Dizi bittiği an bıyıklarımı keseceğim!
"Son kabadayı"
Mor Menekşeler dizisininde 50’li yılların Ankaralı kabadayılarının siyaset, spor ve aşk üçgeni etrafındaki hayatlarını izliyoruz.
Sarp Levendoğlu kabadayılardan biri... Levendoğlu’nun kaslı vücudu ise genç kızların gözdesi. Ekşisözlük’te “cümle sonunu getirmeme engel olan seksilikteki adam” gibi tanımlarla anılıyor. Ekranın bıçkın kabadayısı Sarp Levendoğlu ile dizi nedeniyle değişen alışkanlıkları ve kaslarının alâmetini konuştuk.
M* or Menekşeler’in başlangıcına baktığınız zaman kafanızdaki gibi mi ilerledi her şey?
Zaten dizi başlarken belli bir öyküsü vardı. 22 bölüm yazılmıştı. Ona göre ilerliyor. Senaryo açısından hayal kırıklığı yaşamadım. Planlandığı gibi gidiyor her şey.
* Set Eskişehir’de olduğu için “İstanbul’daki kalabalıktan kurtuldum” demişsiniz...
Zaten herhangi şehirde kendimi bulabileceğimi düşünen biri değilim. Eskişehir’de çalışmak daha kolay. Mekan değişikliğinde iki saatiniz kaybolmuyor. İstanbul’un kalabalığı, kaotikliği ve trafiğinden kurtulduk.
* Kabadayı lugatını öğrendiniz mi?
Aynen onu öğrenmiş olduk. Sonuçta bilginin insana zararı yoktur. Kabadayılar hakkında okudum ve araştırdım. Böyle bir tarihçe hakkında bilgim oldu. Bu durumdan dolayı da çok mutluyum.
* Mesela tespih taşıyor musunuz?
Hayır. Tespihi çalışma zamanında çok kullandım. İyice elimize otursun, kıyafetleri iyi taşıyalım diye. Set biter, tespih de bir kenara koyulur. Zaten o da hastalık gibi bir şey. Elinize yapışıyor ve düşmüyor... Çocukluğumdan beri görünce de çok hoşuma giden bir aksesuar değildi. Hiç taşımadım, taşımaya alışmak için bir süre kullandık. İster istemez ağır sahneler oynadıktan sonra insan etkileniyor, hemen düzelemiyor. Ama tespih elime yapışmadı.
Karnımda baklava çıksın diye değil sağlık için spor yapıyorum
* Karın baklavalarınız Kıvanç Tatlıtuğ ile kıyaslanmaya başlandı...
“Tek rakibim Kıvanç” demişim gibi yalan haberler çıktı. Niye rakibim olsun ki! Oturup, sohbet etmekten keyif aldığım yakın arkadaşım. Çok da severim. Kıyaslanacak bir durum da yok. Sporcu değil, oyuncuyuz. Kafamızı karnımızda baklava çıksın diye yoran insanlar değiliz. Sadece işimiz gereği iyi görünmemiz gerekiyor. Spor yapmayı ve sağlıklı durmayı Kıvanç da ben de çok seven adamlarız. Bir oyuncunun kendine bakması önemli bir şey. Ekstra bir şey yapmıyoruz.
* Spor size bir disiplin mi kazandırıyor?
Aynen. Kendinize bakmadığınız, sağlıksız olduğunuz zaman içsel anlamda da
bir çöküntü yaşarsınız. Yarın öbür gün bir iş için 60 kilo da alabilirim. O da bir disiplin gerektiriyor.
* Kaç yıllık çalışmanın ürünüdür bu kaslar?
Kendimi bildim bileli spor yapıyorum. Oyunculuk yapmasam da spor yapardım. Bir gün spor yapmasam kendimi kötü hissederim. Haftanın 6 günü çalışıyorum. Kas çıkması için değil de sağlık için... Sahneye çıkınca da esnek olmak lazım.
Böyle getirileri var. Bedenimiz para kazanmamızı sağlıyor. Ben mesleğimi çok önemsiyorum. Bir role çalışırken de disiplinliyimdir. Sporcu değilim ama... Yediğime içtiğime de dikkat ederim. Bir oyuncu olarak kendime bakmak önemli bir şey.
* Set dönemlerinde bu düzen bozulmuyor mu?
Çaba gösterirseniz yapılmayacak bir şey değil. Yağlı yemek yerine salata yemeyi tercih ediyorum.
