Diyarbakır ‘Diyaraltın’ oldu

Vergi Dairesi Başkanlığı, ildeki arsa satışlarını incelemeye alırken, bölge emlakçıları vatandaşların evini, arabasını veya bileziğini satıp yerini bile görmedikleri arazileri satın aldığını kaydetti. Arsa spekülatörlerinin ‘İsrail ve ABD’li firmaların yatırım yapacağına’ ilişkin söylentiler başlattığını belirten yetkililer, “İlde sanayi çok gelişmediği için, küçük yatırımcılar arazilere yöneldi. Beşyüzevler, Yenişehir gibi bölgelerin yeniden yapılanması da ilde piyasayı hareketlendirdi” dedi.

Diyarbakır, arazi ve tarla fiyatlarında gerçekleşen rekor artışla “taşı toprağı altın” olarak tanımlanan İstanbul’a rakip oldu. Diyarbakır Emlak Komisyoncuları ve Müşavirleri Derneği (DİEM-DER) Başkanı Mustafa Koç, arsa ve tarla fiyatlarında son 6 ayda çok büyük ve suni bir yükselişin meydana geldiğini vurgulayarak, 5 yılda arsa fiyatlarında 50 kat, sadece 1 yılda ise 10 kat artış olduğunu açıkladı. Dönümünü 3 bin liraya sattıkları arazinin bugün 175 bin liraya yükseldiğini belirten Koç, çok sayıda kişinin, evini, arabasını ve altınını satıp hiç araştırma yapmadan tarla aldığını kaydetti. Koç, başta Tapu Sicil Müdürlükleri başta olmak üzere ilgili kurumları bu konuyla ilgili çalışma yapmaya çağırdı.

Yoğun arsa alım ve satımı nedeniyle Tapu Sicil Müdürlükleri’nde yoğunluk oluşurken, kent merkezindeki 4 ayrı Tapu Sicil Müdürlüğü’ndeki işlem sayısında bir önceki yıla oranla yüzde 50 artış olduğu belirtildi. Diyarbakır Tapu Sicil Müdürlükleri’nde son bir yıl içinde 9 bini aşkın işlemin büyük çoğunluğunu arsa satışının oluşturduğu vurgulandı. Tarla ve arsa fiyatındaki yükselişi normal bulmayan Diyarbakır Vergi Dairesi Başkanlığı ise konuyla ilgili inceleme başlattı. Tapu Sicil Müdürlükleri’nden son 1 yılda satışı yapılan arsa ve tarlaların listesini talep eden Vergi Dairesi Başkanlığı, arsa alımı yapan kişilerden paranın kaynağını soracağı belirtildi.

Yatırımcı, tüccarı ihya etti

Halk arasında ‘İsrail ve Amerika firmalarının yatırım yapacağına’ ilişkin söylentilerin dolaştığını ifade eden Alatosun Belde Belediye Başkanı Ahmet Karacadağ ise bunların fiyatların yükseltilmesi için uydurulduğunu söyledi. Turyap Diyarbakır yetkilileri, ilde sanayi çok gelişmediği için, terör yıllarında parasını elinde tutan küçük yatırımcıların emlak sektörüne yatırım yapmaya yönelmesinin spekülatörleri harekete geçirdiğini kaydetti. Bunun zengin tüccarın ve köylünün işine yaradığını dile getiren yetkililer, “Diyarbakır’da Beşyüzevler, Kayapınar, Bağlar, Yenişehir gibi bölgelerin yeniden yapılanması ve buralarda gelişen yeni konut alanları olması da emlak sektörünü hareketlendirdi” değerlendirmesini yaptı.

2004’te 500 lira eden 1 dönüm arazi bugün 70 bin lira

Diyarbakır kent merkezine yakın bir dönüm arsanın fiyatı 900 bin liraya, kente 20 kilometre uzaklıktaki tarlada bir dönüm alanın fiyatı 50 bin liraya, 60 kilometre uzaklıktaki tarlada ise bir dönümün fiyatı 6 bin liraya kadar yükseldi. Diyarbakır’a 20 kilometre uzaklıkta bir süre önce merkeze bağlanan Pirinçlik’te 2004 yılında 500 lira eden bir dönüm arazinin fiyatının bugün 70 bin liraya çıktığı, Karacadağ eteklerindeki 2 yıl önce bin lira olan bir tarlanın şimdi 20 bin liraya satıldığı, tarlaların 1 ay içerisinde 3-4 kez el değiştirdiği belirtiliyor.

