Gazete Vatan Logo

Deprem kuşağındaki Türkiye için malzeme

Steelife Genel Müdürü Bülent Aydın, hafif çelik yapı sisteminin, deprem kuşağında yer alan Türkiye için vazgeçilmez olduğunu vurguladı.

Van’da yaşanan deprem sonrasında da kalıcı yaşam alanları için hafif çelik yapı sisteminin tercih edilmesi gerektiğine işaret eden Aydın, “Steelife olarak Van merkez ve Erciş’te öğrenci yurtları ve kalıcı konutlar yapmaya devam ediyoruz” diye konuştu.

Depreme en iyi karşılık veren malzeme olan çeliğin gücünü estetikle buluşturan ve Türkiye’de ilk hafif çelik sistem binayı kuran Vefa Group’un hafif çelik yapı sistemi markası Steelife, depreme dayanıklı ve ekolojik yapılar inşa ediyor.

Deprem kuşağı üzerinde bulunan Türkiye’de güvenli bir yapı sistemi ile öne çıkan Steelife’ın Genel Müdürü Bülent Aydın, “Teknolojik yeniliklere merakı bilinen, arabasına, kıyafetine özen gösteren insanımızın, yaşadığı mekanların estetik ve güvenliğine da aynı özeni göstermesi beklenmelidir” dedi. Gelişmiş ülkelerin çoğunda yüksek oranlarda kullanılan hafif çelik yapı sisteminin, neredeyse tamamı deprem kuşağında yer alan Türkiye için vazgeçilmez olduğunun altını çizen Aydın, hafif çelik yapı sisteminin hatayı minimum seviyeye indiren ön üretimi ve hafif çelik konstrüksiyonu sayesinde teknolojinin ve güvenliğin öne çıktığı bir yapı sistemi olarak alternatiflerinden ayrıldığını belirtti.

Çelik yapı teşvik edilmeli

Türkiye’de çelik kullanım oranının çok düşük olduğuna işaret eden Bülent Aydın, gelişmiş ülkelerde ve özellikle bu ülkelerden Japonya gibi deprem kuşağında olanlarda çelik konstrüksiyondan oluşan taşıyıcı sisteme sahip binaların toplam bina stoku için önemli bir paya sahip olduğunu, İngiltere, İskandinav ülkeleri, Fransa ve Almanya gibi ülkelerde de çelik kullanımının oldukça yaygın olduğunu belirtti.

“Çeliğin depreme en iyi karşılık veren malzeme olduğu gerçeği dikkate alındığında Türkiye’de inşaat sektöründe çelik kullanımı isabetli bir tercih olacaktır” diyen Aydın, çeliğin ahşaptan 21, betonarmeden 10 kat daha esnek olduğuna dikkat çekti. Çeliğin her türlü zemine uygun olduğu gibi deprem güvenliği açısından risk taşıyan zeminli bölgeler için de vazgeçilmez olduğunu söyleyen Aydın, “Hafiftir, özgül ağırlığı taşıdığı yüke oranla küçüktür. Yüzde 100 geri dönüşümlüdür. Tüm bu özellikler çeliğin sağlamlığını tartışılmaz kılar. Dolayısıyla çelik yapı sistemi kullanılarak üretilen yaşam alanlarının önemi göz ardı edilemez. Bu nedenle dünyanın en önemli çelik üreticilerinden biri olan ülkemizde de çelik yapılar daha sıklıkla kullanılmalı, hatta kullanımı teşvik edilmelidir” görüşünü kaydetti.

Van için de kalıcı yaşam alanı olarak tercih edilmeli

Van’da yaşanan depreme de değinen Bülent Aydın, Van’da kalıcı yaşam alanları için hafif çelik yapı sisteminin tercih edilmesi gerektiğini belirtti. Aydın, “Hafif çelik yapı sistemi ile binalar çok kısa zamanda kuruluyor. Hem de bu tür sistem ile yapılmış kalıcı yaşam alanları deprem karşı son derece güvenli oluyor” dedi.

Steelife olarak depremden sonra Van’da hafif çelik yapı sistemi ile binalar yapmaya devam ettiklerini söyleyen Bülent Aydın, “Van merkez ve Erciş’te kalıcı yurt binalarının üretimi devam ediyor. Ayrıca yine Van ve Erciş’te konutlar yapıyoruz” diye konuştu.

Çelik yapıların yüksek üretim ve kurulum hızı sayesinde özellikle afetler sonrasında afet bölgesinin yeniden yaşama dönmesine büyük katkı sunabildiğini belirten Bülent Aydın, fabrikadaki üretim hatlarında tam otomatik yapılan üretimin ardından şantiyeye sevk edilen binaların tamamen vida ve cıvata bağlantıları ile hızla kurulabildiğini kaydetti. Aydın, sözlerine şöyle devam etti:

“Burada iki katlı bir binanın bir ay gibi süre içinde anahtar teslim olarak tamamlanabilmesinden bahsediyoruz. Ve tüm bu süreçler iklim koşullarından bağımsız olarak yürütülebiliyor. Ağır kış koşullarında ya da yazın ortasında iklimden bağımsız olarak kurulumlar gerçekleştirilebiliyor.

Hafif çelik yapı sisteminin teknolojik altyapısı ve yüksek standartları ile üretilen binalar, kuruldukları günkü dayanıklılığını ömrü boyunca aynı değerde sürdürüyor. Yani mukavemetini kaybetmiyor. Böylece biz de çelik sistem ile üretilmiş binalarda yaşayan insanlarımıza tıpkı Japonya’da olduğu gibi deprem anında evlerinden çıkmamalarını öğütleyebiliyoruz. Çünkü evler o zaman çok daha güvenli hale geliyor. Biz hafif çelik yapı sistemi üzerinde 2000 yılından bu yana çalışıyoruz. 2000 yılındaki Yapı Fuarı’nda kurduğumuz Türkiye’nin ilk hafif çelik yapı sistemli binasından bu yana kendimizi geliştirmeye devam ediyoruz.

Bugün artık rekor sayılabilecek sürelerde, yüksek standartlarda, deprem karşı güvenliği olan konutlar, hastaneler, yurtlar, idari binalar üretiyoruz. Türkiye’de bu sistemin yaygınlaşması, yapı kalitesi, standardı ve konforunun yükselmesi için durmadan çalışıyoruz. Bu çerçevede üniversitelerimiz ile işbirlikleri yürütüyoruz, birlikte projeler yapıyoruz, öğrencilere eğitimler veriyoruz. Hafif çelik yapı sistemini kullanarak yeni ürünler geliştiriyoruz.”

Haberin Devamı