyen Basa, bunu kendi üslubuyla şöyle anlatıyor: “Klişe cevap: Kısmet olmadı. Gerçek durum: İki başarısız deneme. İki kez nişanlandım ama galiba gerçekten kısmet değilmiş ve sonuçlanmadı.”
En uzun ilişkisi son iki yılı nişanlı olmak üzere altı yıl sürmüş. Bir kadında dış görünüşü dışında zekası ve mizah anlayışına önem veriyor: “İkisi de bir diğerinin göstergesi zaten. Ama bunlar kadar önemli olan bir başka ayrıntı da arkadaş ve sırdaş olabilmesi.”
Yeni jenerasyon kızların kuşak farkı nedeniyle değişik olduğunu düşünüyor. Basa, “İlk gençlik yıllarımızda akranımız olan kızlar, yani o dönemin “zamane kızları”, daha duyarlı ve kültürlüydü. Şimdi ise Türk toplumundaki değişime paralel olarak daha değişik bir profil var. Şimdiki kızlar biraz havai ve yüzeysel” diyor.
Deneyimleri nedeniyle dönemsel olarak karşı cinse karşı güven problemi yaşadığını söyleyen Basa, “İnsan ilişkileri için güven olmazsa olmaz bir unsur ve sürekli güvensizlikle sağlıklı bir sosyal yaşam sürdürmek mümkün değil” diyor.
Evlilik denemesinden sonra artık camiaya teknik direktör olarak hizmet verme kararı alan Basa, çevresinde evli olan arkadaşlarının sayısının çok olduğunu söylüyor. Basa’nın “birinci turu bitirip ikinciye geçenlerle birlikte arkadaşlarının yüzde 80’i” evli. Gelelim Spurno olarak Basa’nın evli çiftlerde gördüğü rahatsız edici manzaralara: “Evlilikler ortak kalkınma projelerine dönüşüyor. Bu çok anlamsız. Evlilikten anladığım hayat arkadaşlığı.”
Yalnızlık Cemil Basa için başlı başına bir keyif. “Hiçbir şey yapmadan bomboş geçen bir günün ardından, tamamen kafana göre gezip tozduğun bir günü üstüste yaşamak, bir şeyler yapmış olmak için koşturmak zorunda kalmamak” diyerek tanımlıyor yalnızlığı.
Cemil Basa, evli arkadaşlarıyla vaktini rahat geçirebilenlerden. Basa, “Evliliğin özel alanlarının bilincinde olan bir bekar için evli arkadaşlarla olmak çok kolay” diyor.
Hayatının öncelikleri ise şöyle: “Sağlığım, işim, ailem, bu madde ‘eş” ya da muadili için rezerve, yakınlarımın hayatında olumlu değişiklik yapabilmek.”
Siz de “Spurmo” olabilirsiniz
Belki siz de ”Spurmo“sunuz. Bunu öğrenmek için aşağıdaki 6 soruyu yanıtlamanız yeterli.
1- Bir kadınla tanıştığınızda ilk yaptığınız şey yüzük parmağını kontrol etmek mi?
2-Tek başınıza tatile çıktığınızda, denize değil de duvara bakan odayı mı size veriyorlar?
3-Sizce saçlarınızın dökülmesi, küresel ısınmadan daha büyük bir sorun mu?
4-Bir kadınla ilk konuşmanızda, eşcinsel olmadığınızı göstermek için söze eski sevgilinizden mi başlıyorsunuz?
5-Son günlerde hiç ”15 yaş farkı o kadar da büyük değil“ dediğiniz oldu mu?
6-Yakın arkadaşlarınızdan iki veya daha çok insanın çocuğu var mı?
(Bu sorulardan iki veya daha fazlasına evet diyorsanız siz de bir ”Spurmo“sunuz.)
Dünyadaki ve Türkiye’deki temsilcileri
Romantik rollerin adamı Hugh Grant, milyonlarca kadın hayranı bulunan George Clooney, ilerleyen yaşına rağmen karizmasından hiçbir şey kaybetmeyen Jack Nicholson ve Matt Dillon gibi isimler ”Spurmo“nun Hollywood temsilcileri. Türkiye’de ise bu akımın en önemli ismi Kadir İnanır. O, yıllardır duruşu, kadınlara bakış açısı ve hiç evlenmeyişiyle ”Spurmo“ olmayı hakedenlerden.