Dünyanın en güzel kadını sensin!
26 yaşındaki Gözde Tezer yazıyor; "O bebeği doğuran değil, 'o' olmak istedim"
Kimselere benzemeyen bir kadınla tanıştım bugün.
Çıplaktı tanıştığımızda.
Her iki anlamda da çıplak.
Ve tersti, ters bir kadın.
Dünyası hem daracık hem hepimizinkinden geniş bir kadın.
Herkes etrafında pervane tamam da, bundan ona ne?
Kıskanılası bir konfor alanı yaratmış kendine, aşkından bitseniz giremezsiniz.
Yaşı? Bakış açınıza göre değişir.
Durmaz çünkü bu kadın, her gün büyür,gelişir.
Aslında, yer içer yatar, bu gamsızlığa bu gelişim dersiniz, sinirlenirsiniz!
Ama şeytan tüylüdür işte, kanınızı, sıvınızı, etinizi de emse yine seversiniz.
Hele hele, hayatın üzerinizden tır gibi geçtiği günlerdeyseniz, sabahlarınızın o gün pazartesi olmasa da sendromlandığı o pis günlerde, ‘o’ olabilmeyi çok ama çok istersiniz.
Bir delik açıp o karından, yanına sıvışıversem dersiniz şunun...
En azından ben dedim.
Bu sabah...
Kuzenim Melisa, konuşurken karnındaki 8 buçuk aylık Mira’sıyla...
26 yaşında oluşum gereği, benim de bir bebeğim olmasını istemem umulurken, ben yalnızca ‘O’ olmak istedim! O bebek...
-Miraaa neredesin, hani bana bir tekme? Duyamıyorum Melisa?
-Orası başı çünkü Gözde!
-Aaa yarasa gibi ters mi duruyor!
-Bebek bu! Bize mi soracak nasıl duracağını!
Sormaz tabi. Ne de olsa bir ömür soracak.
Onaylanması, bir kalıp bulup şeklini alması, ayakları üzerinde durması, durması, durması beklenecek ondan, çünkü o yakında resmi olarak ‘insan’ olacak...
E vakti varken bebek de, tadını çıkaracak başaşağı sallanmanın oh!
Ama Mira, büyüyüp de bu yazıyı okuduğunda, Gözde Teyzem kafayı kırmış deme tamam mı?
Büyümek, kafa kırdıran bir şey, bana has olduğunu düşünme.
Ama bunları yazdım diye, korkma da dünyaya gelmekten...
Çok da zor değil aslında ya...
Yaşarken örneğin hayatını, olabilirsen onayların kuklası olmamış, ampulü patlatılmamışo kadınlardan...
Ya da alırken hayati bir karar,o son soruyu –inatla, kolaya kaçmadan, bazen yorsa da- kalbine sorabilirsen...
‘’Ben kalıpların değil kalıplar benim şeklimi alsın kardeşim!’’ diyebilirsen ilk zamanlar içinden sonra yavaş yavaş dışından..
Biraz olsun yaklaşabilirsen yani, ana karnındaki şu haline, kimseye eyvallahı olmayan bu güzel haline...
Ve aldığın riskler, başaşağı sallandırdığında da bazen seni ,9 ayımız da böyle geçti ölmedik deyip devam edebilirsen yolunda, annenin karnındaki kadar olmasa da eminim yine sıcak gelecek sanayine dünya...
Geldiğine değecek...
Ha dersen ki, peki Gözde Teyze, sen yazdığın gibi olabildin mi?
Tabi ki hayır! Olabilmiş olsam, bunu mesele haline getirip böyle uzun uzun yazmam. Ama deniyorum...
Sen 26’ına gelene kadar, belli olur son durum.
Gecikme tamam mı?
O karında ne bulduysan getir, bize de anlat.
Öptüm seni, dünyanın en güzel kadını.