‘Arsa borsası’ saadet zinciri yarattı kadınlar altın bozdurup arazi aldı

Diyarbakır kent merkezinin 200-300 yıl sonra bile ulaşamayacağı uzaklıktaki tarlaların “imara açılır” düşüncesiyle satın alındığını kaydeden Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Galip Ensarioğlu, “Doktoru, öğretmeni, esnafı, çiftçisi hatta ev kadını arsa alma peşinde. Kadınlar bile eşlerinden habersiz altın bileziklerini satıp hiç araştırma yapmadan arsa alıyor. Arsalar 100 yıl sonra ulaşacağı fiyata spekülatif olarak yükseltildi. Arsa çılgınlığı ticareti durdurma noktasına geldi. Bu işten yatırım ve istihdam büyük zarar görüyor. İşsizliğin had safhada olduğu bir kentte akıl almaz fiyata arsalar satılıyor” diye konuştu. Diyarbakır Yapı İş Adamları Derneği (DİYAD) Genel Sekreteri Aziz Elaldı ise, “Biz bu işi kendi aramızda ’arsa borsası’ diye tabir ediyoruz. Satışlar kağıt üzerinden yapılıyor, kimsenin arsayı hatta arsanın bulunduğu bölgeyi bile gördüğü yok. Bu yaşananlar saadet zinciri denilen dolandırıcılığa benziyor. Bu balon bir yerde patlayacak” dedi.

Eroğlu Halkalı’da stüdyo daireleri de dahil ettiği Lounge 2’yi satışa çıkardı

Tekstil sektörünün ardından 1997 yılında kurduğu Eroğlu Yapı şirketiyle bugüne kadar pek çok fabrika, ofis inşaatı üstlenen, son olarak Eylül 2010’da Halkalı’da İstanbul Lounge ve Ocak 2011’de Büyükçekmece’de Yenimoda Evleri’ni satışa çıkaran Eroğlu Grubu, Halkalı’daki ikinci projesi İstanbul Lounge-2’yi satışa çıkardı. 120 milyon TL yatırımla 105 bin metrekare üzerinde inşa edilen 605 konutluk projenin en dikkat çeken özelliği, yatay süreklilik konsepti kapsamında 1.25-1.50 emsali sayesinde az katlı ve yapılaşma yoğunluğu az olarak tasarlanması. Lounge’ı bir marka yapma yolunda ilerlediklerini, yatay ve yeşil alanı bol olan projelerde Lounge markasını devam ettireceklerini kaydeden Eroğlu Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Eroğlu, yeni projenin bir başka dikkat çeken özelliğinin Aydın ve Marmara üniversitelerinin kampüslerini Halkalı’ya getirmesini dikkate alarak stüdyo daireleri eklemeleri olduğunu söyledi. Projede, 39 metrekare ile 259 metrekare arasında değişen büyüklükte dairelerin fiyatlarının 86 bin 500 ile 580 bin 300 lira aralığında olduğunu söyleyen Eroğlu, 5 ayda 3. projelerini lanse ettiklerini, önümüzdeki 3 ayda Florya, Merter ve Bursa projelerini satışa çıkaracaklarını kaydetti. 2010 yılından itibaren toplamda 2.5 milyar liralık projelere başladıklarını aktaran Eroğlu, Seyrantepe’de mimari çalışma süreci devam ediyor” dedi.

Sosyal tesİsler ücretsİz olacak

NURETTİN Eroğlu, 757 konuttan oluşan Lounge-1’de dairelerin şu ana kadar yüzde 40’ının satıldığını, o projeye gelen taleplerden dolayı Lounge-2’nin arsasını aldıklarını belirtti. İstanbul Lounge-2’de fiyatlara KDV, tapu masrafları, alt yapı bedelleri, abonmanlık, sayaç, cins tashihi harcı ve iskan harç bedelleri ile salon kliması, ankastre ocak, ankastre bulaşık makinesi, ankastre fırın, ankastre davlumbaz ve 2+1, 3+1 ve 4+1 dairelerde yer alan portmantoların dahil olduğunu söyleyen Eroğlu Satış ve Pazarlama Direktörü Aybars Kızılsencer ise Mart 2011’de inşaatına başlanan İstanbul Lounge-2’nin 24 ayda teslim edilmesinin hedeflendiğini kaydetti. Kızılsencer, sosyal tesislerin ücretsiz kullanılacağını sözlerine ekledi.

Konut kredisinde ödenmek istenen en yüksek taksit 1.334 TL

ING Bank’ın 2010 yılı başında Bilgi Üniversitesi işbirliğinde hayata geçirdiği, halkın konut alma eğilimini gösteren ING Mortgage Barometre’nin 2010 sonuçlarına göre, tüketiciler ortalama 73 ay vade ve en fazla 1.334 lira ödeme ile konut almak istiyor. Konut satın alınırken kullanılacak kaynaklar arasında kredinin ilk sırada yer aldığı araştırmaya göre 2009 Aralık dönemine kıyasla tüketicilerin banka kredisine ilgilerinin arttığı görülüyor. ING Bank Bireysel Krediler Pazarlama ve Özel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Cenk Tabakoğlu’nun kaydettiği araştırma sonuçlarına göre, tüketicilerin Aralık 2010 itibarıyla almayı düşündükleri ev fiyatı ortalama 135 bin lira. Kredi kullanmayı düşünen her 4 tüketiciden 1’i konut bedelinin yarısından azı için kredi kullanmayı planlıyor. Aralık 2010 itibarıyla krediye aylık ödenebilecek tutar ise ortalama aylık 1.334 lira. Konut kredilerinde ortalama olarak 73 ay vade ile ev kredisi tercih edildiği görülüyor.