Ege Yapı projelerinde kampanya!
Enerjiye uygulanan zamla nasıl baş edebiliriz? Ege Yapı projelerinde kampanya ne kadar sürecek? İşte detaylar...
İnşaat sektöründe köklü projelerle ilerleyen Ege Yapı, tüm projelerinde 17 Ekim'e kadar kampanya uyguluyor. Ege Yapı projeleri yatırımcısına ne kazandırıyor? Neden tercih ediliyor? Enerji verimliliği ve yeşil bina konseptini önemseyen ve projelerine uygulayan Ege Yapı Yönetim Kurulu Başkanı İnanç Kabadayı'yla hem sektör hem de projeleri hakkında konuştuk.
Bengü Öner: Öncelikle genel bir değerlendirme alabilirsek dördüncü çeyrekten beklentileriniz neler şu anda?
İnanç Kabadayı: Şimdi yılın ilk üç çeyreği tabii iki tane seçimle beraber biraz daha ağır geçti ama dördüncü çeyreğin 2014’ün yılın en parlak sezonu olduğunu öngörüyorum.
Eylül ayında da bunun emarelerini görmeye başladık. Gerçekten hem tüketici tarafında hem de diğer sektör oyuncuları arasında ciddi bir hareketlilik başladı. Ağustos ayında da geçen yıla göre %25’e yakın bir artış oldu ortalamada birinci el ve ikinci elde. Zaten bu hareketliği gösteriyor nihayetinde seçimlerde bittikten sonra tüketici tekrar artık alım yönünde eğilimlere başladı.
Bunda tabii hem bir taraftan faiz etkisi, faiz oranlarının düşmesinin de etkisi var. Bu da ciddi bir etken. Bununla birlikte son çeyreğin en verimli çeyrek olacağını hep beraber göreceğiz. Hem sektördeki büyüme ve genişlemenin daha ileri gideceğini göreceğiz.
Bengü Öner: 2015 ile ilgili değerlendirmeleriniz nelerdir?
İnanç Kabadayı: 2015 de bu şekilde devam eder. 2015’ten de umutluyuz. Bir taraftan dünya ekonomileri de tabii etken. Dünya ekonomileri de değişti. Hatta Sayın Babacan da açıkladı. Avrupa’nın da bu düşük faiz politikaları Türkiye gibi ekonomilere çok yarayacak. Ciddi şekilde hem Türkiye’ye teveccüh hem Orta Asya’dan hem Körfez ülkelerinden hem de Avrupa’dan da dış kaynaklarla beraber gayrimenkulün çok canlı olacağını öngörüyoruz 2015’te de. Bu trendin devam edeceğini öngörüyoruz.
Bengü Öner: Batışehir projesinden bahseder misin? Satışlar ne durumda?
İnanç Kabadayı: Batışehir 2015’in sonunda tamamlamayı hedeflediğimiz bir proje. Batışehir’de yaklaşık %70’e yakın bir satış performansını tamamlamış durumdayız.
17 Ekim’e kadar kampanya devam ediyor!
En son etabımız Batışehir Loca etabını satışa çıkmıştık yaklaşık iki ay önce. Bir kampanya başlattık. Hem tüketici için 60 aya kadar banka kredisiz ve 0.69 gibi çok iddialı oranlarla. Bununla beraber çok ciddi bir teveccüh ve talep oldu ve devam ediyor. Ekim’in 17’sine kadar da bu kampanyayı devam ettireceğiz. Ciddi şekilde bir kampanyamız var.
Diğer taraftan işte Doğa Koleji ikinci eğitim sezonu devam ediyor. Four Points By Sheraton açılışıyla ilgili gün sayıyoruz. 2015’in ilk çeyreğinin sonunda açmayı hedefliyoruz. Ekim’in sonunda kasımın başı gibi dükkân ihalemiz var. En önemli etaplardan biri, şuan da talep topluyoruz 123 tane dükkâna. Bini de geçti talep. Her geçen gün artıyor. Şuan da ön talep aşamasındayız. Ekim sonu kasım başı gibi onun ihalesini yapacağız. Onun ihalesiyle ilgili hazırlıklar devam ediyor.
Forbes dergisinin Eylül sayısında sevindirici bir haber oldu Batışehir için. Bir araştırma yapmışlar İstanbul’daki getiri potansiyeli en yüksek projeler arasında. Batışehir birinci seçilmiş. Bu da bizim için sürpriz oldu ve sevindirici bir şey oldu. Yaptığımız işin doğru olduğunu algıladık ve anladık. Bu yüzden bizim için bir ödüllendirme oldu. Yani projenin ödüllendirilmesi oldu. Zaten bunu tüketicinin ilgisinden ve teveccühünden görüyorduk. Bu da aslında onun bir değerlendirmesi oldu.