Soğuk ve tahammülsüz bir adamım
* Sizin çılgın kadın hayranlarınız da var. Rahatsız ediyorlar mı?
Bir insan birisini sevebilir ama onu tanımak zorundaymışım gibi davranan kişiler oluyor. Buna dayanamıyorum. Dokunulmaktan da hiç hoşlanmam. Birden kolumdan çekiyorlar. Bunlar beni değil, her insanı rahatsız eder. Bana selam veren herkese karşılık veririm. Televizyona çıkıp 15 dakika gülümseyen herkese hayran olabilirsiniz. Çok da önemli bir şey değil.
* Ünlü olma durumunu çok ciddiye almıyor musunuz?
Almamak lazım. Bu benim mesleğim sonuçta. Hayatı rahat yaşayamazsın. Kendimi rahatsız hissederim bu durumda.
* Kendinizde itici bulduğunuz noktalar var mı ve varsa nelerdir?
Dışarıdan bakıldığımda biraz soğuk bir adamım. Sevmediğim insanlara çok ters tepkiler veririm. Tahammülsüzümdür. Uzun konuşmaları dinlemeyi sevmem. İnsanların karşımda ağlamasını da sevmem. Dedikodulara katılmam. O yüzden de bazen insanları kırabiliyorum. Paparazzilerle de konuşmam. Konuşacak bir şeyim de yok. Aptallar başkalarını, akıllı insanlar olayları konuşur. Dahiler de olaylara yön verir. Başarılar ya da başarısızlıklarım haber yapılsın. Ama özel hayatıma dair konuşmayı çok sevmem.
10 yıl sonra ilk kez birini dövdüm
Sarp Levendoğlu 10 yıl sonra ilk defa birini dövmek zorunda kalmış. Levendoğlu, “Geçenlerde gücümü kullanmak zorunda kaldım. Çok uzun süre kickbox yaptım. O spor insanı dingin bir hale getiriyor. Birine hızlıca vursan ölebilir, biliyorsun. Bir yerde otururken kafama buz attılar. Ben de atanı çağırdım, ‘Neden atıyorsun, özür dile kapatalım konuyu’ dedim. Hiç umursamadı. Yumruk atmaya çalıştı vuramadı, ben vurdum. Düşerken de ayağımla kafasını tuttum, sandalyeye oturttum. Baygın kaldı. Sporda çok enerji sarf ettiğim için daha sakinleştim. 10 seneden sonra ilk defa böyle bir şey yaşandı” diyor.
Kendime yakın olmayan rollerde yer almayı seviyorum
* Neden size hep sert adam rolleri geliyor?
Belki tipolojimden dolayı. Subay, psikopat polis, kaptan oynadım. Son olarak da kabadayı... Denk gelmedi sakin adamlar. Kendime yakın olmayan, daha zorlayıcı adamları oynamayı tercih ederim. Böyle durumlar daha heyecanlandırır ve daha çok çalışırsın. Oyunculuğunla ilgili bir aşama kaydedersin.
* Dizi bittikten sonra bıyıkla devam etmeyi düşünüyor musunuz?
Hayır. Dizinin bittiği gün keseceğim.
* Küçükken idolünüz kimdi?
Odamda hayranlık duyarak posterini astığım bir kişi hiç olmadı. Çok beğendiğim ve sevdiğim insanlar vardı. Kahramanım ise sadece Batman’di. Metallica çok severdim. Seneler önce Kemancı’da aynı odada solistleri James Hetfieldile ile oturdum, konuştum. Hiç fotoğraf çektirmek içimden gelmedi. Hayranlık duygusunu da o yüzden çok bilmiyorum.
* Rol arkadaşınız Zafer Algöz’ün Beşiktaş’a başkan adayı olmasını destekliyor musunuz?
Zafer Abi, “Her şey para değil, Beşiktaşlılık ruhu ile ben de aday olabilirim” dedi. Umut Kurt da, “Zafer Algöz başkan, Beşiktaş şampiyon ” yazdı twitter’a, işin ucu kaçtı. Zafer Abi, Çarşı ruhunun hâlâ yaşandığını belirtmek istedi. Biz de diyoruz, “Zafer Abi başkan, Beşiktaş şampiyon.” (gülüyor)
Ünlü oyuncu yakında kendi yazdığı bir sinema filmini de çekmeyi düşünüyor. “Günışığı Ekspresi ” adındaki film, faşizm karşıtlığını anlatıyor. Başucu filmleri ise True Romance, Ağır Roman, Masumiyet, Fight Club, GodFather, Requim For a Dream...