Çocuklar için çalışmak hayatım oldu
6-12 yaş çocukların skeçlerinin sergilendiği Güldüy Güldüy’de moderatör olarak kamera karşısına geçen Ezo Sunal, hem oyunculuk yerine neden eğitime gönül verdiğini hem de Kemal Sunal’ın kızı olmanın nasıl hissettirdiğini anlattı
Güldüy Güldüy’e dahil olmanızın hikayesi nedir?
Uzun süreden beri Güldür Güldür’ü takip ediyordum. Sonra böyle bir proje ortaya çıktı ve bana da teklif geldi. Çok mutlu oldum. Çocuklar çok büyük bir özveriyle çalışıyorlar, sahne arkasındaki arkadaşlarımızla beraber güzel bir ekip olduk. Çocukların titiz çalışması, reji, oyuncu koçumuz ve psikoloğumuzun ilgisiyle de tahminimden çok öte bir şey ortaya çıktı. Güldür Güldür’ün sevilen skeçlerini çocukların enerjisiyle ve yorumlarıyla izleyeceksiniz.
Projedeki rolünüz nedir?
10 yıldır Ezo Sunal Çocuk Atölyesi’nde farklı yaş gruplarından çocuklarla çalışıyorum. Ayrıca akıllı telefon ve tabletlerden indirerek ulaşabileceğiniz çocuklar için yaratıcı müzik hareket ve ritim fikirleri ve orijinal şarkı ve hikayelerden oluşan Lalala projemizin yaratıcı direktörlüğünü yapıyorum. Dolayısıyla çocuklara yönelik daha ne yapabilirim diye düşünmek ve çocuklar için çalışmak hayatım oldu. Artık bu işten öte bir şey oldu benim için. Şimdi de sahnede moderatör oldum.
Çocuk odaklı her işte varım diyor musunuz?
Hayır tabi ki... Maalesef çocuk odaklı her iş aynı kalitede olmuyor. İçlerinden seçiyorum. Ama özveriyle çalışılan ve çocukların kendini iyi hissettiği ve ön planda tutuldukları işlere destek vermek isterim.
En büyük hayalimi gerçekleştirdim
Yapmam gerek dediğiniz neler var?
Dediklerimden birini yaptım. Lalala kitabım ve uygulaması benim en büyük hayalimdi. Büyük emek verdiğim ve kendimi sürekli geliştirdiğim alan olan hareket, ritim ve müzik eğitimini evlere nasıl taşıyabiliriz diye hep düşünüyordum. Şu an uygulama sayesinde binlerce eve ve okula ulaştık. Bu hayallerimden biriydi şimdi bunu daha nasıl geliştirebilirimin üzerinde çalışıyorum. Yeni içerikler için Ali Sunal, Aylin Kontante, Perran Kutman ve Onur Atilla uygulama içinde çocuklar için yazdığımız hikayeleri okudular. Bunlar dışında kendi atölyemi devam ettireceğim. Belki ileride çocuklar için bir eğitim programı düşünebilirim. İstediğim şeylerden biri...
Evimde 3,5 yıldır televizyonum yok
Evinizde televizyon olmadığı doğru mu?
Evet 3,5 yıl oldu. Çünkü televizyon açık olduğunda insanın dikkatini dağıtan bir şey. Çok zamanımı aldığını, yapmam gereken şeyleri yapamadığımı ve özüme döndüğümde buna ihtiyacım olmadığını fark ettim ve denemek istedim. Çok rahatladım. Zaten ihtiyaç halinde işlerimi bilgisayardan hallediyorum. Aynı şekilde gazete de okumuyorum. Hani derler ya dünyadan bir haber, şu an ben öyleyim. Böyle bir tercih yapmaya mecbur kaldım. Kendime bu iyiliği yapmam gerekiyordu. Tavsiye ederim.
Çocuk odaklı her iş aynı kalitede olmuyor. Bu yüzden içlerinden seçiyorum. Ama çocukların kendini iyi hissettiği ve ön planda tutuldukları işlere destek vermek isterim.
Eğitimci olmam sahne için duyduğum heyecanı tatmin etmemi sağlıyor
Çok fazla oyunculuk teklifi alıyorsunuz ama kabul etmiyorsunuz neden?
Bu sektörün içine doğduğum için teklif gelmesi çok normal. Oyunculuk bizim için aile mirası gibi genetik bir şey. Ama ben kendi hayalimi gerçekleştirdim atölyemi kurdum. Çocuklarla çalışıyor ve eğitim alanında kendimi geliştiriyorum. Bu alanda da hep sahnede olduğumu fark ettim. Sınıfa girdiğin anda biraz oyuncu, müzisyen, şair ve ressamsın. Bu meslek benim sahne için duyduğum heyecanı da tatmin etmemi sağlıyor. Ama bir şeyi iyi yapmak istiyorsanız ona odaklanmanız lazım. Aynı anda beş mesleğiniz olamaz, olmamalı diye düşünüyorum.
Dünyanın en büyük ailesi bizmişiz gibi hissediyorum
"Şöhretin içine doğdum hep bu durumu bildim. Öbür türlüsünü hiç yaşamadım."
Çok özgür ruhlu birine benziyorsunuz...
Evet doğru. Özgür ruhlu biri olduğumdan artık eminim. Umarım bu değişmez çünkü özgür olmak çok eğlenceli.
Şöhretin içinde büyümek ve tanınır olmak sizi etkiledi mi veya etkiliyor mu?
Bilmiyorum. Çünkü bu sonradan olan bir konu değil. Ben şöhretin içine doğdum. Hep bu durumu bildim. Öbür türlüsünü hiç yaşamadım. İlkokuldan itibaren babamdan dolayı hep göz önünde olan bir aileydik. Ben magazin figürü olarak popüler değeri olan ünlü biri değilim. Ailemden dolayı bilinen biriyim. Bu yüzden kıyaslayabileceğim başka bir seçenek yok.
Babam ve abimle gurur duyuyorum. Onlar sayesinde çok güzel ve temiz bir isim taşıyoruz.
Zor mu bu ismi taşımak?
Mutlaka zorlukları var. Üzerinize büyük bir sorumluluk yüklüyor. İnsanların ister istemez beklentileri oluyor. Kemal Sunal’ın kızı şöyle olmalı gibi kafalarında hayal ettikleri bir kalıp var. Çünkü insanlar bizi babamdan dolayı kendi ailelerinden biri gibi görüyor. Bu yüzden böyle beklentiler oluşuyor. Bu sevgiyi hissetmek, dünyanın en büyük ailesiymiş gibi bir duygu veriyor.