Bir taraftan da teslimler oldu yaklaşık 2000 konuta yakın. Birinci ve ikinci etaptan teslimler oldu. 600’ü aşkın ailemiz yaşamaya başladı. Etap etap da teslimleri devam ettiriyoruz.
Bengü Öner: Pega Kartal’dan da biraz bahsedebilir misiniz?
İnanç Kabadayı: Kartal’da devam eden iki tane projemiz var. Bir İzpark projemiz var; ofis projesi. Onu bu yıl sonu teslim etmeyi planlıyoruz. Zaten o şekilde de program devam ediyor. Pega Kartal projesini de 2015 sonunda teslim edeceğiz. Orada da satışlarımız %40’ları aşmış durumda. Kaba inşaatımız bitmiş, cephe ile ilgili çalışmalar devam ediyor. Orada da beklentilerimizin üzerinde bir talep var. Zaten kampanyamızı Ege Yapım’ın tüm projelerinde aynı kampanyayı devam ettiriyoruz.
Bengü Öner: Pega Kartal yatırımcısına ne kazandıracak?
İnanç Kabadayı: En az minimum %40 - %50 prim yapmasını öngörüyoruz lansmanla beraber bittiğinde. Pega Kartal bu bölgenin en prestijli projelerinden birisi gerçekten. Hem mimarisiyle hem malzeme kalitesiyle hem de ulaşım kolaylığıyla ayrışıyor. Bu noktadan da tüketici tarafından ciddi bir teveccüh sağlıyor. İzpark ofis projemizde beş tane bloktan oluşan bir proje. Orada da testten sonra kiralamalarda başladı, satış da bir taraftan devam ediyor. Yine belirttiğimiz kampanya İzpark için de geçerli.
Bengü Öner: Ege Yapı Projelerinin ortak özellikleri neler? Tercih edilme sebebi sizce nedir?
İnanç Kabadayı: Birinci tercih edilme sebebimiz karma projelere ağırlık veriyoruz. Sadece tek bir fonksiyon değiliz. Zaten Forbes dergisinde de bu değerlendirmeyi nasıl yaptığını yazarken bir projede başlangıcından satışına değerlenmek değil başlangıçtan satışa kadar ve satıştan sonra da çözülebilir bir değerlendirmeyi sağlamak önemli. Burada da karma projelerin etkin olduğunu ve öngörüyoruz ve değerlendiriyoruz.
Diğer taraftan satıştan sonra da bizim projelerimiz yani Ege Yapı’nın yaptığı tüm projeler bu şekilde değer kazanıyor. Bunu önceki yaptığımız projelerde de görüyoruz. Hatta bu bizim için en önemli sevinç kaynağı. Bunun da birkaç tane sebebi var. Birinci sebebi, tabii ki aidat çok önemli. Mesela şuan Batışehir’de yaşam başladı ve 1.6-1.7 TL/m2’yi çok iddialı ve piyasada olmayan bir aidatla bütün havuz, fitness vs. bütün alanları her şey dahil olacak şekilde uygun bir aidatla proje gerçekleşiyor. Bu değerin artmasına sebebiyet verecek şeylerden birisi.
Yeni projeler bu bölgelerde!
Diğer taraftan karma fonksiyonlar birliğini destekleyerek gerçekleşiyor ve en önemli tercihimiz zaten bir projeyi gerçekleştirirken şehir merkezinde gelişme potansiyeli yüksek bölgelerde projelere talip oluyoruz. Yani her yaptığımız proje hem yatırımcı hem nihai kullanıcı için bir taraftan değer olarak uygun fonksiyonlar, uygun malzeme kalitesi vs. ortaya koymakla diğer taraftan da potansiyel getirisi yüksek projeler getiriyoruz. Şuan bizim proje geliştirdiğimiz ve önümüzdeki dönemde geliştireceğimiz bölge Basın Ekspres’in, Bağcıların, Batışehir’in olduğu bölge ki Avrupa Yakasının gelişme potansiyeli en yüksek yerlerinden birisi.
Kartal bölgesi Anadolu Yakasının gelişme potansiyeli en yüksek ve gelişen bölgesi. Önümüzdeki dönemde başlamayı planladığımız Kağıthane projemiz var. Yine bir karma proje düşünüyoruz orada. Kağıthane projesi de şuan en gözde, revaçta olan bölgelerden birisi. Yine Emlak Konut ile hasılat paylaşımı almış olduğumuz Fatih Yedikule’de sahil cephesinde karma proje daha planlıyoruz. O projemizde yine İstanbul’un en tarihi, yarımada içerisinde olan çok değerli bir lokasyon. Beylerbeyi’nde de bir butik ofis projemiz var. Ege Yapı olarak ana kriterimiz değer artışı devamlı sürdürülebilir olan şehir merkezlerinin gelişim bölgelerinde projeler gerçekleştirmek. Bu tür projelerde önümüzdeki dönemde yine bu strateji ile de devam edeceğiz. Bu sebeple bizden nihai ürün alan müşteri birincisi getiri potansiyeli ve geleceğe dönük yani sadece teslim değil teslim sonra da değer kazanma potansiyeli yüksek proje almış olur. Diğer taraftan da malzeme kalitesi, işçi kalitesinde de hiçbir şekilde taviz vermiyoruz. O nokta da gerçekten üst düzey malzeme kullanmayı tercih ediyoruz her zaman.
Bunun dışında kentsel dönüşümle çalışıyoruz. Bir Ataşehir- Yenisahra bölgesinde bir de Sarıyer İstinye’de iki bölgede kentsel dönüşüm çalışmalarımız devam ediyor. Tabii bu uzun bir süreç. Biz de o stratejilerle daha uzun vadeli planlar çizdik. Uzun süreçte biz de o bölgelerde kentsel dönüşümle ilgili çalışmalarımızın faal devam ettiği bölgeler. Bunların yanında daha farklı potansiyel bölgeler de araştırıyoruz.
Bengü Öner: Kentsel dönüşümü nasıl buluyorsunuz, önü açık mı? Umutlu musunuz?
İnanç Kabadayı: Umutlu olmak zorundayız. Tabii ki eksileri var artıları var, bunlar zamanla düzelecektir kesinlikle. Ama umutlu bakmak zorundayız. Nihayetinde biz üretmek zorundayız. Bir de şehir merkezindeki stokun biran önce dönüşmesi gerekiyor. Bu da bir gerçek. Burada tabii kamunun ve ilgili belediyelerin ciddi bir şekilde sorumluluk alması gerekiyor. Biz özel sektör olarak, üstümüze düşeni yerine getirmemiz lazım.
Kentsel dönüşüm şehrin kalbi noktalarında. Şu an iki tane çalıştığımız bölgede hem Ataşehir’deki hem Sarıyer bölgesindeki şehrin kalbi bölgeleri. O bölgelerdeki bu dönüşüm hem yapı kalitesi açısından hem altyapı açısından hem sosyal donatı açısından bir ihtiyaç. Ayrıca Türkiye ekonomisi gelişmiş bir ekonomi haline gelmeye çalışıyor, büyümeye çalışıyor. Hedefleri var ülkenin. Bu büyüyecek gelişecek ülkeye yakışır yapı stokunu ortaya koymak lazım. Bu sebepten dolayı kentsel dönüşüm milli bir mesele. Sadece sektörün meselesi değil. Dünyanın neresine gitsek havalimanından çıktığımız zaman ilk neye bakarız? Yoluna bakarız, altyapısına bakarız, binalarına bakarız ve bunlarla beraber o ülke hakkındaki ilk fikrimiz öyle oluşur. Bunlara göre bu ülke gelişmiş veya gelişmemiş deriz. Bu kadar net. Hani bizim de İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirler ve Türkiye genelinde bu kentsel dönüşümü yayıp, Türkiye’nin yakışır yapı stokunu ortaya koymamız lazım. Deprem gerçeği vs. onları zaten saymıyorum bile. Onlar hepimizin bildiği şeyler.
Bengü Öner: Dubai hakkında değerlendirmeleriniz nelerdir?
İnanç Kabadayı: Dubai fuarı bu sene çok iyi geçti. Önceki iki seneye göre fuar bu yıl çok ciddi talep ve canlılık vardı. Bunu vurgulamamız lazım ve çok ciddi iş birliktelikleri olacak. Türkiye’nin gerçekten çok ciddi bir potansiyeli var. Sadece bunu Körfez olarak değerlendirmemek lazım. Uzakdoğu ve Avrupa olarak da değerlendirmek de gerek. Tüm bu bölgelerde, bu Hinterlandın tamamında ciddi bir şekilde Türkiye’ye talep var. Ciddi bir ilgi var ve bu ilginin de her geçen gün de artacağını öngörüyoruz. Sadece bireysel olarak değerlendirmemek lazım. Biz firma olarak satış da yapıyoruz. Onlarca firma da satış yapıyor. Diğer taraftan kurumsal firmalar da Türkiye’ye ciddi bir şekilde gelmek istiyorlar. Bizim de fuar öncesinde fuarda da görüşmelerimiz oldu.
Türkiye’de yatırım yapmak istiyorlar, Türkiye’de yatırımlarını gerçekleştirmek istiyorlar. Bu Türkiye’ye neyi getirecek? Şöyle bir avantaj getirecek. Zaten biz geçmiş on yılda markalı konut sektörü gerçekten iç pazardaki taleple çok ciddi büyüdü. Dış pazarlardan da Körfez ülkesi, Avrupa Birliği ülkeleri, Orta Asya, Uzakdoğu ülkeleri de buralardan da geliştiriciler pazara girdiği anda hem now-how paylaşımı olacak hem de o ülkelerin yurtdışındaki müşteri datalarının Türkiye’ye gelmesiyle daha ciddi fırsatlar ortaya çıkacak. Dünyaya açık yatırımcı dostu ülkelerin hepsinin çok farklı nüfus insan gruplarından vatandaşlar yaşıyor. New York, Londra, Singapur… Şu an İstanbul da bölgesel finans merkezi. Dileriz ulusal finans merkezi olacak, dünyanın en eski şehirlerinden birisi. İstanbul’da bunun olması gerekli. Önümüzdeki dönemlerde bunun kar topu gibi artacağını yurt dışı yatırımların Türkiye’ye her zaman daha çok artacağını öngörüyoruz. Şuan da Türkiye bölgede gayrimenkul alanında ve yaşam alanında güvenli bir bölge.
Bengü Öner: Ege Yapı projelerine yabancı ilgisi nasıl?
İnanç Kabadayı: Projelerimize yabancı ilgisi var. Her projede olmuyor ancak yabancı yatırımcıların ilgisini çekebilecek bölgelerde havalimanı alışveriş merkezi gibi projelerde yabancıların ciddi bir şekilde ilgisi var. Hem bireysel yatırımcı hem de kurumsal yatırımcı açısından çok ciddi bir ilgi ve teveccüh var. Dubai’deki fuarda da bunu yaşadık.
Bengü Öner: Konut fiyatları arttığı için yerli yatırımcıdan çok yabancı yatırımcıların revaçta olduğu izlenimi var. Bu ne kadar doğru?
İnanç Kabadayı: Bizim öyle bir stratejimiz yok. Ege Yapı olarak bizim pazarımızın %95’i iç pazardır. Bizim hedef kitlemiz iç pazardır. Tüm stratejilerimiz de buna uygun olarak yapıyoruz.
Bengü Öner: Enerji tasarrufuyla ilgili çalışmalarınız neler?
İnanç Kabadayı: Biliyorsunuz elektrik ve doğalgaza zam geldi. Enerji verimliliği çok önemli bir nokta halini aldı. Biz de Batışehir projemizde tüm konutlara A sınıfı enerji belgesi aldık. Diğer taraftan da rezidansımıza Amerikan Yeşil bina belgesine başvurduk. Bunun toplumda bilinç olarak artması lazım. Nihayetinde Türkiye enerji açığı olan bir ülke. Tabii umudumuz yenilenebilir enerjilerle kendi enerjimizi karşılayabilmek. Batışehir projesi tek bir seferde solar panellerle yapılan en büyük proje. Türkiye’nin bir an önce bu tasarrufa yönelmesi lazım ve bu noktada da teşvikler gerçekten çok önemli. Artık A sınıfı belgesi olan bir binayla C sınıfı veya E sınıfı belgesi olan binayla aynı emlak vergisini ödememesi lazım.
Hem yatırımcı açısından hem tüketimci açısından ciddi sübvansiyonlar ve teşvikler olması lazım ki biz bu dönüşümü bir an önce gerçekleştirelim. Bu durum toplumsal kalkınma ve ülke ekonomisinin kalkınmasına fayda sağlayacaktır. Bizim bu enerji verimliliğinde tasarruf yapmamız lazım. Bu sebepten dolayı hem mevcut yapı stokumuzu enerji verimliliği haline getirmemiz lazım hem yeni binalarda enerji kimlik belgesiyle ciddi bir şekilde standartlar getirildi. Bunu daha da geliştirmemiz lazım. Tabii bu noktada yatırımcıyı da teşvik edecek ve tüketiciyi de bu tür konutlara teşvik edecek sistemlerinde ortaya koyulması lazım ki; daha hızlı bir şekilde dönüşüm olsun. Böylece tüketici ve yatırımcı bilinci artsın. Firma olarak yeşile çok ciddi önem veriyoruz. Tasarrufa ve enerji verimine çok önem veriyoruz. Bu noktada tercihleri her zaman ortaya koymaya çalışıyoruz. Enerji verimliliği vurgulanması gereken en önemli konu bence.